15 Eylül 2002 22:00
Demiryollarında büyük bir rant paylaşımının yaşandığına dair ciddi iddialar bulunuyor. İddialara göre, TCDD'ye ait araziler peşkeş çekiliyor. Özellikle benzin istasyonları kurulmak için İstanbul başta olmak üzere bir çok ilde, trilyonluk arsaların çok ucuz kiralarla veya bedelsiz olarak, kurumun başındaki yöneticilere yakınlığı ile bilinen kişilere verildiği ileri sürülüyor. Ulaştırma Bakanlığı'ndan bir müffettişin gazetemize ulaştırdığı kimi belgeler, TCDD'nin üzerinde oynanan oyunlara ışık tuttu. İşgüvenliği nedeniyle ismini gizli tutan müffettişin verdiği bilgiler, özelleştirilmesi için uğraşılan TCDD'nin büyük miktarlarda zarara uğratıldığını, arazilerinin yok pahasına elden çıkartıldığını gösterdi. Bir çok ilde şehir merkezlerinde bulunan kuruma ait tesislerin ve arsaların bedelsiz olarak ya da değerinin çok altında bir bedelle MHP'ye yakın kişilere kiralandığı, TCDD'nin bir çok ihalesinde usulsüzlükler bulunduğu belirtiliyor. Ulaştırma Bakanlığı'nda çalışan müffettişin öne sürdüğü iddialara göre, son dönemde TCDD'de yaşanan usulsüzlükler şöyle:

Arazi gaspı İDDİA 1 - TCDD'nin Hatay'ın Dörtyol ilçesinde 3 milyon metrekareden büyük, deniz cepheli arazisi bulunuyor. Bu arazi, o bölgedeki en kıymetli yer olmasına karşın TCDD'ye hiçbir bedel ödenmeksizin MHP'li Şenyurt Belediye Başkanı tarafından gasp edildi. Belediye Başkanı arazi üzerinde, kendisine ait denize sıfır bir villa ve turistik tesisler inşa etti. İhalesiz ve bedelsiz olarak kullandırılan bu arazi olayının duyulması üzerine TCDD Taşınmaz Mallar Daire Başkanı Hakan Şahin (1980 yılında ülkücülerle birlikte bir kahvehaneye silahlı baskın düzenlediği için hapis yattı) ve Genel Müdür Vedat Bilgin hemen harekete geçti. Bilgin ve Şahin, arazinin ihalesiz ve düşük bedel karşılığında Şenyurt belediyesine verilebilmesi için TCDD Yönetim Kurulundan yetki istedi. Fakat Yönetim Kurulu bu konu ile ilgili yetki vermedi. Ancak, arazi halen MHP'li belediye başkanına kullandırılıyor.

Benzin istasyonları İDDİA 2 - A) Demiryollarının mülkiyetinde bulunan benzin istasyonları demiryolları tarafından bazı kişilere peşkeş çekilerek yıllarca kiralandı. Usulsüz kiralama olayına adı karışan firmalar şunlar: Firma adı: Tekbir Petrol. Bulunduğu yer: İstanbul – Sirkecide bulunan Shel benzin istasyonu. Ortakları: Şemsettin Şayır (1999 yılında kendine polis süsü vermekten tutuklandığı belirtiliyor.) Mehmet Çelebi Şayır, Saadettin Şayır, Metin Şayır. Aylık kira bedeli: 2.772.000 TL. (metrekare kirası) İşletilen süre: 35 yıl Tekbir Petrol, demiryollarıyla yaptığı sözleşmeyi dikkate almayarak önündeki bahçenin altına bu konudaki yönetmeliğe aykırı olacak ve çevreye çok büyük tehlike verecek şekilde ruhsatsız olarak otogaz istasyonu kurdu ve işletmeye açtı. Bu durumda adı geçen şirketin sözleşmesinin fesh edilmesi, yerin tahliyesi ve güvenliğin sağlanması gerekiyor. Ancak, TCDD 35 yıldır kirayı düşük tutarak sözleşmeyi fesh etmedi. Ortadaki bu usulsüzlüğe karşın TCDD Taşınmaz Mallar Daire Başkanı Hakan Şahin ve Genel Müdür Vedat Bilgin, yine kuruma ait otoparkın işletmesini de Tekbir Petrole verdi. B) Firma adı: Menpet Benzin İstasyonu Bulunduğu yer: Ankara Celal Bayar Bulvarı Petrol Ofisi Sahibi: Şerafettin Mendi İşletilen süre: 8 yıl Bu benzin istasyonu TCDD yollarının arsasını gasp ederek üzerine ruhsatsız olarak oto gaz istasyonu kurdu. Şahin ve Bilgin bu durumada müdahale etmiyor. C) Firma adı: Kilimli Benzin İstasyonu Bu firmada ihalesiz olarak TCDD'nin arsasının üzerine kondu. Ruhsatsız olarak çalışmasına izin veriliyor. Sonuçta, benzin istasyonlarının kiracıları genel olarak gerekli mercilerden hiçbir izin almadan ruhsatsız olarak kaçak otogaz istasyonları kurup işletiyorlar. Ayrıca bu oto gaz istasyonlarını kurarken demiryollarının arsasını gasp ediyorlar.

İhaledeki usulsüzlükler Gazetemize bilgi veren müffettişin iddialarına göre, ihalelerde de önemli usulsüzlükler Yapılıyor. Bu iddialarda şöyle: İDDİA 3 - Taşınmaz Mallar Daire Başkanlığı'nın yaptığı ihale sonucu TCDD'nin İstanbul Menekşe'de bulunan taşınmazının işletmesini "Ağustos Turizm" kazandı. Ancak bu şirket, TCDD yöneticilerine yakın olmadığı için, 7 ay sonra ihalenin iptali ile cezalandırıldı. İDDİA 4 - Hakan Şahin TCDD'ye ait İzmir Alsancak'ta bulunan 3000 m2 yeri TTCD vakfına kiraladı. Vakıfta belediyeden otopark ruhsatı alıp gerekli yatırımları yaptıktan sonra bu yerin TCDD İzmir 3. Bölge Müdürü Orhan Yıldırım'a düşük bir bedelle ihalesiz olarak verilmesini sağladı. Şahin ayrıca, "çalışmaları"ndan dolayı Yıldırım'ı Demiryolları Yönetim Kurulu üyeliği ve TCDD Genel Müdür Yardımcılığı'na atadı. İDDİA 5 - Ankara Çiftlik Gazi Gar'da bulunan istasyon binası ve bahçesi gerekli bakım ve onarım yapıldıktan sonra TCDD personelinin yararlanacağı bir lokal olarak kullanılmak üzere Demiryolları Vakfı'na verildi. Daha sona, bina ihalesiz olarak MHP'ye yakınlığıyla bilinen YETUR firmasına verildi. İDDİA 6 - TCDD bundan 5 yıl önce maaşların Türkiye İş Bankası'na yatırılması için yaptığı anlaşma gereği -banka yılda 500.000 bin dolar vermeyi taahhüt ederek- bütün gar sahalarına, Genel Müdürlük binasına ve hastanelerine -kısacası bütün tren istasyonlarına (yaklaşık 85 adet)- bankamatik makinası koydurdu. Ancak bir süre sonra bu anlaşma TCDD Genel Müdürü Vedat Bilgin tarafından iptal edilerek, bu kez maaşların Vakıf Bankası'na yatırılması için -banka 550.000 vereceğini, ancak herbir makinanın değerinin 30.000 dolar olduğunu, bu miktarı vereceği paradan düşenceğini belirtmiş, sonuçta kuruma hiç para verilmemiştir- anlaşma yapıldı. Bu iş sonunda Bilgin'in banka tarafından hayli memnun edildiğide iddialar arasında. Tüm bu gelişmeleri gazetemize ulaştıran müffettişe göre, haklarındaki iddialar ayyuka çıkan iki bürokrat görevden alınamıyor. Çünkü, TCDD Genel Müdürü Vedat Bilgin, Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin eski danışmanı ve Gazi Üniversitesi'nden arkadaşı olduğu, TCDD Lokanta Kısım Amirliği'nden birdenbire Taşınmaz Mallar Daire Başkanlığı'na yükseltilen Hakan Şahin ise MHP MYK üyesi Murat Şevkatli sayesinde dokunulmazlık zırhına bürünmüş durumdalar. Üstelik, üzerlerindeki koruma zırhı nedeniyle haklarındaki her türlü şikayet örtbas ediliyor.


VAKIF ZARAR VERİYOR MHP'nin denetimindeki demiryolları işletmesindeki büyük zarar kaynaklarından birisi de Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD)'yi Geliştirme ve TCDD Personeli Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı. TCDD Genel Müdürü'nün başkanlığını yaptığı vakıf kanunlara ve iç yönetmeliklere aykırı olarak bilgisayarlı gişelerin işletmesini yürütüyor. Yer tahsisinden, malzemesine kadar her şeyi kurum tarafından karşılanan vakıf sadece getireceği personelin maaşını ödüyor ve bilet başına yüzde 4.5 komisyon alıyor.


HIZLI TRENDE GARİP UYGULAMA İDDİA 7 - TCDD'nin Ankara-İstanbul arasında çalışacak 'hızlı tren projesi'ne yönelik "Demiryolu Rehabilitasyon Projesi"nin ihalesi Nisan 2000'de yapıldı. İhaleyi, Alarko A.Ş. kazandı. Projenin tahmini tutarı 460.000.000 dolar. Ancak Alarko A.Ş.'nin getireceği yabancı kredinin hazine tarafından onaylanmaması, ayrıca ihaleye iştirak eden Hindistan firmasının usulsüz yapıldığı gerekçesiyle ihalenin iptali için dava açması sonucu projenin uygulanabilirliği kalmadı. Ancak TCDD yöneticileri söz konusu proje belli bir süre içinde bitecekmiş gibi hareket edince çok büyük kayıplara yol açtılar. TCDD yöneticileri, İstanbul-Ankara arası rehabilitasyon inşaatı bugün bitecekmiş gibi davranınca, projeye göre yapılacak yolda çalışacak 1.000.000.000 (bir milyar) dolar tutarındaki hızlı tren dizilerinin alım ihalesi yapıldı. Ayrıca hızlı trenlerin alım ihalesinin uluslararası boyutta olması kuralınada bağlı kalınmadı. Trenlerin alımı için gerekli teknik şartname bir İtalyan firmasına hazırlatılarak, ihaleye sadece bir firmanın katılımı sağlandı. Bu şartlar altında TCDD Genel Müdürü Vedat Bilgin ve Ulaştırma Bakanı Oktay Vural'ın şu sorulara açıklık getirmesi gerekiyor: 1) Ancak projenin uygulanmaması halinde kullanılabilecek olan hızlı tren dizileri ne yapılacak, hangi yolda kullanacak?! 2) İstanbul-Ankara arasındaki hızlı trenin projelendirilmesi, kredinin bulunması, ihalenin yapılması ile inşaatın yapımı ve bitimi tahminen en az 5-6 yıl sürecek. Bu süre ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz gözönüne alındığında, 1 milyar dolar tutarındaki hızlı tren dizilerinin alımının inşaat bitiminde yapılması daha doğru olmaz mıydı? 3) İnşaat çalışmaları 5-6 yıl sürecekse hızlı trenlerin alımının da 5 yıl sonra yapılması -teknolojinin sürekli yenilendiği gerçeği gözönüne alındığında- daha doğru olmaz mıydı? 4) İhaleye neden tek bir firma katıldı.Uluslararası düzeyde daha fazla firmanın katılımı için gerekli ortam neden sağlanmadı.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et