Türkiye'ye Uğramayan Basın Özgürlüğü
Bu ülkede basın emekçiliği adına ödül almış kişileri öğremek istiyorsanız ya yandaş medyadan olmayan ya da mesleğini yaparken öldürülmüş olan gazetecilerin hayatlarına bakın...

Toprak Fırat AKÇAY
Kocaeli Üniversitesi
Basın özgürlüğünü savunan Paris merkezli Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), geçen sene yayınladığı indeksinde Türkiye'yi, 2013 sonunda 60 civarında medya çalışanını cezaevinde tutan, Gezi eylemleriyle 153 habercinin polis şiddetine uğradığı ve editoryal bağımsızlığın ağır saldırı altında olduğu bir ülke olarak tanıtmıştı.
MayısEylül 2013 döneminde gazeteciler, hükümet karşıtı protestolarının şiddetle bastırılmasının bedelini fazlasıyla ödediler. Kimi zaman eylemcilerin hedefi oldularsa da sistemli saldırılar güvenlik güçlerinden geldi ve sonuç olarak 153 gazeteci yaralandı, 39 gazeteci de gözaltına alındı. AKP iktidarının 13 yıllık döneminde basın, düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda en ağır, en baskıcı dönemlerden birini yaşıyor.
Otosansür habere ağırlık veren televizyon kanalları, İstanbul'u sarsan şiddetli çatışmaları haber olarak vermeye yanaşmamalarıyla, tüm boyutlarıyla ortadaydı. İflah olmaz yürekli gazetecilere de hükümetin politikalarından biri olan 'doğruyu söyleyeni sustur' politikasıyla kapı gösterildi. En az 14 gazeteci işten çıkarıldı, 22 gazeteci ise istifa etmeyi tercih etti. Eylemleri daha yakından aktaran televizyon kanallarına da astronomik para cezaları verildi.
FARKLI OLANA CEZA...
Bu ülkede basın emekçiliği adına ödül almış kişileri öğremek istiyorsanız ya yandaş medyadan olmayan ya da mesleğini yaparken öldürülmüş olan gazetecilerin hayatlarına bakın... Halen daha fikirleriyle harekeket edip bu fikirlerini paylaşmak isteyen herkese yaptırımlar ve cezalar uygulanıyor. Eğer hükümetin istediği gazeteci değilsen; yani herkesleşmemişsen gözleri daima senin üzerlerinde ve fikirlerinde oluyor. Silah yüklü MİT TIR'ları görüntüsü yayımladığı için Erdoğan'ın tehdit edip, hakkında savcılığa şikâyette bulunduğu Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Can Dündar da engellenmeye çalışılan gazetecilerden biri... Hangi ülkede hükümetin bir gazeteciye haber yaptığı için müebbet hapis cezası istediğini gördünüz? Bu adam insan mı öldürdü? Bu adam doğaya bir zarar mı verdi? Hayır! Sadece düşüncelerini ifade etti, düşünceleri ifade etmenin neresi kötü? Düşünceler ve fikirler tartışılmak içindir, müebbet istenip bir hücreye kitlensin diye değil. Müebbet hapsi istenen Can Dündar belgesel yapımcısıdır, adı üzerinde işini belgelere dayanarak yapar. Sen böyle araştırmacı bir insana suç duyurusunda bulunuyorsan onun karşısına belgelerle çıkacaksın! O haberi yalanlamak için belgelerin, kanıtların nerde diye sormazlar mı adama? Türkiye Cumhuriyeti'nde sormuyorlar işte. Canlı yayında Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Can Dündar'ı "Bununla ilgili ben avukatlarıma talimat verdim ve davayı anında açtım. Bu haberi yapan kişi bedelini ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu!" diyerek tehdit etmekle yetinenler sadece ve sadece topluma zorbalık duygusu aşılar. Bunun sonucunda da dinlemeyen, tartışmayı bilmeyen, fikirlerini kavga ve dövüşle kabul ettirmeye çalışan, kendi düşüncesine karşı bir partinin mitinginde bomba patlatmayı galibiyet sanan ve birçok insanın kanını eline bulaştıran insanlar(!)
meydana gelir.
Evrensel'i Takip Et