Van Demokrasi Platformu: Basının yanındayız
Van Demokrasi Platformu öncülüğünde Gezi Parkı direnişinin yıl dönümü ve Cumhuriyet Gazetesi aleyhine açılan davaya ilişkin ortak bir basın açıklaması yapıldı.
Fazıl ERÜŞ
Van
Van Demokrasi Platformu öncülüğünde Gezi Parkı direnişinin yıl dönümü ve Cumhuriyet Gazetesi aleyhine açılan davaya ilişkin ortak bir basın açıklaması yapıldı.
KESK Van Şubesi önünde toplanarak Feqiye Teyran Parkı'na kadar yürüyen kitle burada basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını KESK Van Dönem Sözcüsü Cengiz Paycu okudu.
Açıklamada; “İstanbul’un son yeşil alanlarından birisi olan Taksim Gezi Parkının daha fazla rant için betonlaştırılmasına, tek tip yaşam dayatılmasına itirazla başlayıp, eşit, özgür ve demokratik bir ülke talebi ile tüm ülkeyi saran Gezi Direnişinin üzerinden tam iki yıl geçmiş bulunuyor. Gezi Parkı’nda yağmaya, talana karşı başlayan nöbet AKP’nin baskı ve zulmüne karşı birleşen milyonların mücadelesinde sürmeye devam etmektedir. Daha fazla rant için gittikçe betonlaştırılan İstanbul’un son yeşil alanlarından birisi olan Taksim Gezi Parkının etrafında oluşturulan sevgi çemberi ve direnişi tüm Türkiye’yi sarmalamış bulunuyor. Her şey ‘3-5 ağaç’ için başladı, ancak bugün o ağaçların yeşeren dalları gibi eşitlik, özgürlük ve demokrasi talebi tüm ülkeyi sarmış durumda. Tüm ülkeye yayılan direniş sadece Gezi Parkı’nı değil, bütün bir ülkeyi sermayenin talanına açan, yıllardır emek ve demokrasi düşmanlığının bayraktarlığını yapan, yaşam alanlarına müdahale eden, tüm özgürlük ve demokrasi alanlarını daraltanlara karşı halkın yükselen tepkisinin ifadesi oldu. Kadınlara, gençlere ve toplumun tüm ilerici-özgürlükçü değerlerine yönelik gelişen saldırılara karşı özgür bir ülke ve hayat kurma mücadelesiydi. Gezi’de korku imparatorluğu yaratmaya çalışan AKP’nin otoriter, dayatmacı ve baskıcı politikalarına karşı ayağa kalkan halk, ‘Artık Yeter!’ demiştir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın devamında; “Emek ve Demokrasi güçleri olarak; eşit, özgür ve demokratik bir gelecek mücadelesinde kamu emekçilerini, işçileri, gençleri, kadınları ve tüm halkımızı direnişin parçası olmaya ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Emek ve Demokrasi güçleri olarak AKP iktidarının basına yönelik saldırılarının açık tehdit boyutuna ulaşmasını kaygı ile izliyoruz. Gerçeklerin ortaya çıkmasında büyük rolü olan basın yayın organlarının, gazetecilerin hem AKP Hükümeti’nin hem de her gün anayasayı ihlal ederek ülkeyi fiilen başkan gibi yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık baskı ve tehditlerine maruz kaldığı bilinmektedir. Son olarak, Cumhuriyet Gazetesi’nin Suriye’ye gönderilen TIR’larda ilaç değil silah olduğunu gösteren ve sadece Türkiye’de değil, dünyada da geniş yankı uyandıran görüntüleri yayınlamasının ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” demesi hem basın özgürlüğü hem yargı bağımsızlığı açısından kabul edilemez bir durumdur. AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı az ya da çok demokrasi ile yönetildiği iddiası olan her ülkede görevde bulunan hükümetin istifası ile sonuçlanabilecek skandal karşısında çareyi gazetecilik görevini yapanları tehdit etmekte aramaktadır. İnsan haklarına aykırı olan bu tehdit, diğer taraftan, açık bir hedef göstermedir. Bu kabul edilemez tehdit, ülkeyi yönetenlerin halkın haber alma hakkını yok saydığını, gerçekleri ortaya çıkarmak dışında bir amacı olmayan bir gazete haberine bile tahammül edemediğini göstermektedir. Emek ve Demokrasi güçleri olarak basın özgürlüğüne yönelecek her türlü saldırının, geçmişte olduğu gibi, karşısında olacağımızı hatırlatıyor, her koşulda özgür basının, halkların kardeşliğinin ve barışın yanında olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz. Özellikle cumhurbaşkanını bu söylem ve davranışlardan vazgeçmeye, yetkilileri göreve ve tüm halkımızı sağduyuya davet ediyoruz” denildi.