Bir kermesin ardından
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği olarak yaklaşık iki hafta süren bir kermes düzenledik. Herkes yapıyor hadi biz de yapalım, hem elimizdeki kaynağı değerlendirelim, hem de derneğin ekonomisine bir katkı olur diye düşündük...

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği olarak yaklaşık iki hafta süren bir kermes düzenledik. Herkes yapıyor hadi biz de yapalım, hem elimizdeki kaynağı değerlendirelim, hem de derneğin ekonomisine bir katkı olur diye düşündük. Derneğin üyesi kadınlar evlerinde kekler, börekler pişirdiler. Yani şu da satılır dediğimiz her şeyi kermese kattık. Bir takım hazırlıklar sonucunda kermesi bütün acemiliğimizle açtık.
Neyi kaça satacağımızı konuşurken “Her şeyi 1 liradan satalım” önerisi geldi. Diğer kermeslerde çok eski kıyafetler bile 4 liradan satıldığını görenlerimiz olmuştu. Bu yüzden hemen karar veremedik. Ama sonunda yine de her şeyi 1 TL’den satmaya karar verdik. Bunları neden mi anlatıyorum? Çünkü bu kermes yoksulluğun acımasız yüzünü gösterdi bize. Eskitinceye kadar giyilmiş elbiselerin hâlâ başkalarının ihtiyacını nasıl karşıladığını gördük.
Kermeste epey kadınla tanıştık, hikayelerini öğrendik. Henüz 14 yaşlarında, tekstilde çalışan dünya güzeli iki Suriyeli kız kardeş. Türkçeyi çat pat konuşabiliyorlar. Derneğin kapısının önünden geçerken elbise yığınını görünce içeri girdiler. Hemen bir şeyler seçmeye başladılar. Biz bir taraftan da kadınlarla sohbet ediyorduk. Kızlara “kaç paraya çalışıyorsunuz?” diye sorduk. Kaç paraya çalıştıklarını bilmiyorlardı, çünkü 15 günde bir babaları işyerine gelip paralarını alıyormuş. “Çalışma koşulları nasıl?” diye sorarken farkına varıyorum bunun çok saçma bir soru olduğunu. Daha iyisini hiç görmemiş ve savaştan kaçmış bu iki küçük kadın daha iyi nedir nerden bilecekti...
3 çocuk, 4 çocuk annesi daha birçok kadın geldi kermese. “Çocuklarımıza bakamıyoruz yeni kıyafet alamıyoruz.” Asgari ücretle geçinemeyen doluya da koysa, boşa da koysa durumu değişmeyen hayatlar. Asgari ücrete çalışan yoksul işçi kadınlar bu elbiseleri üreten fabrikalarda, atölyelerde çalışıyorlar, ama ürettiklerini tüketemiyorlar.
Mahallemizde birçok noktada kermesler var. Allah rızası için olanından tutun da Kuran Kursları için olanına kadar. Ama hepsi yoksulluğun üstünü örten, hiçbir zaman yeni olanı barındırmayan, “bunu da bulduk şükür” dedirten türden kermesler.
Bu yazı yayınlandığında seçime bir gün kalmış olacak. Biz kadınlar da seçme hakkımızı kullanacağız. Bizlerin fıtratında var diye bizlere reva görülen hayata karşı eşit bir yaşamı kurmak ellerimizde. Bizlere yoksulluğu, ekonomik şiddeti reva gören AKP’yi, halkın deyimiyle “Sandığa gömelim”, gömelim ki mücadeleye daha nefes almış bir şekilde devam edelim.
Adile DOĞAN / Esenyalı-İSTANBUL
Evrensel'i Takip Et