11 Eylül 1999 22:00
Çadır tiyatrosu!
Marmara Bölgesi'nde meydana gelen depremin ardından evleri yıkılan veya oturulamayacak durumda olan depremzedeler, şimdi de "devlet organizasyonlu büyük bir çadır tiyatrosu"nun figüranları haline getirildi. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'nin dünkü açıklamasında yer alan çelişkiler, herkesi hayrete düşürecek nitelikte.
Öyle ki, örneğin oluşturulan 156 çadırkentin 101 bin 444 çadırdan oluştuğu söyleniyor. Ancak, bu çadırkentlerde kalan kişi sayısı neredeyse çadır sayısı kadar. Yani oransal olarak her çadıra bir depremzede düşüyor. Gerçekte ise, çadırların pek çoğunun, özellikle de sağlıksız 37 bin 480 Kızılay çadırının çoğunluğunun, boş olduğu ortaya çıkıyor.
Açıklamadaki başka veri ise, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın halen süren hasar tespit çalışmalarına göre, deprem bölgesinde 55 bin 349'u ağır, 53 bin 551'i orta hasarlı toplam 170 binden fazla bina hasar görmüş olması. Yıkılan binaların çoğunun çok katlı olduğu düşünülürse, bina başı bir çadır bile kurulmadığı ortaya çıkıyor. Buna rağmen çadırların boş olması, depremzedelerin nerede kaldığı sorusunu gündeme getiriyor. Çünkü, oturulamayacak durumdaki 100 binden fazla binadaki konutlarda yaşayan, yüzbinlerce, hatta belki de daha fazla, depremzedenin sadece 126 bin 664'ü çadırkentlerde yaşıyor. Geriye kalan yüzbinlerce depremzede ise, devletin her türlü yardımından uzakta, ya deprem bölgesindeki yakınlarının yanında barınmak ya da deprem bölgesinden göç etmek zorunda kalmış.
TSK 1605 çadır kurdu
Deprem sonrası, şaşaalı açıklamalar yapan ve her çadırkentte görülen Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yüzbinlerce evsiz depremzedeye verdiği çadır sayısı da "çadır tiyatrosu"nun bir başka yüzü. Öyle ki, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin deprem bölgesinin tamamında kurduğu çadır sayısı sadece 1605. Başka bir deyişle, 37 bin 480'i Kızılay'dan, 54 bin 389'u diğer ülkelerden, 7970'i de bağımsız kuruluşlardan gelen ve toplamda 101 bin olan çadırlar içinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurduğu çadır sayısı sadece 1605.
Çadırlarda bit salgını
"Çadır tiyatrosu"nun başka bir yüzü de, Kızılay'ın çadırkentleri. Hâlâ 2. Dünya Savaşı'ndan kalma çadırlarda barınmak zorunda bırakılan depremzedeler, birçok sorunla boğuşuyor. AA'nın haberine göre, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un iddialarının aksine, çadırkentlerde temizlik koşullarına yeterince uyulamaması, duş sıkıntısı ve sık banyo yapılamaması nedeniyle bazı çocuklarda bit görüldü. Çadırkent sakinleri, çocuklarını sağlık kuruluşlarına götürerek, gerekli önlemleri almaya çalışıyor. Ancak, koşulların acilen düzeltilmemesi halinde bir salgın hastalıkla karşı karşıya kalınacağı dile getiriliyor.
Kızılay çadırlarının bırakın kışı, sonbahar koşullarına dahi uygun olmaması nedeniyle değiştirme çalışmalarının sürdüğü ifade ediliyor. Bu kapsamda, Norveç'ten satın alınan kış koşullarına uygun 5000 çadır Derince Limanı'na ulaştı. Ancak, Kızılay'ın değiştirilmesi gereken 30 binden fazla çadırı daha bulunuyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et