18 Aralık 2002 22:00

İhsani'nin gözünden halk ozanları

Aşık İhsani'nin yüze yakın halk ozanından yaptığı bir halk şiiri seçkisi olan "Ozan Dolu Anadolu", Berfin Yayınları tarafından yayımlandı. Aşık İhsani, 1970'li yıllarda yayımlanan antolojiyi hazırlama nedenini, "Aşık Veysel öldü, halk ozanı ve şiiri onunla gömüldü" yaklaşımı olarak anlatıyor. Aşık Veysel'in ölümünün ardından dile getirilen "halk ozanlığının son halkası" gibi nitelemelere halk ozanlarının "saygıdan sessiz kaldığını söyleyen Aşık İhsani, şöyle devam ediyor: "Vardım Anadolu'ya şöyle bir göz attım ki ne göreyim: Anadolu daha da ozan dolu. Hem bu kez gördüğüm Anadolu ozanı bir başka göründü bana. Olaylar içinde deli, dert içinde dolu. Ne tutucu iktidarların hazırlayıp sunduğu 'Konya Aşıklar Bayramı', ne de yıkılası birtakım baskılar etkileyebilmiş onu. Etkileyen tek şey olmuş Veysel'den sonraki halk ozanını: Çağının sorunu." Aşık İhsani, bu tespitin hemen ardından şu dizeyi örnek veriyor:

"Ekmek Leyla oldu bire

dostlarım

Mecnun oldum

ardı sıra gezerim." Aşık İhsani, hazırladığı antolojiye, "en büyük başkaldırı ozanı" dediği Pir Sultan'dan başlıyor ve aralarında Aşık Mahsuni, Hacı Bektaş-ı Veli, Aşık Akarsu, Şahturna, Turabi, Kul Mehmet, Aşık Sıvacı, Aşık Zeyno Bacı gibi pek çok ismin yeraldığı yüze yakın halk ozanını tanıtıyor. Halk ozanlarını yaşam öyküleriyle birlikte anlatan Aşık İhsani, onların ürünlerinden örnekler de veriyor.

Aşık Mahzuni Aşık İhsani, "Ozan Dolu Anadolu" adlı seçkisinde, kimi zaman 16 Mayıs 2002 günü yıl içinde yitirdiğimiz Aşık Mahzuni'nin

"Mahzuni Şerif çobandır

Meskenim dumanlı dağdır

Bebektir, ama insandır,

Aman doktor bak bebeğe" dizelerine yer veriyor ve Aşık Mahzuni'nin yaşam öyküsüne değiniyor. Kimi zaman da, "Gaziantep ve Ozanlar", "Anadolu Ozanı Savaşını Sürdürüyor", "Diyarbakır-Mardin Ozanları" gibi başlıklar altında görüş ve gözlemlerini aktarıyor.

Her biri ayrı savaşçı Aşık İhsani'nin "Anadolu Ozanı Savaşını Sürdürüyor" başlıklı yazısında dikkat çektiği şu nokta "Ozan Dolu Anadolu" kitabının ana fikri gibi: "Anadolu'muzu geziyorum. Kuzeyden Güneye, Doğudan Batıya her yeri. Her gittiğim yerde, önüme yurdunun karanlığını yırtan birer ışık gibi ozan çıkıyor karşıma. Hem öyle ozanlar ki, tüfek gibi saz ellerinde, gülle gibi söz dillerinde. Her biri ayrı savaşçı. Ama hepsinin savaşı bir: Karanlığa karşı savaş, cahilliğe karşı savaş, yoksulluğa karşı savaş, savaş, savaş...."

Evrensel'i Takip Et