13 Ağustos 2011 05:28

Hak ihlali yapan patrona hapis

Sendikal hak ihlalleri konusunda Türkiye’nin eline neredeyse kimse su dökemez. Özellikle 1980’den sonra sorunsuz, itirazsız bir sendikalaşma mücadelesine tanık olamaz hale geldik. Hem özel sektörde hem de kamu sektöründe sendikal hak ihlalleri tavan yaptı. Örgütlenme süreci başlayınca patronların baskıları da başlar ha

Hak ihlali yapan patrona hapis
Paylaş
Gökhan Durmuş

Patronların saldırılarında bu kadar pervasız olmalarına rağmen hayatlarını olağan bir şekilde sürdürmeleri de normalleşti. Anayasayı çiğnediği, kişisel hak ve özgürlükleri engellediği için ceza alan patron ve yandaşlarını göremez olmuştuk.

Bir yıl içinde patronlara ve yandaşlarına yönelik sendikal hak ihlali nedeniyle 3 ceza verildi. Teksif sendikasının örgütlenme çalışmalarını engelleyen patronlar, fabrika müdürleri ve usta başları Türk Ceza Kanunun 118. maddesine göre 6 ay ile 1 yıl arasında hapis cezası aldı.

BİLDİRİ DAĞITIMI ENGELLEMEYE BİR YIL

Türk Ceza Kanunun 118. maddesi çıktığı zaman sendikacıların “Patronlara ceza verilmez” düşüncesinde olduğunu hatırlatan Teksif Örgütlenme Daire Müdürü Asalettin Arslanoğlu, somut kanıtlar kullanıldığı zaman patronlara da ceza verileceğinin son dönemde ortaya çıktığını söyledi.

Teksif olarak Denizli’deki Menderes Tekstil, Uşak’taki Kaynak İplik ve Edirne’deki Edirne Giyim örgütlenmelerinde işçilere baskı yapan patronların, müdürlerin, ustabaşıların ceza aldığını belirten Arslanoğlu, bu davalardan birisinin kesinleştiğini ikisininde itiraz aşamasında olduğunu kaydetti.

Menderes Tekstil’de örgütlenme çalışmaları kapsamında gece vardiyasına giden işçilerin bulunduğu bir durakta bildiri dağıttıkları sırada bir şefin dağıtım yapan sendikalı bir işçiye hakaret ettiğini hatırlatan Arslanoğlu, “Ben arabaya yönelince şef içeri kaçtı. Kapıdan kim olduğunu, hakaret edemeyeceğini söyledim. Bana da ‘.... fabrikanın önüne gel’ dedi. Serviste dağıtılan bildirileri de toplayıp yırttı. Ertesi günü hakarete uğrayan kadın temsilcimizle birlikte Kuyucak Cumhuriyet Savcılığına şikayet ettik. Bu şefe sendikal çalışmaları engellemeye çalıştığı için 1 yıl ceza verildi” diye konuştu.

Bildiri dağıtımları sırasında engellemelerle çok karşılaştıklarını, bunun suç olduğunun belgelendiğini aktaran Arslanoğlu, “Bu karar kesinleşti, fakat ertelendi. Bu ceza kafasında sallanıyor. Başka herhangi bir suç işlerse bu cezayı da çekecek” dedi.

PATRONA İLK CEZA

Uşak’taki Kaynak İplik’te üyeleri üzerinde baskı yapan fabrika patronu, fabrika müdürü, işletme müdürü ve muhasebe müdürüne de ceza verildiğini dile getiren Arslanoğlu, “Genelde patronlar ceza almıyor, alt kademedeki yöneticileri ceza alıyor. Patronlar arkada durmayı başarıyor. Kaynak İplik patronu hiç birgün ortada gözükmeden bize karşı çok büyük bir organizasyon yürüttü. Yüzlerce üyemizi işten attı. Grev oylamasını sakatlamaya çalıştı. Fabrikayı tatil etti. Servisleri kaldırdı, işçileri tehdit etti. Bunlara rağmen işçiler sendikanın söylediğini yaptı ama patron buna rağmen sendikal varlığımızı orada bitirdi. Yüksek Hakem Kurulu bir sözleşme yapmasına rağmen uygulayamadık. Üyelerimizi işten attı, kalanları da atacak diye tebliğ etmedik. Bu patron ceza aldı. Mahkeme bu baskıları patronun organize ettiğine kanaat getirdi. Bu işi bir fabrika müdürü, işletme müdürü, muhasebe müdürünün kendi inisiyatifi ile yapamayacağına, patronunda işin içerisinde olduğuna karar vererek patrona da ceza verdi” diye konuştu. Kaynak İplik patronun Türkiye’de Devlet Üstün Hizmet Madalyası almış çok az sayıdaki kişilerden biri olduğunu ifade eden Arslanoğlu, yaptığı bu eziyetlere, vergi kaçırmasına rağmen madalyasının geri alınmadığını kaydetti. Arslanoğlu, Kaynak İplikte işçilere baskı yapanlarında 10 ay hapis cezası aldığını söyledi.

İHTİYAR HEYETİNE BİLE ADAY OLAMAYACAKLAR

Edirne’nin köklü fabrikalarından biri olan ve 34 yıldır sendikalı olarak çalışan Edirne Giyim’de de İnsan Kaynakları Müdürüne ve 6 ara kademe yöneticisine “işçileri zorla notere götürerek” istifa ettirdiği gerekçesiyle 6 ile 7.5 ay arasında ceza verildiğini aktaran Arslanoğlu, bu kişilerin köydeki ihtiyar heyetine bile aday olmayacaklarını söyledi.  

Sürecin patronun bir siparişi yapmak için taşeron çalıştırması, sendikanında buna bir seferliğine izin vermesi üzerine patladığını dile getiren Arslanoğlu, “Patron burada ikramiyesiz, gıda yardımsız, sosyal haklar olmadan, asgari ücretle işçi çalıştırmanın ne kadar kârlı olduğunu görünce işi büyütüyor. 200 kişi bantla kurulan Birlik Konfeksiyon’da 860 kişi çalıştırıyor. Sendikalı olan Edirne Giyim ise 800 kişiden 480 kişiye düşmüş durumda. Daha aşağıya düşmemesinin, kapatılmamasının tek sebebi devam eden davalardır. Bu davaları kaybetsek Edirne Giyim diye bir şey kalmayacak” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)


İŞVERENLER EMREDİYOR DEVLET YAPIYOR

Son dönemde TCK’nın 118. maddesinden üç dava kazandıklarını belirten Arslanoğlu, emekten yana olan avukatların, sendikacıların bu davaların kazanıldığını bilmesini ve cesaretlenmesini istediklerini söyledi.  

Devletin endüstri ilişkilerindeki rolünün düzenleyicilik olduğunu belirten Arslanoğlu, “Devlet işçi işveren arasındaki ilişkilerin düzenlenmesinde rol alır. Çalışma bakanlığı, iş kanunları bunun için kurulur, yapılır. Ama maalesef Türkiye’de devlet hükmedicilik rolü içerisindedir. Sendikalarla işverenleri karşı karşıya bırakacaksın ama eşit koşullarda. Mesela bir kanun yapılacaksa oturun anlaşın eğer anlaşamazsanız ben hakem olarak belirleyeceğim diyecek ama doğru biçimde, objektif olarak hakemlik yapacak. Burada ise tam tersi işverenler istiyor devlet emredersiniz diyor. Korunmaya muhtaç olan işçi tarafıdır. Devlet düzenleyici rolü ile zayıf olanı korumak zorundadır” diye konuştu.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Kültür Bakanlığına gerek kalmayacak

SONRAKİ HABER

Bu neyin hazırlığı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa