28 Ekim 2002 22:00
Türkiye'yi savaşa nasıl sokarız?
Türkiye'deki genel seçim süreci, Washington tarafından yakından izleniyor. Bunun en önemli nedeni, yeni hükümetin Irak'a saldırıda ABD ile nasıl bir işbirliği yapacağı meselesi.
ABD'nin Irak'a saldırı düzenleme yönündeki hamleleri yoğunlaştıkça, Washington'da "Türkiye" sözcüğü giderek daha çok işitiliyor. Bölgedeki diğer devletlerin, Irak halkına düzenlenecek olası bir saldırıda üs rolünü oynamayı reddeden bir tavır benimsemesi nedeniyle, Türkiye'nin saldırıda oynayabileceği rol "merkezi" bir nitelik kazanıyor. Dün Amerikan gazetelerinden New York Times ve Washington Times'da, bu konuyla ilgili haber ve yorumlar ağırlıktaydı.
'Patronları biziz' New York Times gazetesinde Ian Fisher imzasıyla yayımlanan haberde, DSP-MHP-ANAP hükümetinin "Irak saldırısıyla ilgili olarak her gün daha çok kaygılandığı" belirtildi. Aşağılayıcı bir üslup taşıyan haberde, Başbakan Bülent Ecevit'in "komşu Irak ile müttefik ABD arasında kalmış olmaktan yakındığı" dile getirildikten sonra, şu ifadeler kullanıldı: "Sonunda Türkiye'nin, gönülsüzce de olsa büyük dostu ve patronunun yanında taraf tutacağına kuşku yok. Ama ABD'nin aylardır sürdürdüğü çabaya rağmen, Türkiye'nin liderleri hâlâ içten desteklerini esirgiyor, tedirginlikleri de her gün büyüyor."
AKP'den aynı nakarat New York Times yazarı, savaş konusunun seçim kampanyalarında hemen hiç gündeme gelmediğini belirterek, bunun sebebinin "Türklerin hepsinin de savaşa karşı olması" olduğunu dile getiriyor. Bu arada, ABD'nin giderek daha çok dikkatini çeken Adalet ve Kalkınma Partisi'ne değinilerek, bu partinin tutumu şöyle anlatılıyor: "AKP liderleri de, (Ecevit gibi) şu çelişkili nakaratı tekrarlıyor: Evet, Saddam Hüseyin bir beladır. Türkiye, uzun ve kapsamlı dostluğu ve stratejik çıkarları nedeniyle muhtemelen ABD'yi destekleyecektir. Ama Türkiye; ekonomi, mülteciler ve Kürt ayrılıkçılığı gibi meseleler nedeniyle, Pakistan'ın Afganistan'da oynadığı rolü benimsemeye istekli değildir."
Abdullah Gül'e takdir New York Times, ardından bir soru sorarak yanıtını kendisi veriyor: "Soru şu; AKP liderleri, siyasi İslam'dan uzaklaşmış olmalarına rağmen, özellikle Irak konusunda ABD'ye daha az mı destek vereceklerdir? Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan, ABD-Türkiye ilişkilerinin aynen korunacağını söylüyor. Gül'ün, Irak konusunda kararı Türk ordusuna bırakacakları söylediği belirtiliyor. Zaten pek çok uzman, başka şanslarının olmadığını açıkça ifade ediyor." Amerikan gazetesi, "iktidara aday" olduğu öne sürülen düzen partilerinin bu ikircikli tutumundan, şu ilginç sonucu çıkarıyor: "Demek ki gerçek mesele, Türkiye'nin Irak'a karşı bir operasyona girip girmeyeceği değil. Asıl sorun; ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilere uzun vadeli bir zarar gelmesinin önüne geçilmesi."
Sinir bozukluğu Sorun böyle ortaya koyulduktan sonra, ABD'li yetkililerin Ankara'yı "yol yapması"nın sebebi de anlaşılıyor. ABD Merkez Komutanlığı şefi General Tommy Franks ve ekibi, geçen hafta Ankara'da temaslarda bulunmuşlardı. Çarşamba günü de, ABD Başkanı Bush, Cumhurbaşkanı Sezer'i telefonla arayarak, "ABD-Türkiye stratejik ortaklığı"nı konu alan bir görüşme yaptı. Türkiye'nin "sakıngan" tutumu nedeniyle Washington'da "sinirlerin bozulduğu" belirtilirken, bu sinir bozukluğunun sebebi, Irak'ın bölgedeki "birlik olamama" görüntüsünden yararlanması olarak açıklanıyor. Asıl mesele para! New York Times'a göre, Türk hükümetinin savaş ile ilgili en büyük endişesi, Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin kurulması değil, "para" meselesi. Ekonomik krizden dem vuran gazete, ABD'nin Türk devletini nasıl savaşa çekebileceği konusunda şu öneriyi yapıyor: "Birçok Türk, çıkarlarını Irak ile savaşmakta değil, Avrupa Birliği'ne girmekte görüyor. Bu Türklerin dediğine göre, ABD Türkiye'nin desteğini istiyorsa, AB'ye giriş konusunda bir kez daha başarısız olmasına izin vermemeli... Ayrıca, 5 milyar dolar civarında bir mali yardım paketinin hazırlandığı da söyleniyor. Bazı uzmanlar, ABD'nin AB üzerinde, Türkiye'ye üyelik tarihi verilmesi konusunda baskı kurmasının faydalı olacağını belirtiyorlar. Aksi takdirde savaşı Türkiye'ye satmak zor olmaya devam edecek."
Planlar gizleniyor Diğer yandan, internet üzerinden yayın yapan Middle East Newsline, ABD'nin savaş planlarını "Türkiye'den sakladığı" bilgisine yer verdi. Haberde, ABD'nin planlarını tartışmayı reddetmesinin "hem Türk hükümetini, hem orduyu kızdırdığı" ifade edildi. Buna göre Ecevit hükümeti, geçen hafta Tommy Franks'ın ziyareti sırasında, ABD'nin savaş planlarının ayrıntısını öğrenmek istedi. Ancak Amerikan heyeti; bu isteği gözardı etti.
'Patronları biziz' New York Times gazetesinde Ian Fisher imzasıyla yayımlanan haberde, DSP-MHP-ANAP hükümetinin "Irak saldırısıyla ilgili olarak her gün daha çok kaygılandığı" belirtildi. Aşağılayıcı bir üslup taşıyan haberde, Başbakan Bülent Ecevit'in "komşu Irak ile müttefik ABD arasında kalmış olmaktan yakındığı" dile getirildikten sonra, şu ifadeler kullanıldı: "Sonunda Türkiye'nin, gönülsüzce de olsa büyük dostu ve patronunun yanında taraf tutacağına kuşku yok. Ama ABD'nin aylardır sürdürdüğü çabaya rağmen, Türkiye'nin liderleri hâlâ içten desteklerini esirgiyor, tedirginlikleri de her gün büyüyor."
AKP'den aynı nakarat New York Times yazarı, savaş konusunun seçim kampanyalarında hemen hiç gündeme gelmediğini belirterek, bunun sebebinin "Türklerin hepsinin de savaşa karşı olması" olduğunu dile getiriyor. Bu arada, ABD'nin giderek daha çok dikkatini çeken Adalet ve Kalkınma Partisi'ne değinilerek, bu partinin tutumu şöyle anlatılıyor: "AKP liderleri de, (Ecevit gibi) şu çelişkili nakaratı tekrarlıyor: Evet, Saddam Hüseyin bir beladır. Türkiye, uzun ve kapsamlı dostluğu ve stratejik çıkarları nedeniyle muhtemelen ABD'yi destekleyecektir. Ama Türkiye; ekonomi, mülteciler ve Kürt ayrılıkçılığı gibi meseleler nedeniyle, Pakistan'ın Afganistan'da oynadığı rolü benimsemeye istekli değildir."
Abdullah Gül'e takdir New York Times, ardından bir soru sorarak yanıtını kendisi veriyor: "Soru şu; AKP liderleri, siyasi İslam'dan uzaklaşmış olmalarına rağmen, özellikle Irak konusunda ABD'ye daha az mı destek vereceklerdir? Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan, ABD-Türkiye ilişkilerinin aynen korunacağını söylüyor. Gül'ün, Irak konusunda kararı Türk ordusuna bırakacakları söylediği belirtiliyor. Zaten pek çok uzman, başka şanslarının olmadığını açıkça ifade ediyor." Amerikan gazetesi, "iktidara aday" olduğu öne sürülen düzen partilerinin bu ikircikli tutumundan, şu ilginç sonucu çıkarıyor: "Demek ki gerçek mesele, Türkiye'nin Irak'a karşı bir operasyona girip girmeyeceği değil. Asıl sorun; ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilere uzun vadeli bir zarar gelmesinin önüne geçilmesi."
Sinir bozukluğu Sorun böyle ortaya koyulduktan sonra, ABD'li yetkililerin Ankara'yı "yol yapması"nın sebebi de anlaşılıyor. ABD Merkez Komutanlığı şefi General Tommy Franks ve ekibi, geçen hafta Ankara'da temaslarda bulunmuşlardı. Çarşamba günü de, ABD Başkanı Bush, Cumhurbaşkanı Sezer'i telefonla arayarak, "ABD-Türkiye stratejik ortaklığı"nı konu alan bir görüşme yaptı. Türkiye'nin "sakıngan" tutumu nedeniyle Washington'da "sinirlerin bozulduğu" belirtilirken, bu sinir bozukluğunun sebebi, Irak'ın bölgedeki "birlik olamama" görüntüsünden yararlanması olarak açıklanıyor. Asıl mesele para! New York Times'a göre, Türk hükümetinin savaş ile ilgili en büyük endişesi, Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin kurulması değil, "para" meselesi. Ekonomik krizden dem vuran gazete, ABD'nin Türk devletini nasıl savaşa çekebileceği konusunda şu öneriyi yapıyor: "Birçok Türk, çıkarlarını Irak ile savaşmakta değil, Avrupa Birliği'ne girmekte görüyor. Bu Türklerin dediğine göre, ABD Türkiye'nin desteğini istiyorsa, AB'ye giriş konusunda bir kez daha başarısız olmasına izin vermemeli... Ayrıca, 5 milyar dolar civarında bir mali yardım paketinin hazırlandığı da söyleniyor. Bazı uzmanlar, ABD'nin AB üzerinde, Türkiye'ye üyelik tarihi verilmesi konusunda baskı kurmasının faydalı olacağını belirtiyorlar. Aksi takdirde savaşı Türkiye'ye satmak zor olmaya devam edecek."
Planlar gizleniyor Diğer yandan, internet üzerinden yayın yapan Middle East Newsline, ABD'nin savaş planlarını "Türkiye'den sakladığı" bilgisine yer verdi. Haberde, ABD'nin planlarını tartışmayı reddetmesinin "hem Türk hükümetini, hem orduyu kızdırdığı" ifade edildi. Buna göre Ecevit hükümeti, geçen hafta Tommy Franks'ın ziyareti sırasında, ABD'nin savaş planlarının ayrıntısını öğrenmek istedi. Ancak Amerikan heyeti; bu isteği gözardı etti.