16 Mayıs 2001 21:00
Tecridin tanığı tecridi anlattı
Tecridin tanığı tecridi anlattı
"Hayata Dönüş" adı verilen kanlı operasyonda Çankırı Cezaevi'nde bulunan ve operasyon sonrası Sincan F Tipi Cezaevi'ne nakledilen Kerim Yalçıntepe tahliye oldu. Sincan F Tipi Cezaevi'nde üç kişilik hücrede yaklaşık 6 ayını geçiren Yalçıntepe, dün düzenlediği basın toplantısında, F tipi cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlülerin tecrit ve izolasyona maruz kaldığını anlattıklarıyla bir kez daha gözler önüne serdi.
Haftada bir kez, bir saat süreyle aileleriyle, yarım saat süreyle de avukatlarıyla görüşme imkânı bulduklarını, bunun dışında hücrelerden dışarı çıkartılmadıklarını belirten Yalçıntepe, hücre arkadaşları dışında hiçbir tutuklu ve hükümlüyle görüşme imkânının olmadığına dikkat çekti. Cezaevi idaresi tarafından istenileni yapmadıkları takdirde görüş yasağı ve mektup alıp göndermeme gibi disiplin cezaları aldıklarını söyleyen Yalçıntepe, gardiyanlar tarafından birçok kez kendilerine işkence yapıldığını ve tehdide maruz kaldıklarını dile getirdi.
'Gardiyanlar işkence yapıyor'
Selmani Özcan adlı bir tutukluya Ulucanlar katliamına katılan Bekir Etyemez adlı bir başgardiyan tarafından işkence yapıldığını kaydeden Yalçıntepe, gardiyanlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ancak dilekçelerinin dikkate alınmadığını söyledi. Hakkında soruşturma açılan gardiyanların maaşlarından 100 milyon lira kesinti yapıldığını ve bu nedenle Bekir Etyemez'in "Yüz milyonumu keserlerse ben size yapacağımı bilirim" diye tehditler savurduğunu ifade eden Yalçıntepe, "müdahale ekibi" denilen 30 kişilik bir grup tarafından tutuklu ve hükümlülere işkence yapıldığını anlattı. Günde iki kez sayım yapıldığını, sayımlarda yumruklarla tekmelerle saldırıya uğradıklarını belirten Yalçıntepe, ayda bir kez yapılan aramaların da talana dönüştüğünü söyledi. İstedikleri kitapları temin edemediklerini, kişi başına 3 kitap verildiğini ve en son yapılan aramada bütün kitaplarına el konulduğunu bildiren Yalçıntepe, 3 Mayıs'ta yapılan arama sırasındaki saldırıda, Hacı Demir adlı bir tutukluya "İnsanların beynini yıkıyorsun" denilerek saldırıldığını ve Demir'in yaralandığını belirtti.
'Bizi dinlemediler'
İşkence iddialarını araştırmak üzere Adalet Bakanlığı tarafından gönderilen müfettişlerin kendilerini dinlemediklerine işaret eden Yalçıntepe, hücresini değiştirmek isteyen tutukluların taleplerinin "sayımlarda aşağıya inersen ve ayakkabılarını çıkaracaksan" gibi şartlarla kabul edildiğini söyledi.
Ölüm orucunda bulunan tutuklu ve hükümlülerin cezaevinde ölmesinden çekinildiğine dikkat çeken Yalçıntepe, Cengiz Soydaş'ın hücresinde öldüğünü, ancak bunun gizlenmek istendiğini anlattı. Yalçıntepe, gardiyanların "Talimat var, cezaevinde öldürtmeyeceğiz" dediğine işaret etti. Kendisinin de açlık grevinde bulunduğunu ve şeker ve tuzun çok az verildiğini belirten Yalçıntepe, açlık grevini bırakanların da bir diet programından yararlanamadığını kaydetti.
"Hayata Dönüş" adlı kanlı operasyonda kaburgalarının kırıldığını ve tedavisinin yapılmadığını bildiren Yalçıntepe, Selmani Özcan adlı tutuklunun 1996 ölüm orucunda sakat kaldığına ve tek kişilik hücrede tutulduğuna dikkat çekti. Havalandırma kapılarının sabah saat 08.00'de açılıp saat 16.00'da kapandığını bildiren Yalçıntepe, avluda ancak 10 adım atabildiklerini söyledi. Yalçıntepe, Sincan F Tipi Cezaevi'ne çetelerin getirildiğini ve onların her imkândan yararlandıklarını duyduklarını belirtti.
"Hayata Dönüş" adı verilen kanlı operasyonda Çankırı Cezaevi'nde bulunan ve operasyon sonrası Sincan F Tipi Cezaevi'ne nakledilen Kerim Yalçıntepe tahliye oldu. Sincan F Tipi Cezaevi'nde üç kişilik hücrede yaklaşık 6 ayını geçiren Yalçıntepe, dün düzenlediği basın toplantısında, F tipi cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlülerin tecrit ve izolasyona maruz kaldığını anlattıklarıyla bir kez daha gözler önüne serdi.
Haftada bir kez, bir saat süreyle aileleriyle, yarım saat süreyle de avukatlarıyla görüşme imkânı bulduklarını, bunun dışında hücrelerden dışarı çıkartılmadıklarını belirten Yalçıntepe, hücre arkadaşları dışında hiçbir tutuklu ve hükümlüyle görüşme imkânının olmadığına dikkat çekti. Cezaevi idaresi tarafından istenileni yapmadıkları takdirde görüş yasağı ve mektup alıp göndermeme gibi disiplin cezaları aldıklarını söyleyen Yalçıntepe, gardiyanlar tarafından birçok kez kendilerine işkence yapıldığını ve tehdide maruz kaldıklarını dile getirdi.
'Gardiyanlar işkence yapıyor'
Selmani Özcan adlı bir tutukluya Ulucanlar katliamına katılan Bekir Etyemez adlı bir başgardiyan tarafından işkence yapıldığını kaydeden Yalçıntepe, gardiyanlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ancak dilekçelerinin dikkate alınmadığını söyledi. Hakkında soruşturma açılan gardiyanların maaşlarından 100 milyon lira kesinti yapıldığını ve bu nedenle Bekir Etyemez'in "Yüz milyonumu keserlerse ben size yapacağımı bilirim" diye tehditler savurduğunu ifade eden Yalçıntepe, "müdahale ekibi" denilen 30 kişilik bir grup tarafından tutuklu ve hükümlülere işkence yapıldığını anlattı. Günde iki kez sayım yapıldığını, sayımlarda yumruklarla tekmelerle saldırıya uğradıklarını belirten Yalçıntepe, ayda bir kez yapılan aramaların da talana dönüştüğünü söyledi. İstedikleri kitapları temin edemediklerini, kişi başına 3 kitap verildiğini ve en son yapılan aramada bütün kitaplarına el konulduğunu bildiren Yalçıntepe, 3 Mayıs'ta yapılan arama sırasındaki saldırıda, Hacı Demir adlı bir tutukluya "İnsanların beynini yıkıyorsun" denilerek saldırıldığını ve Demir'in yaralandığını belirtti.
'Bizi dinlemediler'
İşkence iddialarını araştırmak üzere Adalet Bakanlığı tarafından gönderilen müfettişlerin kendilerini dinlemediklerine işaret eden Yalçıntepe, hücresini değiştirmek isteyen tutukluların taleplerinin "sayımlarda aşağıya inersen ve ayakkabılarını çıkaracaksan" gibi şartlarla kabul edildiğini söyledi.
Ölüm orucunda bulunan tutuklu ve hükümlülerin cezaevinde ölmesinden çekinildiğine dikkat çeken Yalçıntepe, Cengiz Soydaş'ın hücresinde öldüğünü, ancak bunun gizlenmek istendiğini anlattı. Yalçıntepe, gardiyanların "Talimat var, cezaevinde öldürtmeyeceğiz" dediğine işaret etti. Kendisinin de açlık grevinde bulunduğunu ve şeker ve tuzun çok az verildiğini belirten Yalçıntepe, açlık grevini bırakanların da bir diet programından yararlanamadığını kaydetti.
"Hayata Dönüş" adlı kanlı operasyonda kaburgalarının kırıldığını ve tedavisinin yapılmadığını bildiren Yalçıntepe, Selmani Özcan adlı tutuklunun 1996 ölüm orucunda sakat kaldığına ve tek kişilik hücrede tutulduğuna dikkat çekti. Havalandırma kapılarının sabah saat 08.00'de açılıp saat 16.00'da kapandığını bildiren Yalçıntepe, avluda ancak 10 adım atabildiklerini söyledi. Yalçıntepe, Sincan F Tipi Cezaevi'ne çetelerin getirildiğini ve onların her imkândan yararlandıklarını duyduklarını belirtti.
Evrensel'i Takip Et