Mahallede tatlı bir telaş
Mamak’ta General Zeki Doğan Mahallesi’nde birbirlerinin dertlerine ortak olmanın, yan yana gelebilmenin yollarını aradı kadınlar... Dayanışmak, yan yana durmak için artık sıcacık, samimi bir dernekleri var: “Kız Kardeşim Dayanışma Derneği”.
Derya KAYA
Mamak’ta General Zeki Doğan Mahallesi’nin kadınlarını tatlı bir heyecan sarmıştı geçtiğimiz haftalarda. Mahallenin adını daha önce de duymuşsunuzdur, daha doğrusu mahallenin kadınlarının dayanışma ve mücadelesini. 1 Mayıs’larda, 8 Mart’larda her zaman bir arada, yan yana sokaklarda olan bu kadınların, şiddete, tacizlere, tecavüzlere karşı duruşu, yürüttükleri birlik, beraberlik, dayanışma içindeki mücadeleleri dikkat çekici.
Mahalle derken öyle küçük sanmayın, 30 bin civarında nüfusu var ve sakinlerinin çoğu Anadolu’nun birçok yerinden göçle gelmiş buraya. Bir dolu hikayesi var birçoğunun. Mahalleli kadınlar şiddetin arttığı bu zamanda daha çok kadınla yan yana, kadın dayanışmasını ve mücadelesini büyütmenin yollarını arıyor. Sizlere bugün, dayanışma yolunda başka bir adım attıkları günden bahsetmek istiyoruz.
Birbirlerinin dertlerine ortak olmanın, yan yana gelebilmenin yollarını arayan kadınlar, uzun zamandır büyük emek ve çabayla bir dernek kurabilmek için uğraş veriyorlar. Mahalle derneği bu, sıcacık, samimi, içten ve bu yüzden adı da “Kız Kardeşim Dayanışma Derneği”. Bu büyük kentte mahalledeki bütün kız kardeşleri yan yana olmaya çağıran bir dernek. Derneğin açıldığı gün onca telaşın içinde görevlerini unutmuyor kadınlar, derneği neden açtıklarını hemen o gün gösteriyorlar herkese. Dernek açılışından önce kadınlar, mahallelerinde bir hafta önce kocası tarafından katledilen Meral'i unutmuyorlar. Meral'in öldürüldüğü yerdeki ağaca derneklerinin simgesi narçiçeği rengindeki fularlarını bağlayarak, bu işin peşini bırakmayacaklarının sözünü veriyorlar.
Derneğin önüne geldiğimizde kadınlar tatlı bir koşuşturma halinde. Heyecanlılar gözlerinden belli, hepsinin yüzünde mutlu bir gülümseme, sarılarak karşılıyorlar bizi, hemen elimizden tutup halaya katıyorlar. Biz de keyifle katılıyoruz kız kardeşlerimizin bu mutlu halayına. Derneğin açılışını mahallenin eski muhtarı Nurhayat Farımaz ve mahalledeki kadınların ablası Zöhre abla kapıdaki kırmızı kurdeleyi keserek yapıyor. Kadınların hepsinde haklı bir gurur var, alkışlar, zılgıtlar, halaylarla açılıyor dernek. Pastalar, börekler, tatlılar hazırlamış kadınlar elbirliğiyle. Bir yanda türkülere, halaylara eşlik ediyoruz, bir yandan çaylarımızla kadınların güzel ellerinin emeği pastaların tadına bakıyoruz, bir yandan da sohbet ediyoruz kadınlarla.
‘ERKEKLERE FIRSAT VERMEYECEĞİZ ARTIK’
Açılışı yapan Zöhre ablanın yanına oturuyoruz önce. Dernekte Zöhre ablanın emeği büyük. Hemen konuyu geçtiğimiz hafta mahallerinde işlenen kadın cinayetine getiriyor ve kadınların birbirlerine destek olmaktan başka şansının olmadığını söylüyor. “Erkeklere fırsat vermeyeceğiz bundan sonra, bu yüzden açtık bu derneği” diyor gururla ve mahallenin bütün kadınlarını yan yana olmaya çağırıyor.
Hülya Apaydın, Mamak’ta sınıf öğretmenliği yapıyor. Büyük kentlerde evlerinden dışarıya çıkamayan kadınları hatırlatarak, kadınlar için mahallede bir kadın derneğinin çok önemli olduğunu söylüyor. Hülya abla hemen Mamak’ta bulunan sığınma evinin belediye tarafından kapatılmasına yönelik başlattıkları imza kampanyasını anlatıyor bize. Dernekte kadınlar için psikolog ve avukat günü ayarlayacaklarını söyleyen Hülya abla, şiddete, tecavüzlere karşı mahallede kadın dayanışmasını yükseltmenin yollarını burada konuşup tartışacaklarını ekliyor. Hemşire olan Yeter Arslan da derneği açmalarının amacının kadınlarla bir araya gelmek olduğunu söyleyerek, kadın cinayetlerinin neden yaşandığından, sağlık problemlerine kadar birçok konuda kadınlarla konuşup, beraber çözüm üreteceklerini belirtiyor. Birçok kadının halen sığınma evlerinin neden gerekli olduğunun farkında bile olmadığını söyleyen Arslan, derneğin ilk işinin Mamak’ta kapatılan sığınma evi için mücadele etmek olduğunu vurguluyor.
'EVDE TEMİZLİKLE GEÇEN GÜNLERİME ACIYORUM’
Sibel Özdoğan da mahalledeki kadınlarla tanıştıktan sonra hayatının çok değiştiğini anlatıyor bize. Özdoğan evde temizlik yaparak geçirdiği günlerine acıdığını söylüyor ve ekliyor; “Şimdi çok mutluyum, kadınlarla bir aradayım, daha çok kadının mutlu olmasını istiyorum. O yüzden de elimden geldiğince başka kadınlara ulaşmaya çalışıyorum, burası sadece kadınların, sadece bizim.”
İnsanın içine umut doluyor kadınları dinlerken, yapacakları şeyleri heyecanla anlatıyorlar, “O kadar çok ki yapacaklarımız, daha yeni başladık” diyor hepsi. Bütün olumsuzluklara rağmen bütün kötülüklerin üstesinden gelebilecek olmanın gücünü taşıyor kadınlar. Ve hepsinin sözlerinde ortak ses “Yeter ki kadınlar yan yana olsun, bu bize yeter.”