30 Ağustos 1999 22:00
Yıkıntılar arasında büyüyecek fidanlar
DİĞER HABERLER
Yıkıntılar arasında büyüyecek fidanlar
Sibel Hürtaş - Muzaffer Özkurt
17 Ağustos depreminde on binler enkaz altında kalırken binlerce çocuk da can verdi. Ama bu amansız dalganın altında annelerini ve babalarını kaybedenler de çoktu. Depremden sonra bir parça ekmek veya bir damla su için onlar da sıralara geçti kamyonların önünde. Oyunlar da oynadılar kimi zaman ceset dolu yıkıntıların arasında.
Emeğin Partisi'nin Derince'de kurduğu, 'Emek Çadırkent'te ise durum biraz daha farklı. Önceki gün kurulan halkla ilişkiler bürosundan sonra şimdi de çadırkentteki çocuklar için çadırlardan biri kreş olarak kullanılmaya başlandı. Depremden bu yana yaşananların pek de farkında olmayan çocuklar şimdi devletin ilgisizliği nedeniyle terk edildikleri 'enkaz, yemek kuyruğu, çadır' üçgeninden kendileri için kurulan kreşle kurtulmaya çalışıyorlar. Bisküvi ve meyve suyu ile yapılan açılış töreninde çocukevine "Gökçe Fidan" adı verildi.
Vazgeçilmez elemanlar
Şimdi kendilerine yardım için gelen abilerini ve ablalarını örnek alan çocuklar burada yardımlaşmayı ve paylaşmayı öğreniyorlar. Çocuklar, yapılan işlere yardım etmek için kendi aralarında yaptıkları işbölümüyle kampın vazgeçilmez elemanları haline geldiler. Yiyecek sıralarına yardım eden, çöp toplama grubu ile kampın temizliğini üstlenen çocukları her türlü işte yardıma koşarken görmek mümkün. Ancak çocukların hayatında değişenler sadece bunlar değil. Onlar artık çocukluklarını da yaşamaya başlıyorlar. Deprem sonrası sokak aralarındaki ağıtlardan, ceset kokularından, enkaz yığınlarından ve kaldırma araçlarının gürültüsünden bir an olsun kendilerini çıkarıp buraya atabilen çocuklar, şimdi hallerinden memnun. Çocukevinde oynarken, kitap okurken, yaşadıklarını bir nebze olsun unutabiliyorlar. Çadırkentte çocuklara biraz da 'torpil' yapılıyor tabii. Binlerce kişiye dağıtılamayacak kadar az olan, fındık ezmesi, bal gibi yiyecekler artık Gökçe Fidan Çocukevi'ne gönderiliyor.
Küçük kızlar bebekleriyle, erkek çocuklar legolarıyla oynuyorlar burada ve hiçbir şeyi kapışmak zorunda kalmadan kardeşçe paylaşmanın tadına varıyorlar. Şimdilerde herkes deprem sonrasında çocukların etkilenmemesi için bir şeyler yapmaya çalışıyor. Çünkü onlar kendilerine uzanacak böylesi bir yardım eline muhtaç. Çadırkentte çocuklar için yapılan palyaço gösterisi de bunlardan biri, ya da yakında sahnelenecek olan tiyatro.
Çadırkent yöneticileri ise olanak yaratılabilirse yaş gruplarına göre ayırarak, üç dört kreş daha açabileceklerini söylüyorlar.
Sibel Hürtaş - Muzaffer Özkurt
17 Ağustos depreminde on binler enkaz altında kalırken binlerce çocuk da can verdi. Ama bu amansız dalganın altında annelerini ve babalarını kaybedenler de çoktu. Depremden sonra bir parça ekmek veya bir damla su için onlar da sıralara geçti kamyonların önünde. Oyunlar da oynadılar kimi zaman ceset dolu yıkıntıların arasında.
Emeğin Partisi'nin Derince'de kurduğu, 'Emek Çadırkent'te ise durum biraz daha farklı. Önceki gün kurulan halkla ilişkiler bürosundan sonra şimdi de çadırkentteki çocuklar için çadırlardan biri kreş olarak kullanılmaya başlandı. Depremden bu yana yaşananların pek de farkında olmayan çocuklar şimdi devletin ilgisizliği nedeniyle terk edildikleri 'enkaz, yemek kuyruğu, çadır' üçgeninden kendileri için kurulan kreşle kurtulmaya çalışıyorlar. Bisküvi ve meyve suyu ile yapılan açılış töreninde çocukevine "Gökçe Fidan" adı verildi.
Vazgeçilmez elemanlar
Şimdi kendilerine yardım için gelen abilerini ve ablalarını örnek alan çocuklar burada yardımlaşmayı ve paylaşmayı öğreniyorlar. Çocuklar, yapılan işlere yardım etmek için kendi aralarında yaptıkları işbölümüyle kampın vazgeçilmez elemanları haline geldiler. Yiyecek sıralarına yardım eden, çöp toplama grubu ile kampın temizliğini üstlenen çocukları her türlü işte yardıma koşarken görmek mümkün. Ancak çocukların hayatında değişenler sadece bunlar değil. Onlar artık çocukluklarını da yaşamaya başlıyorlar. Deprem sonrası sokak aralarındaki ağıtlardan, ceset kokularından, enkaz yığınlarından ve kaldırma araçlarının gürültüsünden bir an olsun kendilerini çıkarıp buraya atabilen çocuklar, şimdi hallerinden memnun. Çocukevinde oynarken, kitap okurken, yaşadıklarını bir nebze olsun unutabiliyorlar. Çadırkentte çocuklara biraz da 'torpil' yapılıyor tabii. Binlerce kişiye dağıtılamayacak kadar az olan, fındık ezmesi, bal gibi yiyecekler artık Gökçe Fidan Çocukevi'ne gönderiliyor.
Küçük kızlar bebekleriyle, erkek çocuklar legolarıyla oynuyorlar burada ve hiçbir şeyi kapışmak zorunda kalmadan kardeşçe paylaşmanın tadına varıyorlar. Şimdilerde herkes deprem sonrasında çocukların etkilenmemesi için bir şeyler yapmaya çalışıyor. Çünkü onlar kendilerine uzanacak böylesi bir yardım eline muhtaç. Çadırkentte çocuklar için yapılan palyaço gösterisi de bunlardan biri, ya da yakında sahnelenecek olan tiyatro.
Çadırkent yöneticileri ise olanak yaratılabilirse yaş gruplarına göre ayırarak, üç dört kreş daha açabileceklerini söylüyorlar.
Evrensel'i Takip Et