16 Ocak 2002 22:00
Ankara'da bayram havası
GÜNÜN YAZILARI
Ankara'da bayram havası
Ankara, Başbakan Bülent Ecevit'in ABD ziyaretiyle, hop oturup hop kalkıyor. Kapalı kapılar arkasındaki görüşmelerden sızdırılan bilgiler, bir araya geldiği ABD yetkililerinin Ecevit'e övgüler düzdüğüne işaret ederken, özellikle IMF Başkanı Köhler, Dünya Bankası Wolfhenson'un uygulanan ekonomi politikalar konusundaki "cesaretlendirici" sözleri, gezi heyetinde ve hükümet çevrelerinde sevinç yarattı.
Ekonomi ve dış politika konularında aldığı kararlarla halkın gözünden iyice düşen hükümetin kendine olan güveni, aylar sonra ilk defa bu kadar yükseğe fırladı.
Ecevit duygulandı Başbakan Bülent Ecevit'le ilk görüşen yetkili olan Dünya Bankası Başkanı James Wolfesohn'un Afganistan'ın yeniden yapılandırılması, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı ve Köy Kent projeleri konusundaki "umut verici" değerlendirmeleri, basında geniş şekilde yer aldı. Yapılan yorumlara göre, özellikle Köy-Kent projeleri konusundaki ifadeler, Başbakan Bülent Ecevit'i duygulandırdı.
Cheney umut dağıttı ABD Başkan Yardımcısı Cheney ile yapılan görüşme ise, başlı başına olay oldu. 11 Eylül'den sonra "güvenlik gerekçesiyle" ortalarda görünmeyen Cheney'in Ecevit'le telekonferans sistemiyle görüşmek yerine bu yolu tercih etmesi, "Türkiye'ye verilen önemin göstergesi" olarak sunuldu. Cheney-Ecevit görüşmesinde, ağırlıklı olarak Afganistan saldırısı ve "terörizmle mücadele" konularının görüşüldüğü haber verildi. Başbakan Ecevit hükümetinin, 11 Eylül'ün ardından ABD ile birlikte hareket ettiğini hatırlattı. ABD Başkan Yardımcısı Cheney ise, "ABD yönetiminin Türkiye ile olan stratejik ilişkilere büyük önem verdiğini" belirterek, "bu stratejik ilişkilerin sadece terörizm konusundaki ortak çalışmalar değil, bunun ötesine geçen ilişkiler olduğunu" söyledi! "Afganistan'ı bu şekilde bırakıp gitmeyeceğiz" diyen Cheney, Türkiye'den desteğini sürdürmesini istedi ve Ecevit hükümetinin bu ülkeye "barış gücü" adı altında asker gönderme kararından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Ecevit ise bu görüşmede sürekli olarak konuyu ekonomik ilişkilere getirmeye çalıştı. İki ülke arasındaki "stratejik işbirliği"nde ekonomik boyutun daha öne çıkarılmasını isteyen Ecevit, IMF ve Dünya Bankası'nın Türkiye'ye desteğine katkılarından dolayı ABD yönetimine teşekkür etti! Ancak Cheney, Başbakan Ecevit'in taleplerinin haklı olduğunu ifade etmekle ve ABD Başkanı Bush'un Ticaret Temsilcisi Robert Zoellick'in bu konuda bir çalışması olduğunu söylemekle yetindi.
Paranın ucunu gösterdi IMF Başkanı Horst Köhler'in Ecevit ile görüşmesinin ardından, yaptığı açıklamalar, ABD gezisinin en dikkat çekici yanını oluşturdu. ''Programın uygulanmasına devam edilmesi temel mesele'' diye konuşan IMF Başkanı, ''Programın uygulanmasından yana bir endişeniz var mı?'' şeklindeki bir soruyu şöyle yanıtladı: ''Uygulama, temel meseledir. Bu, yüz metre yarışı değil, 10 bin metre yarışı. Devamlı uygulama önemli. Zaten Türkiye hükümetinin bir sözü var. Kişisel deneyimimden biliyorum." Hükümete olan güvenini duyuran Köhler, ''Koalisyon hükümeti de bunun farkında. Önümüzdeki konu, reformların devamlı uygulanmasıdır ve bunun karşılığı alınacaktır'' şeklindeki, diplomasi kurallarını zorlayan ifadeler kullanmaktan da çekinmedi. "Türkiye'de faiz oranları, enflasyon aşağı iniyor, ekonomi yükselişe geçiyor" şeklindeki tespitleri ise IMF Başkanı'nın Türkiye hakkındaki bilgilerinin zayıflığını gösterdi. "Başbakan bu reform politikasını uygulamaya devam ettireceklerini teyit etti" diye konuşan Köhler, önümüzdeki ay başında 10 milyon dolarlık kredi paketinin serbest bırakılacağını açıklayarak, hükümet çevrelerini mutlu etti. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman ile yapılan görüşmede Irak'ın hemen hemen hiç gündeme gelmemesi de, Ecevit ve hükümet çevrelerini sevindirdi.
'Biz Arjantin değiliz' Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ise, IMF ve Dünya Bankası'nın düzenlediği "Sefaletle mücadele" konferansında, Türkiye'nin mali politikalarda başarılı olduğunu ve bunun olumlu sonuçlarını aldığını, ancak Arjantin'in aynı başarıyı gösteremediğini söyleyerek, hükümetin "Arjantin kompleksini" bir kez daha dile getirdi.
Ecevit duygulandı Başbakan Bülent Ecevit'le ilk görüşen yetkili olan Dünya Bankası Başkanı James Wolfesohn'un Afganistan'ın yeniden yapılandırılması, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı ve Köy Kent projeleri konusundaki "umut verici" değerlendirmeleri, basında geniş şekilde yer aldı. Yapılan yorumlara göre, özellikle Köy-Kent projeleri konusundaki ifadeler, Başbakan Bülent Ecevit'i duygulandırdı.
Cheney umut dağıttı ABD Başkan Yardımcısı Cheney ile yapılan görüşme ise, başlı başına olay oldu. 11 Eylül'den sonra "güvenlik gerekçesiyle" ortalarda görünmeyen Cheney'in Ecevit'le telekonferans sistemiyle görüşmek yerine bu yolu tercih etmesi, "Türkiye'ye verilen önemin göstergesi" olarak sunuldu. Cheney-Ecevit görüşmesinde, ağırlıklı olarak Afganistan saldırısı ve "terörizmle mücadele" konularının görüşüldüğü haber verildi. Başbakan Ecevit hükümetinin, 11 Eylül'ün ardından ABD ile birlikte hareket ettiğini hatırlattı. ABD Başkan Yardımcısı Cheney ise, "ABD yönetiminin Türkiye ile olan stratejik ilişkilere büyük önem verdiğini" belirterek, "bu stratejik ilişkilerin sadece terörizm konusundaki ortak çalışmalar değil, bunun ötesine geçen ilişkiler olduğunu" söyledi! "Afganistan'ı bu şekilde bırakıp gitmeyeceğiz" diyen Cheney, Türkiye'den desteğini sürdürmesini istedi ve Ecevit hükümetinin bu ülkeye "barış gücü" adı altında asker gönderme kararından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Ecevit ise bu görüşmede sürekli olarak konuyu ekonomik ilişkilere getirmeye çalıştı. İki ülke arasındaki "stratejik işbirliği"nde ekonomik boyutun daha öne çıkarılmasını isteyen Ecevit, IMF ve Dünya Bankası'nın Türkiye'ye desteğine katkılarından dolayı ABD yönetimine teşekkür etti! Ancak Cheney, Başbakan Ecevit'in taleplerinin haklı olduğunu ifade etmekle ve ABD Başkanı Bush'un Ticaret Temsilcisi Robert Zoellick'in bu konuda bir çalışması olduğunu söylemekle yetindi.
Paranın ucunu gösterdi IMF Başkanı Horst Köhler'in Ecevit ile görüşmesinin ardından, yaptığı açıklamalar, ABD gezisinin en dikkat çekici yanını oluşturdu. ''Programın uygulanmasına devam edilmesi temel mesele'' diye konuşan IMF Başkanı, ''Programın uygulanmasından yana bir endişeniz var mı?'' şeklindeki bir soruyu şöyle yanıtladı: ''Uygulama, temel meseledir. Bu, yüz metre yarışı değil, 10 bin metre yarışı. Devamlı uygulama önemli. Zaten Türkiye hükümetinin bir sözü var. Kişisel deneyimimden biliyorum." Hükümete olan güvenini duyuran Köhler, ''Koalisyon hükümeti de bunun farkında. Önümüzdeki konu, reformların devamlı uygulanmasıdır ve bunun karşılığı alınacaktır'' şeklindeki, diplomasi kurallarını zorlayan ifadeler kullanmaktan da çekinmedi. "Türkiye'de faiz oranları, enflasyon aşağı iniyor, ekonomi yükselişe geçiyor" şeklindeki tespitleri ise IMF Başkanı'nın Türkiye hakkındaki bilgilerinin zayıflığını gösterdi. "Başbakan bu reform politikasını uygulamaya devam ettireceklerini teyit etti" diye konuşan Köhler, önümüzdeki ay başında 10 milyon dolarlık kredi paketinin serbest bırakılacağını açıklayarak, hükümet çevrelerini mutlu etti. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman ile yapılan görüşmede Irak'ın hemen hemen hiç gündeme gelmemesi de, Ecevit ve hükümet çevrelerini sevindirdi.
'Biz Arjantin değiliz' Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ise, IMF ve Dünya Bankası'nın düzenlediği "Sefaletle mücadele" konferansında, Türkiye'nin mali politikalarda başarılı olduğunu ve bunun olumlu sonuçlarını aldığını, ancak Arjantin'in aynı başarıyı gösteremediğini söyleyerek, hükümetin "Arjantin kompleksini" bir kez daha dile getirdi.
Evrensel'i Takip Et