23 Aralık 2001 22:00

Birlik olmadan olmaz!

İzmir'de kurulu Karabağlar Sanayi Sitesi'nde çalışan genç işçiler, asgari ücret ya da daha düşük ücretler karşılığında çalışıyorlar. Sosyal güvenceleri olmadığı gibi, her an işsizlik tehdidiyle karşı karşıyalar.

Paylaş
Birlik olmadan olmaz!Koray YetişAsgari ücret her yıl olduğu gibi bu yıl da işçilere sorulmadan, ne istedikleri, ihtiyaçları hiç önemsenmeden belirleniyor. Ağırlıklı olarak hükümet ve sermaye kesiminin oluşturduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu, IMF'nin talimatları doğrultusunda hareket ediyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 7 ve 19 Aralık tarihlerinde yaptığı toplantılarda asgari ücretin vergi dışı bırakılması konusunda sadece temenniler dile getirilirken, ücret artışının, IMF'nin dayatmaları doğrultusunda, 2002 yılı için öngörülen enflasyon oranı yüzde 35'in de altında kalacağı ortaya çıktı. Asgari ücreti, İzmir Karabağlar Sanayi Sitesi'nde asgari ücret ya da daha düşük ücretler karşılığında çalışan işçilere sorduk. Karabağlar'daki genç işçiler, tabi ki asgari ücretin yetmediğini söylediler. Çoğu zaman haftalıklarını bile alamayan işçiler, insanca yaşayacak bir ücret için birlikte hareket etmek gerektiğine inanıyorlar.

Yüzde 95'i sigortasız Osman askerden yeni gelmiş. Patronu tanıdık olmasa o da diğerleri gibi işsiz kalıp kahve köşelerinde bekleyecekmiş. Osman'ın ailesinde yedi kişi var. "Dördümüz çalışıyoruz gene de yetiştiremiyoruz" diyor. "Asgari ücret" diyoruz, sözümüzü bitirmeden cevaplıyor: "Çok düşük birader. Ben ustayım, kırk milyon haftalık alıyorum. Diğer çocukların daha düşük." İşler azalınca Karabağlar'da esnek çalışma yaygınlaşmış. İşçilerin parçabaşı çalıştığını, iş olduğu zaman kahvelerden mobilyacı topladıklarını anlatıyor Osman. "Sigorta!" diyoruz, gülüyor; "Kim kaybetmiş ki biz bulalım. Sitenin yüzde 95'i sigortasız."

Sorun IMF"Çözüm Derviş'te mi, hükümette mi, mecliste mi?" diye soruyoruz. Cevabı çok net; "Çözselerdi şimdiye kadar çözerlerdi. Sorun IMF. Artık eskisi gibi orta halli insanlar kalmadı. Uçurumun en altı ve üstü var." Osman insanca yaşamak için "400, 500 milyondan aşağısının kurtarmayacağını" söylüyor. Bunun için de Karabağlar'daki genç işçilerin birleşmesi gerektiğini belirtiyor. "Birleşmeliyiz, hem de olabildiğince çabuk. Onlar nasıl birleşiyorlarsa biz de öyle birleşmeliyiz" diyor.

IMF'nin suçu yok! İkinci sohbetimizi Zeki Özgül adlı işçiyle. O da, Osman gibi, askerden yeni gelmiş. Haftada 35 milyona çalışıyor. İşçi ücretlerini soruyoruz, "Yüz, yüz altmış arası değişiyor. Asgari ücrete razı çok insan var. Burada onu bile vermiyorlar. Zam istemekten vazgeçtik içerdeki haftalıklarımızı alamıyoruz. Sigortamız yok" diye cevaplıyor. Zeki'ye göre insanca yaşamak için gerekli ücret "en az 250, 300 milyon" olmalı. "Suçlu hükümet, IMF'nin suçu yok" diyor. Zeki'nin de işçilerin ücretleri için ne yapabilecekleri yönündeki sorumuza cevabı aynı: "Bileşmeliyiz, dernekler kurmalıyız."

Sigorta yokSitede dolaşmaya devam ederken üç mobilya işçisiyle karşılaşıyoruz. Biri şu anda işsiz. Hemen anlatmaya başlıyorlar. Önce Yavuz konuşuyor: "On yıldır mobilyacılık yapıyorum. Bir günlük sigortam yok. Kısacası Allah'a emanet yaşıyoruz. Sigorta istediğimiz zaman işten atılıyoruz." Bu durumun nedenini sorduğumuz Yavuz, "Birleşemiyoruz ki, bir araya gelememek tek sorun" diye devam ediyor. Geçen yıl 50 milyon alırken, bu yıl 35 milyon lira aldığını söyleyen Yavuz, "Türkiye'de bir kesim var ki oynatmak üzere" diyor. İki hafta önce işe başlayan İsmail ise hâlâ kahveye 30 milyon borcu olduğunu belirterek, yakınıyor; "Sigortadan vazgeçtik haftalıklarımızı alamıyoruz."

Birlik, beraberlik Buca Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi olan Deniz ise Karabağlar'da staj yapıyor. Haftanın üç günü 8.00-16.30 saatleri arasında çalışan Deniz'in ücreti, asgari ücretin üçte biri. Dört araçla gidip geliyor işe. "Aldığım bütün para yola gidiyor. Yine de diğer işçilere göre daha şanslıyım çünkü stajer öğrenci olduğum için devlet sigortamı yatırıyor. Ama üniversite şansımız hiç yok, öğretmenlerimiz bile öyle söylüyor. Sınava girmek için vereceğimiz paraya yazık" diye anlatıyor. Bir işçinin yaşayabilmesi için en az 350 milyon lira alması gerektiğini, bunun için de "birlik beraberlik" gerektiğini söylüyor Deniz.
ÖNCEKİ HABER

Her gün deprem yaşıyoruz

SONRAKİ HABER

Parsat işçisi işine sahip çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa