Seçimin gizil gücü ‘Totem’
Futbol maçlarından aşina olduğumuz gizil güç totem, 7 Haziran seçimlerinde sandığa indi. Peki kimler bu gizil güce başvurdu, hangi yöntemler ve kanallar kullanıldı? AKP’nin oy kaybına “şanssızlık totemi” mi neden oldu? Gelenek ile moderniteyi birleştiren totemci anneanneler neler yaptı? Analistlerin gözünden kaçan “seçim totemi” gerçeğini sizler için araştırdık. Ve elbette teşekkürler Hikmet Genç!

Hacer YÜCEL
Seçim oldu ve baraj yıkıldı. Ortaya çıkan sonucun nedenleri üzerine herkesin bir senaryosu var. Başarıyı kimlerin getirdiğine ilişkin de... HDP’nin seçim stratejisi, Selahattin Demirtaş’ın üslubu, Cumhurbaşkanı’nın aylarca süren tutum ve yaklaşımı, AKP’nin pozisyonu vs. kuşkusuz seçim sonucunu ciddi şekilde etkiledi.
Ama en az bütün bunlar kadar “gizil güçlerin” de etkisi oldu seçim sonuçlarında. Yok yok hemen aklınız paralelcilere falan gitmesin; ya da “zorla oy topluyorlar” savsatalarına.
Ama hemen söylemekte fayda var, söz konusu gizil güç sahipleri seçim boyunca iki farklı yoldan ilerlediler.
Kimeleri hiç seçim çalışmasına katılmadı, kimileri ise insanları ikna etmek için gece gündüz çalıştı. Ama son dönemece gelindiği vakit ikisi de “totem yaptı.”
Yani kısacası hep futbol maçlarından aşına olduğumuz gizil güç totem bu kez seçim sandığı için kullanıldı.
Tabi gizil gücün seçime yaptığı yüzdelik etkiyi bilemiyoruz; ama bu yönteme başvuranların sayısı hiç de az değil.
KONUŞMAMA TOTEMİ
Bir gizil güç olarak totem yapılırken hangi yöntemlere başvurulmadı ki.
Özellikle seçim faaliyetine etkin biçimde katılıp oy toplamayanlar, seçim olup sandıklar açılıncaya kadar yorum beyan etmeme totemi yaptılar. Arkadaş buluşmalarında söz dönüp dolaşıp seçime gelince çok açık yüreklilikle “Totem yapıyorum konuşmayacağım” dediler ve masadan kalkıp evlerinin yolunu tuttular. Sosyal hayatlarından feragat ettiler yani.
Hatta bu totem biçimine başvuranlar arasında gazeteciler bile vardı. Özellikle bir tanesi vardı ki çok enteresandı; çünkü kendisi politika editörüydü.
ŞANSSIZLIK TOTEMİ
Bazı totemciler ise “şanssızlıklarını” iktidar partisine bulaştırma yöntemi kullandılar. “Üç dönemdir oy verdiğim parti sürekli oy kaybediyor. Totem yaptım, oyumu AKP’ye verecem. Kesin oyu düşecek” cümleleri ile totemlerini açıkladılar.
AKP’ye önerim oy kaybının nedenlerini araştırırken “şanssızlıklarını onlara bulaştıran” totemcileri de göz önünde bulundurmaları. Hatta oy kaybının nedenlerini açıklarken, “Aslında biz kaybetmedik, dış güçlerin oyununa geldik, nazar değdi bize” diyebilirler. Totemin yapılış biçimine ve seçim sonucuna bakınca, yalanda değil hani...
TARAFTAR TOTEMİ
Bir de Galatasaray faktörü var tabi. Takımlarının şampiyonluk maçında giydikleri formaları bu sefer seçim totemi olarak kullandılar. Totemci Galatasaray taraftarları oy vermeye o formalarla gittiler, televizyondan sonuçları o formalarla izlediler.
BALKON KONUŞMASI OLMASIN TOTEMİ
Bir diğeri ise seçim yayını izlememe, YSK seçimleri açıklayıncaya kadar sonuçlara bakmama totemiydi. Bu totemi yapanlar oylarını kullandıktan sonra, “Her seçimde oturduk sonuçları takip ettik sonuç balkon konuşması, bu sefer totem yaptık izlemeyeceğiz. Belki şok oluruz” dediler. Ve dediklerini yaptılar.
Sosyal medya endeksli totemler de vardı; “Bu sayılmaz ama seçimler yapılıncaya kadar twit atmayacağız” şeklinde.
Özellikle bazı aileler vardı ki; totemleri çocuklarıydı. Kullandıkları oyları sandıkta çocuklarına attırdılar. Öte yandan Selahattin Demirtaş başka bir niyet ve mesajla yapmış olsada zarfı seçim sandığına savurarak atması en kral “totem” olarak nitelendirilebilir.
Buradan söyleyeyim bir sonraki seçimde totem yapmayı seven pek çok kişi bu yöntemi kullanacak.
ANNEANNE TOTEMİ
Totemci anneanneler ve babaanneler de az değildi. Modernite ile gelenekçi çizginin buluşturulduğu bu totemler tuttu. Binbir zorlukla büyüttükleri çocukları için hala kaygılıydılar; ama torunları için dünyanın bütün gizil güçlerini seferber etmeye hazır bu ekip, seçim boyunca çok iyi çalıştı.
Sabah doğan güneşe, akşam batan güneşe karşı dua ettiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı televizyonda her gördüklerinde “Malamat olsun” diye ellerini açtılar, bir kısmı bu eyleme tükürme eylemini de dahil etti. Eşlerini dostlarını aradılar, oy istediler, seçimin olası sonuçları üzerine uzun uzun analizler yaptılar, önemini anlattılar, bütün seçim argümanlarını çok iyi kullandılar.
Ve elbette “Hızır”ı yardıma çağırdılar. Seçim günü kimileri “ziyaretten” aldıklarını söyledikleri taşları, boncukları yanlarında götürdü. “Erdoğan malamat olursa”, “Baraj geçilirse” vb. cümlelerin sonunu mutlaka “lokma dağıtacağım” adağı ile bitirdiler.
Ve şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, 7 Haziran akşamından itibaren iki gün boyunca “un ve yağ” satışında ciddi bir artış oldu. Çünkü anneanneler lokma yaptı dağıttı.
Bununla birlikte şöyle enteresan durumlarda yaşanmadı değil:
“-A: Kutlamaya mı gidiyorsun?
-B: Hayır, tereyağı ve un alacağım.
-A: Seçim akşamı ne unu, ne tereyağı?
-B: Anneannem yüzde 10.2’lik sevince yetecek kadar un ve tereyağı almış eve. Sonuç yüzde 13 gelince, lokma miktarını arttırdı.”
DİLSİZ ŞEYTAN...
Aslında bu yöntemi AKP’lilerde kullandı. Kur-an okudular, dua ettiler, adakta bulundular. Ama tutmadı. Biraz düşününce totemin tutmamasının dört nedeni olduğu görülebilir. Birincisi, yıllar önce Recep Tayyip Erdoğan’ın sarf ettiği “dilsiz şeytan” söylemidir. Ki sonraki süreçte bizati kendileri “dilsiz şeytan” olunca totemleri tutmadı. Söylemde ve totemde devamlılık, ilkeli duruş esastır.
Bir ikinci neden, yukarıda bahsettiğimiz “şanssızlık totemi”dir. Şanssızlıklarını AKP’ye bulaştırma totemi yapanlar oylarını AKP’ye atınca, durum eşitlendi hatta iktidar partisinin alehine döndü. Üçüncü neden ise, dualarına Hz. Ali ve pek çok inancın peygamberini dahil etmemeleri, tekçilik yapmaları oldu. Son neden ise hiç kuşkusuz totem konusunda Zerdüşlerin uzmanlığını gözardı etmeleri, haklarında ileri geri konuşmaları. Burada üçleme etkili oldu. Yani birinin kötülüğünü isterken, bileceksinki evren bunu sana üç misli ile geri iade eder. O yüzden diline dikkat etmekte fayda var. Bizden söylemesi!
TEŞEKKÜRLER HİKMET GENÇ!
Aslında Yeni Şafak yazarı Hikmet Genç’e de teşekkür etmek lazım. Çünkü yaygın olarak futbol maçlarında kullanılan totemi, seçim sandığına indirilmesi gerektiğini aylar öncesinden söylemişti. Nasıl mı?
Efendim, zat-ı muhterem, 9 Şubat 2015’te “Balıkları Yemleyerek İktidar Olma Projesi” başlıklı bir yazı yazdı.
Yazıda, Kılıçdaroğlu’nun Şanlıurfa ziyareti sırasında Balıklıgöl’e uğrayıp dilek tutup balıklara yem atmasını tiye aldı ve “Sandıklar açılırken totem yap!... “ dedi.
Sanırım Hikmet Genç, seçim boyunca muhalefet partilerine yer vermeyen, sürekli onları yerden yere vuran, şiddet eksenli bir söylem izleyen R.T.E destekli gazeteciler gibi olmayı beceremedi, totemin sandığa inmesinin yolunu açtı. Sayın Genç, nasıl totemi iyi yapabilmişler mi?
Evrensel'i Takip Et