Kürt siyasetçi Abbasoğlu yaşamını yitirdi
Demokratik Halk Partisi'nin (DEHAP) kurucu başkanı Mehmet Abbasoğlu, kanser tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Ömrünü Kürt siyasi hareketinin gelişimi için adayan ve bir dönem DEHAP'ta genel başkanlık görevinde bulunan Mehmet Abbasoğlu, kanser tedavisi gördüğü hastanede bugün yaşamını yitirdi. Orhan Doğan, Murat Bozlak'tan sonra hayatını kaybeden Mehmet Abbasoğlu da, siyasi yaşamı ve mücadelesiyle Kürt siyasetçilerinin yaşadığı ortak akıbetin bir parçası olarak dikkat çekiyor.
Dersim'den Diyarbakır'a sürülmüş bir ailenin çocuğu olarak 1955 yılında Diyarbakır'da dünyaya gelen Mehmet Abbasoğlu'nun yaşamı da bölgedeki siyasi gelişmelerin etkisi görüldü. 1955 Amed Merkeze Bağlı Büyükkadı köyünde dünyaya gelen ve Astsubay Lisesi'nden mezun olan Abbasoğlu, astsubay olarak Bursa, Erzurum, Niğde, Tekirdağ Uzunköprü ve Diyarbakır'da görev aldı. Görev yaptığı dönemlerde bile, uygulanan politikaları eleştiren ve mesafeli duran Abbasoğlu, 1994 yılında görev yaptığı Diyarbakır'da emekli oldu. Emekli olur olmaz da siyasi çalışmalara başladı ve Kürt hareketinin geliştirdiği siyasi çalışmalarda yer aldı.
ÖLÜMLERİN YAŞANDIĞI DÖNEMLERDE SİYASETE BAŞLADI
Siyasi çalışmalara, faili meçhul cinayetlerin yaşandığı, Kürt siyasetçilerin sokaklarda öldürüldüğü 1994 yılında Kürtlerin legal partisi olan HADEP'te başlayan Abbasoğlu, Bursa il yönetimi de dahil olmak üzere siyasi çalışmaların her düzeyinde görev aldı. HADEP hakkında kapatılma davası açılması üzerine DEHAP'ın kuruluş çalışmaları başladı. 24 Ekim 1997'de DEHAP Kurucu Genel Sekreterliği'ni yapan Abbasoğlu, örgütlenme çalışmaları yürüttü. Veysi Aydın'ın Kurucu Genel Başkanlığını yaptığı DEHAP'ta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Veysi Aydın'ın üyeliği düşürüldü ve Aydın siyasi yasaklı hale geldi. Bunun üzerine 9 Mayıs 1998'de yapılan Kongre'de Mehmet Abbasoğlu Genel Başkanlığına getirildi.
MARDİN'DE YETERLİ OYU ALDI
1999 yılında seçimlere katılamayan DEHAP, 2002 yılında Barış, Demokrasi ve Özgürlük Bloku olarak seçimlere girdi. Çok sayıda siyasi oluşumun yer aldığı blok DEHAP çatısı altında seçime girdi ve seçimlerde yüzde 6.2 oranında oy alarak Kürt siyasi hareketinin o güne kadar aldığı en yüksek oy oranına ulaştı. Abbasoğlu, Mardin milletvekili adayı olarak seçilmek için yeterli çoğunluğu sağladı ancak DEHAP barajı geçemediği için parlamentoya gidemedi. Böylece DEHAP'ın aldığı 53 milletvekili AKP'ye giderken, AKP ise aldığı yüzde 34'lük oy oranı ile meclisteki çoğunluğun yüzde 60'ından fazlasını elde etti.
2003 YILINDA 1 YIL TUTUKLU KALDI
Kürt siyasi hareketine yönelik geliştirilen siyasi operasyonların bir devamı olarak 2003 yılında haklarında dava açılan Abbasoğlu, Veysi Aydın ve Nurettin Sönmez hakkında tutuklanma kararı çıktı. 2 yıl ceza alan Abbasoğlu, Sönmez'le birlikte Haymana Cezaevi'nde 11 ay 11 gün tutuklu kaldı. Serbest kaldıktan sonra siyasi çalışmalarına devam eden Abbasoğlu, DEHAP'ta çeşitli kademelerde çalışmalarını sürdürdü.
DTP KURUCULARI ARASINDA YER ALDI
DEP Milletvekillerinin tahliye olduğu 2004 yılında başlatılan Demokratik Toplum Hareketi'ne o güne kadar Kürt siyasi partilerinin genel başkanları arasında yer alarak destek veren Abbasoğlu, DTH'nin 14 kişilik Kurucu Komisyonu arasında yer aldı. DTH uzun çalışmalar sonucunda 9 Kasım 2005 yılında Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk'ün eşbaşkanlığında kuruldu. DTP kurulduğu gün, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitapevi'ne bombalı saldırı gerçekleştirildi ve JİTEM üyeleri halk tarafından etkisiz hale getirildi.
KCK OPERASYONLARINDA DA HEDEFTEYDİ
Abbasoğlu, DTP içerisinde de istikrarlı bir şekilde çalışmalarını sürdürdü ve Yerel Yönetimler Komisyonu Koordinasyonu görevini yürüttü. 14 Nisan 2009 tarihinde AKP ve Cemaat tarafından Kürt siyasi hareketine KCK adı altında yürütülen operasyonlar sonucu gözaltına alınıp tutuklanan 52 kişilik ilk grup arasında yer alan Abbasoğlu, tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne götürüldü. Örgüt yöneticiliğinden yargılanan Abbasoğlu, 13 Nisan 2014 tarihine kadar 5 yıl boyunca tutuklu oldu. Çıktıktan sonra sağlık sorunlarına rağmen çalışmalarına devam eden Abbasoğlu, Demokratik Bölgeler Partisi'nin de yerel yönetim çalışmalarında yer alıyordu.
'ÖMRÜNÜ MÜCADELEYE ADADI'
Kendisiyle birlikte uzun yıllar çalışma yürüten Nurettin Sönmez, Abbasoğlu'nu, "Hayatına özgürlük mücadelesine adayan bir arkadaşımızdır. Hayatı boyunca, dik duruşu ve kararlılığı ile bu partiye ve mücadeleye katkı sundu, destek verdi. Verilen her görevi laikiyle yerine getirmeye çalıştı. Hiç bir zaman görev talep etmedi. Devletin kendisine yönelik özellikle bir yönelimi vardı. Yeşil pasaportu olmasına rağmen uzun süre yurtdışına çıkışı yasaklandı" sözleriyle tanımladı.
'İLKELİ, DÜRÜST VE SADE BİR İNSANDI'
Kendisiyle birlikte Yerel Yönetim çalışmalarında yer alan Kürt siyasetçi Hüseyin Yılmaz da, Abbasoğlu'nun siyasi faaliyetlere katıldığı günden beri tanıdığını ve birlikte cezaevinde kaldıklarını hatırlatarak, "O tarihten beri aktif parti çalışması içerisinde yer alıyor. İlkeli ve dürüst bir insandı, kendisini bu halkın mücadelesine adamış hiç bir beklentisi olmayan, mevki makam talebi olmayan sade, dürüst ve temiz bir insandı" şeklinde konuştu. Abbasoğlu'nun sağlık problemlerinin cezaevinde ortaya çıktığını ve tedavi edilmediğini belirten Yılmaz, "Abbasoğlu gibi, cezaevinde bir çok insan ağır hastalık geçirmiş olmasına rağmen halen içeride tutuluyor" değerlendirmesinde bulundu. (DİHA)