10 Ocak 2001 22:00

TİSK Anayasası ile yönetiliyoruz

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, 1982 Anayasası'nın, iktisadi özgürlük alanında cömert olduğunu ancak kültürel ve sosyal haklarda aynı cömertliği göstermediğine dikkat çekti.

Paylaş
TİSK Anayasası ile yönetiliyoruz
Uluslararası Anayasa Hukuku Kurultayı'nda, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar konuları tartışıldı. Türkiye Baralor Birliği (TBB) tarafından düzenlenen ve Ankara Sheraton Oteli'nde önceki gün başlayan kurultayın dünkü oturumunda, "Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar" ile "Yeni Gelişmeler ve Üçüncü Kuşak Haklar" konularında bildirimler sunuldu.
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Prof Dr. Mesut Gülmez'in, konuşmacı olarak katıldığı oturumda, hak ve özgürlüklerin evrim sürecindeki gelişmeleri hakkında bilgi veren İbrahim Kaboğlu, 1982 Anayasası'nın, iktisadi özgürlük alanında cömert olduğuna ancak kültürel ve sosyal haklarda aynı cömertliği göstermediğine dikkat çekti. Türkiye'nin insan hakları sicilinin bozuk olduğunu dile getiren Kaboğlu, Anayasa'da dengeli bir düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.
24 Ocak Anayasası
Mesut Gülmez ise 1982 Anayasası'nın sosyal haklara, yasakçı ve baskıcı bir düzenleme getirdiğini belirterek, 82 Anayasası'nın 24 Ocak anayasası olduğuna işaret etti. 1982'den 3 yıl önce anayasanın ekonomik programın güvence altına alınması için düzenlendiğini vurgulayan Gülmez, 82 Anayasası'nın TİSK yasası olduğuna dikkat çekerek, işverenin isteklerinin anayasal dayanakla güvence altına alındığını bildirdi.
Adaletsizliğin ve eşitsizliğin söz konusu olduğunu bellirten Gülmez, sosyal devletin ayağa kaldırılması gerektiğinin altını çizdi. Önce insana ve örgütlerine güvenen bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Gülmez, insan haklarının bölünmezliğine ve bağımsızlığına yer veren, evrensel değer ve ölçütlerde, öfkeli ve yasakçı olmayan bir anayasanın gerekliliği üzerinde durdu.
Adaletsizlik ve kalkınma sorunu
"Yeni Gelişmeler ve Üçüncü Kuşak Haklar" konusunda hazırladığı bildirimi sunan Prof. Dr. Silvio Marcus Helmons da, "dayanışma hakları" olarak da adlandırılan üçüncü kuşak hakların barış, sağlıklı bir ortama sahip olma ve kalkınma hakkı olduğunu bildirerek, ulusları kana boğan, ardı arkası kesilmeyen savaşlara son verilmediği takdirde, halkların kalkınmayı ve gelişmeyi tanımlayamayacağını vurguladı. Çevre konusunda ortaya çıkan vahim sorunların çözülmemesi durumunda, 22. yüzyılda kimsenin sağ kalamayacağına dikkat çeken Helmons, insanlığın dörtte birinin, dünya zenginliklerin de dörtte üçünün tekel altına alınmasıyla kalkınma sorunun başgösterdiğini bildirdi. Helmons, 21. yüzyılın iki büyük meydan okumasının insan hakları ve çevre sorunlarında yaşanacağını belirterek, insanlığın bu sorunları çözmesi gerektiğini söyledi.
Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Bir çınar daha devrildi

SONRAKİ HABER

PETKİM'de kıyım başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa