08 Temmuz 2002 21:00
DSP'de ipler koptu
DSP, dün akşam hükümetin geleceğini de etkileyecek olan istifalarla sarsıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Ecevit'le yaptığı görüşmenin ardından hem hükümetteki görevinden hem de DSP'den istifa etti.
Başbakan Bülent Ecevit'in, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile yaptığı görüşme sonrası, Özkan, Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevi ile DSP'den istifa etti. Özkan, Başbakanlık çıkışında gazetecilerin sorularını ise yanıtsız bıraktı. Özkan gazetecilere sadece "DSP'de parçalanma olmasını istemedim. Milletvekili olarak siyasi hayatıma devam edeceğim" açıklamasında bulundu. Özkan'ın istifası DSP'de ipleri kopardı. Özkan'ın istifasının ardından Kültür Bakanı İstamihan Talay ve Recep Önal ile Meclis Başkanvekili, Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy da DSP'den istifa ettiklerini açıkladılar. DSP'den ayrılan milletvekilleri arasında İstanbul Milletvekili Bahri Sipahi, Manisa Milletvekili Cihan Yazar, DSP Diyarbakır Milletvekili Abdülsamet Turgut, İzmir Milletvekili Hakan Tartan, Ardahan Milletvekili Faruk Demir, Afyon Milletvekili Gaffar Yakın, Mersin Milletvekili Edip Özgenç, Muş Milletvekili Zeki Eker, Mersin Milletvekili Akif Serin ve Mardin Milletvekili Mustafa Kemal Tuğmaner, İstanbul Milletvekili Perihan Yılmaz, Muğla Milletvekili Tunay Dikmen, Balıkesir Milletvekili Tamer Kanber, Adana Milletvekili İbrahim Yavuz Bildik, Uşak Milletvekili Hasan Özgöbek, Aydın Milletvekili Halit Dikmen de bulunuyor.
Siyasete devam Özkan, Ecevit'le gerçekleştirdiği 1 saatlik görüşmenin ardından, yazılı bir açıklama yaptı. Özkan yaptığı açıklamada, görüşmede çalışmalarına artık gereksinim olmadığı gibi bir sonuç çıktığını bu nedenle de DSP'den ve bakanlık görevinden istifa ettiğini bildirdi. Özkan şöyle dedi: "Bugüne kadar Sayın Ecevit ile geldim, onunla giderim dedim. Bugün bu sözümü de tutuyorum. Hatta onun isteği üzerine ondan önce gidiyorum. 11 yıl sonra Sayın Başbakan'dan siyasette duygusallığa yer olmadığını öğrendim."
Yeni bir grup mu? Kültür Bakanı İstemihan Talay ise yaptığı açıklamada istifa nedenini "Başbakan Bülent Ecevit'e duyduğu güven duygusunun zedelenmesi" olarak açıkladı. Talay, partinin tutumunu, bazı kişilerin çıkıp asılsız açıklamalar yapmasının ve Başbakan Ecevit'in de aynı görüşlere katılmasının bu duyguya kapılmasına neden olduğunu söyledi. DSP'deki huzursuzluğun ve milletvekillerine güvensizliğin istifaların sayısının arttıracağını belirten Talay, gerçekleşecek istifalarla TBMM'de bir grup oluşturmanın mümkün olabileceğini kaydetti. Talay açıklamasında, "İstifalarla grup kurulması mümkün. Türkiye'nin de yeni siyasal oluşumlara yeni gelişmelere ihtiyacı var. Belki bu durum Türkiye'nin önünü açacak siyasal gelişmele neden olur" dedi. Talay, Ecevit'e hitaben yazdığı istifa dilekçesinde şunları kaydetti: ''Bir süreden beri DSP Genel Merkezi'nden kaynaklanan ve Sayın Hüsamettin Özkan'ı, şahsımı, bakanlarımızı ve milletvekillerimizi hedef alan yıpratıcı bazı açıklamalar yapılmaktaydı. Ben bunları önemli bulmadığım ve bu oyunlara değer vermediğim için bakanlık görevimi büyük bir sorumluluk duygusu ve özveriyle sürdürmeye devam ettim. Ancak 7.7.2002 günü, CNN-Türk'te yaptığınız açıklamalardan sizin DSP Genel Merkezi kaynaklı bu asılsız ve yıpratıcı kampanyadan rahatsızlık duymadığınızı ve hatta benzer görüşleri paylaştığınızı üzüntü ile öğrendim. DSP Genel Merkezi'nin küçük parti hesapları içindeki senaryolarına itibar etmeniz, güven duygularımı hayal kırıklığına dönüştürmüşbulunmaktadır."
'Vefasızlık' Recep Önal ise Ecevit'e gönderdiği istifa dilekçesinde "Partimizin karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü temeline dayanan vefa duygusunu ve uzlaşma kültürünü esas alan etik ilkelerinden son günlerde uzaklaşılmaya başlandığını görmek beni üzmektedir. Parti içi tartışmaların medya önünde yapılmasının partimizin birlik ve bütünlüğüne zarar verdiğine ve ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal zor koşulları daha da ağırlaştırdığına inanıyorum" dedi.
Siyasete devam Özkan, Ecevit'le gerçekleştirdiği 1 saatlik görüşmenin ardından, yazılı bir açıklama yaptı. Özkan yaptığı açıklamada, görüşmede çalışmalarına artık gereksinim olmadığı gibi bir sonuç çıktığını bu nedenle de DSP'den ve bakanlık görevinden istifa ettiğini bildirdi. Özkan şöyle dedi: "Bugüne kadar Sayın Ecevit ile geldim, onunla giderim dedim. Bugün bu sözümü de tutuyorum. Hatta onun isteği üzerine ondan önce gidiyorum. 11 yıl sonra Sayın Başbakan'dan siyasette duygusallığa yer olmadığını öğrendim."
Yeni bir grup mu? Kültür Bakanı İstemihan Talay ise yaptığı açıklamada istifa nedenini "Başbakan Bülent Ecevit'e duyduğu güven duygusunun zedelenmesi" olarak açıkladı. Talay, partinin tutumunu, bazı kişilerin çıkıp asılsız açıklamalar yapmasının ve Başbakan Ecevit'in de aynı görüşlere katılmasının bu duyguya kapılmasına neden olduğunu söyledi. DSP'deki huzursuzluğun ve milletvekillerine güvensizliğin istifaların sayısının arttıracağını belirten Talay, gerçekleşecek istifalarla TBMM'de bir grup oluşturmanın mümkün olabileceğini kaydetti. Talay açıklamasında, "İstifalarla grup kurulması mümkün. Türkiye'nin de yeni siyasal oluşumlara yeni gelişmelere ihtiyacı var. Belki bu durum Türkiye'nin önünü açacak siyasal gelişmele neden olur" dedi. Talay, Ecevit'e hitaben yazdığı istifa dilekçesinde şunları kaydetti: ''Bir süreden beri DSP Genel Merkezi'nden kaynaklanan ve Sayın Hüsamettin Özkan'ı, şahsımı, bakanlarımızı ve milletvekillerimizi hedef alan yıpratıcı bazı açıklamalar yapılmaktaydı. Ben bunları önemli bulmadığım ve bu oyunlara değer vermediğim için bakanlık görevimi büyük bir sorumluluk duygusu ve özveriyle sürdürmeye devam ettim. Ancak 7.7.2002 günü, CNN-Türk'te yaptığınız açıklamalardan sizin DSP Genel Merkezi kaynaklı bu asılsız ve yıpratıcı kampanyadan rahatsızlık duymadığınızı ve hatta benzer görüşleri paylaştığınızı üzüntü ile öğrendim. DSP Genel Merkezi'nin küçük parti hesapları içindeki senaryolarına itibar etmeniz, güven duygularımı hayal kırıklığına dönüştürmüşbulunmaktadır."
'Vefasızlık' Recep Önal ise Ecevit'e gönderdiği istifa dilekçesinde "Partimizin karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü temeline dayanan vefa duygusunu ve uzlaşma kültürünü esas alan etik ilkelerinden son günlerde uzaklaşılmaya başlandığını görmek beni üzmektedir. Parti içi tartışmaların medya önünde yapılmasının partimizin birlik ve bütünlüğüne zarar verdiğine ve ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal zor koşulları daha da ağırlaştırdığına inanıyorum" dedi.