28 Ağustos 2002 21:00

ÖSS şampiyonu sahipsiz kaldı

ÖSS'de 2000 yılı Türkiye birincisi olan ve Boğaziçi Üniversitesi'ni (BÜ) kazanan Oruç Baba İnan, iki yıl önce kendisine burs vaadinde bulunan kişi ve kurumların sözlerinde durmadığını, bu nedenle öğrenimini sürdürmek için lise öğrencilerine özel dersler vermek zorunda kaldığını söyledi. Konya'nın Yunak ilçesi Çayırbaşı köyünde bir çiftçi ailesinin oğlu olan İnan, iki yıl önce ÖSS sınavında 211 eşit ağırlıklı puanla Türkiye birincisi oldu ve BÜ İktisadi İdari Bilimleri Fakültesi İşletme Bölümü'nü kazandı. Türkiye birincisi olduğu gün sayısız kutlama mesajı aldığını belirten İnan, dersanesi başta olmak üzere çok sayıda kişi ve kuruluşun kendisine burs vaadinde bulunduğunu ancak, kendisine araba armağan eden Final Dergisi dışında kimsenin sözünün arkasında durmadığını söyledi. İlk hayal kırıklığını Konya'nın Akşehir ilçesinde sınavlara hazırlandığı dersanesinin burs sözünde durmaması ile yaşadığını anlatan İnan, "Çok sayıda kişi ve kuruluş sınavı kazandığımda bana burs vermek için adeta sıraya girip, burs vereceklerini basına duyurunca, ben de taşralı bir gencin başarısını takdir edip destek çıkıyorlar sanmıştım.Aradan bir süre geçtikten sonra anladım ki, arkamda Konya'da çiftçilik yapan ailemden başka kimsem yokmuş.'' dedi. Kendi üniversitesinden de burs alamadığını anlatan ÖSS şampiyonu, sözlerini şöyle sürdürdü: "ÖSS şampiyonu olmama ve ilk zamanlar birçok vaat olmasına karşın, başka hiçbir yerden burs alamadım. Boğaziçi gibi bir üniversitede okuyup, kendini iyi bir şekilde yetiştirmek isteyen öğrencinin masraflarını göz önünde bulundurursanız, Konya'da yaşayan ailemden zaman zaman para istememi normal karşılarsınız. Şimdi ise aileme daha fazla yük olmamak için liselerde okuyan öğrencilere Matematik ve Türkçe dersleri veriyorum.'' İnan, bu yılki ÖSS sınavlarında dereceye giren öğrencilere de önerilerde bulunarak, "Her söylenene inanmasınlar. Öğrenciler kendilerine burs vaadinde bulunan kişi ve kuruluşlardan imzalı belge alsınlar. ' dedi.
Küçükarmutlu davası başladı
Dört kişinin yanarak hayatını kaybettiği Küçükarmutlu'daki ölüm orucu evine, 5 Kasım 2001 tarihinde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 19 kişi hakkında açılan davanın görülmesine başlandı. "Silahlı çetenin sair efradı olmak" suçundan İstanbul 6 No'lu DGM'de görülen davanın dünkü ilk duruşmasına, tutuklu yargılanan 8 ile tutuksuz yargılanan 7 kişi katıldı. Duruşmada ifade veren sanıklar, suçlamaları kabul etmeyerek, polisin kendilerine saldırdığını söylediler. Sanıklar, polise karşı koymadıklarını da dile getirdiler. Mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi ve dinlenemeyen sanıkların dinlenmesi için duruşmayı 20 Kasım 2002 tarihine erteledi. Küçükarmutlu'da bulunan ölüm orucu evine, 5 Kasım 2001 tarihinde düzenlenen operasyonda Sultan Yıldız, Arzu Güler, Barış Kaş ve Bülent Durgaç hayatını kaybetmişti. Operasyonun ardından devlet tıpkı 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleşen cezaevi operasyonundakine benzer açıklamalar yapmış, ölenlerin kendilerini yaktığını iddia etmişti. Ancak Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan rapor, tıpkı cezaevi operasyonunda olduğu gibi yine devleti yalancı çıkarmıştı. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda dört kişinin ölümlerinin birinci dereceden yanık ve karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu meydana geldiği belirtilmişti. Adli Tıp Kurumu hekimleri kendilerini yaktığı iddia edilen dört kişinin kendi üstlerine döktükleri ve yangını hızlandıracak herhangi bir madde bulamadıklarını da hazırladıkları raporda açıkça ifade etmişlerdi.