23 Ocak 2000 22:00

JİTEM-Hizbullah ortaklığı

Hizbullah sorgucusunun anlattığı işkence yönteminin, 21 Ocak 1996 tarihli Evrensel gazetesinde açıklanan JİTEM'in işkence yöntemleriyle aynı olduğu ortaya çıktı.

Paylaş
JİTEM-Hizbullah ortaklığı
Hizbullah'ın sorgucusu olarak adı geçen Mehmet Arıca'nın "İşkencecinin Şok İtirafları" başlığıyla dün gazetelerde yer alan itirafları ile 21 Ocak 1996 tarihli Evrensel gazetesinde "JİTEM Subayının İtirafları" başlıklı manşet haberinde JİTEM subayının itiraflarında geçen işkence yöntemleri aynı: "plastik naylon yakıp, cinsel organın üzerine damlatmak". İki itirafçının da yapılan işkencelere adres olarak Diyarbakır'ı göstermesi dikkat çekerken, ölümünden önce itiraflarda bulunan Binbaşı Cem Ersever de, Hizbullahçılar ile Adem Yakın ile Aladdin Kanat isimli itirafçılar tarafından sağlandığını söylemişti. Tüm bu bilgiler, devlet desteğiyle kurulan ve gelişen Hizbullah militanlarının JİTEM mensupları tarafından eğitildiğini gösteriyor.
Yöntemleri aynı
21 Ocak 1996 tarihinde Evrensel gazetesine itiraflarda bulunan bir JİTEM subayı, 1995'te Diyarbakır'da PKK'ye yönelik bir operasyonda gözaltına alınan Ali Tekdağ'ın sorgulanmasında kullanılan işkence yöntemlerini açıklamıştı. JİTEM subayı 80-90 gün polis tarafından sorgulandıktan sonra, Ali Tekdağ'a insanlık dışı yöntemlerle JİTEM tarafından yapılan işkenceyi anlatırken "Bir gün üsteğmenin anlattığına göre, cinsel organını köpeğe yalatıp, uyardıktan sonra plastik naylon yakıp üzerine dökmüşler" kelimelerini kullanmıştı.
Geçtiğimiz yıl yakalanan ve Hizbullah'a yönelik yapılan son operasyonlardan sonra konuştuğu söylenen 'Hizbullah sorgucusu' Mehmet Arıca da, sorguladıkları iki kişinin işkence sırasında öldüğünü belirterek, işkencede kullandıkları yöntemlerden birinin de "naylon yakıp vücuda damlatmak" olduğunu ve kendisinin polisçe yakalanıp serbest bırakılan cemaat üyelerine işkence yaptığını belirtiyordu.
Faili meçhul cinayetler yapmasıyla ünlenmiş bu iki örgütten JİTEM subayı ve Mehmet Arıca'nın anlattıklarının buluştuğu bir diğer nokta da, işkencenin yapıldığı il sınırları. Mehmet Arıca'nın görev yeri Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Kubik köyündeki bir işkencehane, JİTEM'in bölge halkına yönelik insanlık dışı faaliyetlerinin bir numaralı uygulama yeri de yine Diyarbakır. İki örgütün 'sorgulama' yöntemlerinin, işkence yaptıkları yerlerin ve faili meçhuller konusunda gösterdikleri akıl almaz yöntemlerin bir noktada birleşmesi, akıllara Hizbullah ve JİTEM'in ortak çalıştığı ve aynı yerlerde eğitildikleri düşüncesini getiriyor.
'Bağlantıyı, Kanat kurardı'
4 Kasım 1993'te Ankara Elmadağ'da boş bir arazide, elleri arkadan bağlanmak ve kafasına iki kurşun sıkılmak sureti ile öldürülen Binbaşı Cem Ersever, ölümünden yaptığı açıklamalarda, Hizbullah ile bağlantının PKK itirafçıları Adem Yakın ile Alaaddin Kanat'ın sağladığını söylemişti. Bu açıklamaların Gazeteci Soner Yalçın tarafından kaleme alındığı "Binbaşı Cem Ersever'in İtirafları" isimli kitapta aralarında Adem Yakın ile Alattin Kanat'ın da olduğu "önemli itirafçılar"ın 1986 yılından beri OHAL Valiliği lojmanlarında oturduklarını ve tümünün devlet tarafından beslendiği söylenmişti. İtirafçıların icraatlarını da anlatan Ersever, "İtirafçılar önce iyi çalıştı doğrusu. Mesela sadece kadın itirafçılardan bir tim oluşturdum. Çok iyi istihbarat topladılar. Ancak sonra itirafçılar para işlerine girdiler. PKK'ye vergi veren kişileri tespit ederler. Bu kez kendileri gidip haracı veren adamı tehdit ederler ve adamlar bu kez itirafçılara para verir. Bunlar uyuşturucu kaçakçılığı da yaparlar. Van-Hakkâri operasyonlarını bu ekip yapar. Diyarbakır Cezaevi'ne uyuşturucuyu bu ekip sokar. Gasp yaparlar. Araba kaçırıp, satarlar" demişti. Bir devlet yetkilisinin çıkıp, "Ersever yalan söylüyor. Bunlar doğru değil" diyemeyeceğini, çünkü devletin her şeyi bildiğini ve göz yumduğunu vurgulayan Ersever, itirfaçıların çok acımasız olduklarını, herkesten çok milliyetçi kesildiklerini ve bir numaralı PKK düşmanları olduğunu da anlatmıştı. Ersever, Hizbullah ile bağlantının Alaaddin Kanat ile Adem Yakın tarafından sağladığını aktararak, şunları söylemişti: "Kanat ile Yakın'ın bize söyledikleri şu olmuştur. 'Hizbullah PKK'nin düşmanıdır. Düşmanımın düşmanı benim dostumdur. Güvenlik güçleri kesinlikle Hizbullah ile uğraşmasın. Onun yolunu açsın.' Adamların dediği de oldu. Güvenlik kuvvetleri Hizbullah'ı koruyup, güçlendirmişlerdir. Hizbullah'ın tetikçilerinin çoğu itirafçıdır."
ÖNCEKİ HABER

TZOB: Tarım kredi faizleri düşürülsün

SONRAKİ HABER

EMEP, tahkimi protesto etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa