15 Mayıs 2000 21:00
Biz varken bu villalar burada yoktu
Beykoz'u zenginlerin yağmasına açma çabaları, 100 yıllık yerleşim yerini orman, ormanı da villa kent yaptı. Kadastro üzerinde yapılan değişiklik sonucu, Elmalı Köyü'nde oturanların doğdukları 60-70 yıllık evleri "gecekondu" diye yıkılacak.
Biz varken bu villalar burada yoktu
Muzaffer Özkurt
Yüzyıla yakın süredir insanların barındığı ve yaşamını kurduğu Elmalı Köyü'nü "gecekondu ve kaçak yapı" olduğu gerekçesiyle yıkmaya hazırlanan devlet, köyün hemen birkaç kilometre ötesinde orman kesilerek açılan villa bölgesi Acarkent'e göz yumuyor. Aylardır evlerinin yıkılacağının söylenmesi nedeniyle gözlerine uyku girmeyen Elmalı köylüleri, Acarkent'in olduğu yere bir zamanlar hayvanları için ot kesmeye gittiklerini söyleyip; "Biz varken Acarkent yoktu" diyorlar.
Kadastro değiştirildi
"Acarkent, Bayındır Holding ya da Alarko. Buraları parselleyip yeme düşüncesi olduğunu duyuyoruz" diyen Mehmet Yılmaz, yıkılmak istenen evlerin 1977'de gerçekleştirilen kadastroda orman dışında bırakıldığını belirtiyor. Çoğu evin 60-70 senelik olduğunu dile getiren Yılmaz, "Şimdi buralar orman bölgesinde diyorlar ve evleri yıkmak istiyorlar" diyor. 1988-1990 arası geçen kadastronun orman dışındaki evleri orman içine aldığını ve Acarkent gibi sonradan imar yapılan yerlerin ise orman dışına çıkartıldığına dikkat çeken Yılmaz bu duruma bir çözüm bulunması gerektiğini söylüyor.
'Bu haksızlık düzeltilmeli'
Elmalı Köyü'nün orman alanı içine alınması üzerine Orman Bakanlığı'ndan müfettiş istediklerini belirten Yılmaz, "Müfettiş yapılan kadastroda yanlış yapıldığını söyledi. Bunu raporunda bildirdi. Ancak bu da bir çözüm olmadı" diyor. Evlerin ve ormanın yolla ayrıldığını ve kimsenin ormana girmediğini, insanların fındık bahçelerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bir haksızlık var ve bu düzeltilmeli" diyor.
"Tek suçumuz fındık bahçesini temizlemekti" diyen İbrahim Aksoy, 3 kardeşiyle birlikte 5 ay hapis cezası almasının nedenini bu sözlerle açıklıyor. Buraların ormanla bir ilgisi olmadığını ve köyün içinde kaldığını ifade eden Aksoy, "Biz fındık, lahana gibi şeylerle uğraşıyoruz. Sırf bu nedenden dolayı çoluk, çocuk, yaşlı demeden mahkemelerde süründük" diyor.
40 yaşlarındaki Seyfettin Yılmaz da, "Burada doğduk, büyüdük" diyerek söze başlıyor. Evlerinin yıkılmak istenmesinin nedeninin rant olduğunu anlatan Yılmaz, "Bu yüzden uyku uyuyamıyoruz. Acarkent'e gelsinler, Elmalı'ya gelsinler. Burada arazi mafyası yok. Acarkent oraları kesti, beton yığınına çevirdi" diyor.
Depremden sonra...
Yıkım kararını ve bu uygulamaların hızlanmasının depremden sonra olduğunu söyleyen Elmalılılar, "Buralar depreme dayanıklı dendi. Villalar yapılmaya başlandı, şimdi de bizi kovmak istiyorlar" diyor. Elmalı yüzünden villa yapıp satanların kâr edemediklerini vurgulayan köylüler, doğdukları ve büyüdükleri yerlerin yıkılmasına izin vermeyeceklerini söylüyorlar.
Zenginlerin Beykoz'u yağmalamaya çalıştığını dile getiren köylüler, bunun için kendilerini buradan kovmaya çalıştıklarını ifade ediyorlar.
Muzaffer Özkurt
Yüzyıla yakın süredir insanların barındığı ve yaşamını kurduğu Elmalı Köyü'nü "gecekondu ve kaçak yapı" olduğu gerekçesiyle yıkmaya hazırlanan devlet, köyün hemen birkaç kilometre ötesinde orman kesilerek açılan villa bölgesi Acarkent'e göz yumuyor. Aylardır evlerinin yıkılacağının söylenmesi nedeniyle gözlerine uyku girmeyen Elmalı köylüleri, Acarkent'in olduğu yere bir zamanlar hayvanları için ot kesmeye gittiklerini söyleyip; "Biz varken Acarkent yoktu" diyorlar.
Kadastro değiştirildi
"Acarkent, Bayındır Holding ya da Alarko. Buraları parselleyip yeme düşüncesi olduğunu duyuyoruz" diyen Mehmet Yılmaz, yıkılmak istenen evlerin 1977'de gerçekleştirilen kadastroda orman dışında bırakıldığını belirtiyor. Çoğu evin 60-70 senelik olduğunu dile getiren Yılmaz, "Şimdi buralar orman bölgesinde diyorlar ve evleri yıkmak istiyorlar" diyor. 1988-1990 arası geçen kadastronun orman dışındaki evleri orman içine aldığını ve Acarkent gibi sonradan imar yapılan yerlerin ise orman dışına çıkartıldığına dikkat çeken Yılmaz bu duruma bir çözüm bulunması gerektiğini söylüyor.
'Bu haksızlık düzeltilmeli'
Elmalı Köyü'nün orman alanı içine alınması üzerine Orman Bakanlığı'ndan müfettiş istediklerini belirten Yılmaz, "Müfettiş yapılan kadastroda yanlış yapıldığını söyledi. Bunu raporunda bildirdi. Ancak bu da bir çözüm olmadı" diyor. Evlerin ve ormanın yolla ayrıldığını ve kimsenin ormana girmediğini, insanların fındık bahçelerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bir haksızlık var ve bu düzeltilmeli" diyor.
"Tek suçumuz fındık bahçesini temizlemekti" diyen İbrahim Aksoy, 3 kardeşiyle birlikte 5 ay hapis cezası almasının nedenini bu sözlerle açıklıyor. Buraların ormanla bir ilgisi olmadığını ve köyün içinde kaldığını ifade eden Aksoy, "Biz fındık, lahana gibi şeylerle uğraşıyoruz. Sırf bu nedenden dolayı çoluk, çocuk, yaşlı demeden mahkemelerde süründük" diyor.
40 yaşlarındaki Seyfettin Yılmaz da, "Burada doğduk, büyüdük" diyerek söze başlıyor. Evlerinin yıkılmak istenmesinin nedeninin rant olduğunu anlatan Yılmaz, "Bu yüzden uyku uyuyamıyoruz. Acarkent'e gelsinler, Elmalı'ya gelsinler. Burada arazi mafyası yok. Acarkent oraları kesti, beton yığınına çevirdi" diyor.
Depremden sonra...
Yıkım kararını ve bu uygulamaların hızlanmasının depremden sonra olduğunu söyleyen Elmalılılar, "Buralar depreme dayanıklı dendi. Villalar yapılmaya başlandı, şimdi de bizi kovmak istiyorlar" diyor. Elmalı yüzünden villa yapıp satanların kâr edemediklerini vurgulayan köylüler, doğdukları ve büyüdükleri yerlerin yıkılmasına izin vermeyeceklerini söylüyorlar.
Zenginlerin Beykoz'u yağmalamaya çalıştığını dile getiren köylüler, bunun için kendilerini buradan kovmaya çalıştıklarını ifade ediyorlar.