20 Ağustos 2002 21:00
Tasfiye çalışanları vurdu
Daha önce Danıştay kararıyla kapatma kararı durdurulan Türkbank, baskın bir genel kurul sonucunda, "kamu yararı" gerekçesiyle kapatıldı.
Adı 'hükümet düşüren' banka olarak anılan Türk Ticaret Bankası'nın kapatılmasına baskın bir genel kurulla karar verildi. Ülke çapında 160'a yakın şubesi olan bankanın tasfiyesinin yankıları sürerken, çalışanlar kararın iptaline ilişkin dava açmaya hazırlanıyor. Çalışanların kıdem ve ihbar tazminatları ile diğer sosyal haklarının ne olacağı ise belirsiz. Konuya ilişkin olarak genel kurulda verilen önerge ise keyfi bir şekilde reddedildi. Kesin tasfiye durumunda ise bankanın sandığından maaşlarını alan 8 bin emekli kendi kaderine terk edilecek. Türk Ticaret Bankası'nda örgütlü sendika Bank-Si-Sen'in Genel Başkanı Alptekin Sağlanmak, kapatma kararının alındığı genel kurulun adli tatil olan ağustos ayında yapıldığına dikkat çekerek, kapatma kararlarının şimdiye kadar hep davalarla durdurulduğunu hatırlattı. Danıştay'da süren davalara rağmen baskın bir kurul yapıldığını belirten Sağlanmak, "Ticaret Kanunu'na göre burası bir anonim şirketi olduğu ve hisselerin yüzde 85'i kendinde olduğu için kurul yaparak bankayı tasfiye ediyor. Devletin görevi müesseseyi yaşatmak mıdır, kapatmak mıdır?" diye sordu.
Yangına benzin Türk Ticaret Bankası'nın nasıl batırıldığının seçim meydanlarında kullanılmasının önüne geçmek için kapatmanın hızlandırıldığını söyleyen Sağlanmak, "Ama çok yanlış yaptılar, yangına benzin döktüler" dedi. Kamu yararı diye kimseyi kandıramayacaklarını ifade eden Sağlanmak, şunları anlattı: "Bankayı bilinçli olarak çalıştırmayarak zarar ettirdiler. Bir sene evvel bankanın mevduat toplama iznini alıyorsun ve atadığın insanlar yanlış yönetim nedeniyle açık pozisyondan dolayı bankaya zarar veriyorlar, bunlara hesap sormuyorsun, banka zarar ediyor, kamu yararı diye bankayı kapatıyorsun. Patron olduğunu düşün, bir işletmen var, bir adamı atıyorsun oraya, adam yanlış yönetiyor, zarara sokuyor. Ona hiçbir şey demiyorsun, işletmeyi kapatıyorsun, işçileri kapının önüne koyuyorsun. Bu zarara sebebiyet veren İsmet Tuğrul, 5 senedir bankada, son iki senedir de bankada genel müdür vekili. Zararı bu yönetim yaptı. Adama hesap soracaklarına bankayı kapatıyorlar. Bunun hesabını kim verecek?" BDDK sorumluluğundaki bankaların üçlü denetim sistemine tabi olduklarını hatırlatan Sağlanmak, "Gerçeğin ortaya çıkması için üç denetim şirketi tarafından denetlenir. Bilançolar öyle yayınlanır. Ticaret Bankası'nda bu olmamıştır, sadece ABD'de ismi şaibelere karışmış veya birtakım olaylara karışmış Arthur Andersson şirketine yaptırılmıştır. Bilanço tek murakkıp imzasına tabi. Oysa sözleşmeye göre üç murakkıba kadar izlenmesi gerekiyor" diye konuştu.
Yeniden yargıya gidilecek Çalışanlar olarak bankayı batıran siyasileri daha çok teşhir edeceklerini söyleyen Sağlanmak, "Seçim meydanlarında şimdi daha çok konuşulacak. Ticaret Banka'lı bunun hesabını sandıkta soracak. Gerçeği herkes biliyor. Mafya ile pazarlık kasetlerinde kimlerin isimleri vardı. Hükümeti bırakmak zorunda olanlar kimlerdi? Bunlar biliniyor" dedi. Genel kurulun iptali için yargıya gideceklerini bildiren Alptekin Sağlanmak, 850 ortağı olan bir kurumun genel kurulunun 25 ortakla yapılmasının, azınlık hakkının dikkate alınmamasının suç olduğunu belirtti. Sağlanmak, hükümet komiseri hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. "187 trilyon zarar ettirenler hakkında süren davalarımız var zaten" diyen Sağlanmak, siyasilerin dokunulmazlık zırhı nedeniyle adaletin çalışmamasından yakındı.
Yangına benzin Türk Ticaret Bankası'nın nasıl batırıldığının seçim meydanlarında kullanılmasının önüne geçmek için kapatmanın hızlandırıldığını söyleyen Sağlanmak, "Ama çok yanlış yaptılar, yangına benzin döktüler" dedi. Kamu yararı diye kimseyi kandıramayacaklarını ifade eden Sağlanmak, şunları anlattı: "Bankayı bilinçli olarak çalıştırmayarak zarar ettirdiler. Bir sene evvel bankanın mevduat toplama iznini alıyorsun ve atadığın insanlar yanlış yönetim nedeniyle açık pozisyondan dolayı bankaya zarar veriyorlar, bunlara hesap sormuyorsun, banka zarar ediyor, kamu yararı diye bankayı kapatıyorsun. Patron olduğunu düşün, bir işletmen var, bir adamı atıyorsun oraya, adam yanlış yönetiyor, zarara sokuyor. Ona hiçbir şey demiyorsun, işletmeyi kapatıyorsun, işçileri kapının önüne koyuyorsun. Bu zarara sebebiyet veren İsmet Tuğrul, 5 senedir bankada, son iki senedir de bankada genel müdür vekili. Zararı bu yönetim yaptı. Adama hesap soracaklarına bankayı kapatıyorlar. Bunun hesabını kim verecek?" BDDK sorumluluğundaki bankaların üçlü denetim sistemine tabi olduklarını hatırlatan Sağlanmak, "Gerçeğin ortaya çıkması için üç denetim şirketi tarafından denetlenir. Bilançolar öyle yayınlanır. Ticaret Bankası'nda bu olmamıştır, sadece ABD'de ismi şaibelere karışmış veya birtakım olaylara karışmış Arthur Andersson şirketine yaptırılmıştır. Bilanço tek murakkıp imzasına tabi. Oysa sözleşmeye göre üç murakkıba kadar izlenmesi gerekiyor" diye konuştu.
Yeniden yargıya gidilecek Çalışanlar olarak bankayı batıran siyasileri daha çok teşhir edeceklerini söyleyen Sağlanmak, "Seçim meydanlarında şimdi daha çok konuşulacak. Ticaret Banka'lı bunun hesabını sandıkta soracak. Gerçeği herkes biliyor. Mafya ile pazarlık kasetlerinde kimlerin isimleri vardı. Hükümeti bırakmak zorunda olanlar kimlerdi? Bunlar biliniyor" dedi. Genel kurulun iptali için yargıya gideceklerini bildiren Alptekin Sağlanmak, 850 ortağı olan bir kurumun genel kurulunun 25 ortakla yapılmasının, azınlık hakkının dikkate alınmamasının suç olduğunu belirtti. Sağlanmak, hükümet komiseri hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. "187 trilyon zarar ettirenler hakkında süren davalarımız var zaten" diyen Sağlanmak, siyasilerin dokunulmazlık zırhı nedeniyle adaletin çalışmamasından yakındı.