06 Haziran 2015 18:23

Kadınlar seçimden ne bekler?

Kadınlar, taleplerini, sorunlarını yıllardır çekinmeden, yılmadan ortaya koyuyor. AKP iktidarının tüm muhafazakârlaştırma çabalarına karşın en dirençli kesim kadınlar oldu. Siyasi iktidarın her sözü, kadınları eve kapatmaya, ucuz işgücü yapmaya, sosyal yaşama katılımlarını kısıtlamaya, kendi kararlarını vermelerini engellemeye yönelik her adımı, kadınların mücadelesine çarptı.

Paylaş

Şükran DOĞAN
Kadın erkek arasındaki gelir eşitsizliğinde dünyada 109’ncu, kadının iş gücüne katılımında ise 127’nci olan; çalışan 100 kadından 52’sinin SGK kaydının olmadığı, 13 yılda 5 bin 406 kadının katledildiği bir ülkede kadınlar seçimden ne bekler?
Yıllardır iktidarda bulunan partinin yetkili-yetkisiz ağızlarından “Kadınlar iş aradığı için işsizlik oranı yüksek”, “Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum, kadın ve erkek farklıdır”, “Çok eşlilik yasal olsun”, “Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne? Anası ölsün”, “Hamile kadının sokakta dolaşması terbiyesizliktir”, “Örtüsüz kadın, perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralık”… sözleri eksik olmayan bir ülkede kadınlar seçimden ne bekler?
550 vekilin sadece 24’ünün kadın olduğu bir meclisi bulunan, yerel yönetimlerde aldığı yer bindelik oranlarla ifade edilen bir ülkede kadınlar seçimden ne bekler?
Seçime on gün kala, “imam nikâhı kıyılması için resmi nikâh şartının kaldırılması” kararı alabilen bir Anayasa Mahkemesi bulunan ülkede kadınlar seçimden ne bekler?

EN DİRENÇLİ KESİM KADINLAR
Kadınlar, taleplerini, sorunlarını yıllardır çekinmeden, yılmadan ortaya koydular, koyuyorlar. Abartmadan söylenebilir ki AKP iktidarının tüm muhafazakârlaştırma çabalarına karşın en dirençli kesim kadınlar oldu. Siyasi iktidarın her sözü, kadınları eve kapatmaya, ucuz işgücü yapmaya, sosyal yaşama katılımlarını kısıtlamaya, kendi kararlarını vermelerini engellemeye yönelik her adımı, kadınların mücadelesine çarptı.
Kadınların boyun eğmezliği ve mücadelesi, siyasi partileri, 2015 seçimlerinde kadın adaylara daha fazla yer vermek, seçim çalışmaları içinde daha aktif yer almalarını sağlamak durumunda bıraktı. Bu noktada HDP’nin etkisini de unutmamalıyız. Erkek egemen anlayışın hakim olduğu siyasi partilerin listelerinde, özellikle de seçilebilir sıralarında kadınlara yeterli yer verilmediğini görüyoruz. Tüm partilerin adayları içinde kadın aday oranı sadece yüzde 26,6.  Bu oran düşüklüğüne MHP’nin yüzde 12, AKP’nin yüzde 18 ve CHP’nin de 19,4 oranında kadın aday göstermesi etkili. HDP’nin yüzde 45 oranında kadın aday göstermesi ise toplam oranın yükselmesini sağlıyor.
Kadınların evde, işyerinde, sokakta, siyasi parti ve oluşumlarda sürdürdüğü zorlu ve ısrarcı mücadele, sıra siyasetin meclis ayağında yürütülmesine gelince, erkek egemen politikanın kalın duvarlarına çarpıyor, yukarıdaki oranlar bunu açıkça gösteriyor. Buna rağmen kadınlar seçim çalışmalarında aktif olarak yer alıyor. Seçim süreci kendilerini daha rahat ve somut ifade edebildikleri bir alan açıyor kadınlara. Kendi taleplerini ifade edebildikleri bir seçim çalışması yürütme olanağı yaratıldığında kadınların daha yaratıcı, daha fedakar çalıştığını, HDP için çalışan kadınlarda gördük.

SEÇİMİN DE EMEKTARI KADINLAR
Kadınlara yönelik taleplerin de kadın adayların da öncekine göre daha görünür olduğu bir seçim yaşadık. HDP, kadınlara yönelik somut önerileri, adaylıklarda yarıya yakın kadın aday göstermesi ile diğer partileri de baskıladı. Kadın hareketinin önemli temsilcileri HDP listelerinde yer buldu. Ancak buna rağmen kadın kitleleriyle buluşulduğunu, seçime kadınların rengini verdiğini, kadın taleplerinin en önemli gündem maddeleri arasında yer aldığını, kadın cinayetleri ya da kadına yönelik şiddet gibi kadınlar için temel sorunların önemli gündemler olarak tartışılabildiğini söylemek güç. Kadınlar bu seçimde de aslında daha çok seçimin emektarları oldular. Kapı kapı gezdiler, broşürler dağıttılar, olabildiğince toplantı yapmaya çalıştılar...
Seçim süreci ülkeyi tek başına yönetmek isteyen Erdoğan’la HDP arasında geçti. Belki de kadın taleplerinin kadın hareketinin birikiminin seçimlerin temeli olamamasında bu durum etkiliydi. Ama şu bir gerçek ki kadınların siyasetin önemli bir öznesi olduğu kabul edilir hale geldi. Kaç kadın aday olduğunun gündemde geniş yer bulmasından yola çıkarak bile bunu söyleyebiliriz.

KAZANIMIN YOLU: ÖRGÜTLÜ MÜCADELE
Talep ve beklentilerinin siyasi partilerin seçim dönemi vaatleri ile karşılanmayacağını bilecek kadar tecrübe sahibi ülkemizdeki kadınlar. Tıpkı diğer vaatler gibi, kadınlara yönelik vaatler de seçimler sonrası iktidara gelenler tarafından unutuluyor çünkü.  Bu nedenle seçim sonrasında da vaatlerin takipçisi olmak kadınlara ve kadın hareketine düşüyor.
Meclis nasıl şekillenirse şekillensin, kapitalist sermaye düzeninde kalıcı kazanımlar ancak örgütlü mücadele ile mümkün. Dolayısıyla kadınlar bir yandan kadın düşmanı iktidar partisini ve onun gibi düşünen tüm siyasetçileri sırtından atmak için çalışırken diğer yandan acil sorunlarının çözümü için yanyana gelmeye de devam ediyor, edecek.
Kadınların taleplerini 7 Haziran sonrası oluşacak Meclis görür mü? Görürse yerine getirmek için adım atar mı?
Yanıt yine kadınlarda, kadınların bir araya gelişinin gücünde, örgütlü mücadelesinde…  

KADINLAR NE İSTİYOR?
·    Şiddet görmeden, öldürülmeden, tecavüze uğramadan yaşamak
·    Ev işi, çocuk-hasta-yaşlı bakımı dışında bir hayat için kendilerine yüklenen işlerin toplumsallaştırılması
·    Aynı işi yapan erkeklerle aynı ücreti almak
·    İş yaşamında da, siyasette de var olmak
·    Sendikalı, sigortalı, güvenceli çalışmak
·    Mahallesinde, işyerinde kreş
·    Ne giyeceği, nasıl gezeceği, çocuk doğurup doğurmayacağına ve sayısına kendisi karar vermek
·    İnsanca çalışacağı iş, insanca yaşayacağı ücret
·    Yaşamın her  alanında eşitlik, özgürlük, barış  

ÖNCEKİ HABER

Aslolan hayat

SONRAKİ HABER

Karanlığa, düşmanlığa, safsataya #Sırtımızı Dönüyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa