08 Ocak 2003 22:00
Şaron koltuğu satın aldı
İsrail Başbakanı Şaron'un, kendisine başbakanlık yolunu açan Likud Partisi Genel Başkanlığı seçimlerinde yasadışı bağış kabul ettiği ortaya çıkarıldı. Bağışların geri ödenmesi ise ayrı bir yolsuzluk skandalı.
İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un başı yolsuzluklarla belada. Seçim kampanyasında kullanılan 1.5 milyon doların kaynağı hakkında polise yalan beyanda bulunan Şaron hakkında seçim harcamalarını yasadışı yollarla elde ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Oy satın alma ve yolsuzluk skandallarıyla gündemden düşmeyen Likud Partisi'nin lideri hakkındaki son suçlama, Adalet Bakanlığı'nın paranın kaynağını ortaya çıkarmak için Güney Afrika yetkililerinden yardım istemesi üzerine ortaya çıktı. Güney Afrika'ya gönderilen raporlarda, Şaron ve oğulları Omri ve Gilad'ın rüşvet aldıkları, güveni kötüye kullandıkları ve yalan beyanda bulunduklarından şüphelenildiği belirtiliyor.
1.5 milyonun kaynağı Araştırmaya göre Başbakan Şaron, Güney Afrika'nın Cape Town kentinde yaşayan bir silah arkadaşından 1.5 milyon dolar aldı. Şaron'a, seçim kampanyasında kullanması için 1.5 milyon dolar verdiği söylenen Güney Afrikalı işadamı, "uzun yıllardır arkadaşı olan İsrail Başbakanı'na ödünç para verdiğini" açıkladı. Cyril Kern adlı işadamı, ''Bir dosta ödünç para verdim ve bunu yaptığım için mutluyum'' dedi. Şaron'un danışmanları ise, iddiaların yaklaşan seçimlerde Şaron hakkında kötü bir imaj uyandırmak için yapılan bir komplo olduğunu öne sürdü. Skandallar üzerine başbakanın istifa etmesini isteyenlerin sayısı artıyor. Tüm bu çağrılara kulak tıkayan Şaron ise, Adalet Bakanlığı'ndan Ha'aretz gazetesine sızan haberlerin "kökünü kurutmasını" istedi. Birkaç hafta önce Likud Partisi'nden Naomi Blumenthal'ın adı da benzer bir yolsuzluk skandalına karışmış ve Şaron, bakanının istifa etmesini zorunlu olduğunu söylemişti.
Paravan şirket Araştırma Şaron'a başbakanlık yolunu açan 1999'da Likud Partisi'nin genel başkanlığına seçilebilmek için başlattığı kampanyaya kadar uzanıyor. Bu kampanyanın Şaron ve oğulları tarafından Güney Afrikalı işadamının verdiği garantiyle bir bankadan alınan yaklaşık 1.5 milyon dolarla, yasalara aykırı şekilde finanse edildiği belirtiliyor. 2001 yılında, o tarihte Şaron'un avukatlığını yapan başbakanlık bürosu başkanı Dov Weisglass'ın, seçim kampanyasına yapılan 1 milyon doları aşan yasadışı bağışları kabul etmek için paravan bir şirket kurduğu ortaya çıkarıldı. İsrail mali denetmeni, yapılan yardımların, suç unsuru içermese bile seçim yasasına aykırı olduğunu belirterek Şaron'dan yardımları geri ödemesini istedi.
İpotek aldatmacası Başbakan ise, Negev çölünde bulunan aile çiftliğini ipotek ettirdi ve elde ettiği parayı, kampanya yardımlarını geri ödemek için kullandı. Ancak banka kısa bir süre sonra çiftliğin Şaron'a ait olmadığının farkına vardı. Çiftlik, İsrail toprak acentası tarafından tüm dünyadan gelen bağışlarla destekleniyor. Banka, ipoteğin acilen geri ödenmesini ve borçlar için yeni bir teminat gösterilmesini talep etti. Bunu üzerine Şaron ya da oğullarından biri, 1948'te İsrail askeri olarak Şaron'un komutasında savaşmış Cyril Kern'den 1.5 milyon dolar "borç" aldı. Şaron'un siyasi danışmanı Eyal Arad, paranın geçen yıl nisan ayında ipoteğin kaldırılması için kullanıldığnı söyledi. O süreçte Şaron'a yasadışı yardımları geri ödeyip ödemediği sorulduğunda, Şaron çiftliğin ipoteğine karşılık elde ettiğiyle parayla bağışları geri ödediğini iddia etmişti. Güney Afrika'ya gönderilen resmi raporlarda bu iddianın yalan olduğu belirtiliyor: "22 Nisan'da, çiftliğin bankadan alınan onbinlerce dolar karşılığında ipotek edilemeyeceği tüm yetkililer tarafından biliniyordu."
Aklama çabası Buna karşın Şaron, verdiği ifadede, işadamı Kern'den hiç bahsetmezken, borçları çiftliğin ipoteğiyle ödediğini öne sürmüştü. Şaron'u aklama çabasında olan siyasi danışman Arad, Başbakan'ın yasadışı kampanya bağışlarının nasıl ödendiği konusunda hiçbir bilgisi olmadığnı, suçlanması gereken kişilerin Şaron'un oğullarının olduğunu söyledi.
MUHALEFET GÜÇLENİYOR İsrail'de iki hafta sonra genel seçimlere gidilecek. Ancak İsrail Başbakanı Şaron'un koltuğunun tehlikede olduğu görülüyor. Ordu Radyosu tarafından yapılan bir kamuoyu yoklamasında, İsrail halkının üçte birinin "Şaron'un başbakanlık görevine layık olmadığını" düşündüğü görüldü. Bu sonuçta, son yolsuzluk skandalının etkili olduğu belirtiliyor. Ankette, Şaron'un kendi bakanı Naomi Blumenthal'ın istifasını isterken öne sürüdüğü kıstaslarla değerlendirilmesi istendi. Blumenthal, skandallar hakkında polise ifade vermeyi reddetmişti. Şaron da, kendisi ve oğullarının karıştığı yolsuzluklar hakkında açıklamada bulunmadı. Ordu Radyosu tarafından yapılan anketin sonuçlarına göre, İsrail halkının yüzde 31'i, polise yalan beyanda bulunma ve yasadışı bağışları geri ödemesini sağlayan paranın kaynağını saklaması nedeniyle, Şaron'un başbakanlık koltuğuna layık olmadığını düşünüyor.
1.5 milyonun kaynağı Araştırmaya göre Başbakan Şaron, Güney Afrika'nın Cape Town kentinde yaşayan bir silah arkadaşından 1.5 milyon dolar aldı. Şaron'a, seçim kampanyasında kullanması için 1.5 milyon dolar verdiği söylenen Güney Afrikalı işadamı, "uzun yıllardır arkadaşı olan İsrail Başbakanı'na ödünç para verdiğini" açıkladı. Cyril Kern adlı işadamı, ''Bir dosta ödünç para verdim ve bunu yaptığım için mutluyum'' dedi. Şaron'un danışmanları ise, iddiaların yaklaşan seçimlerde Şaron hakkında kötü bir imaj uyandırmak için yapılan bir komplo olduğunu öne sürdü. Skandallar üzerine başbakanın istifa etmesini isteyenlerin sayısı artıyor. Tüm bu çağrılara kulak tıkayan Şaron ise, Adalet Bakanlığı'ndan Ha'aretz gazetesine sızan haberlerin "kökünü kurutmasını" istedi. Birkaç hafta önce Likud Partisi'nden Naomi Blumenthal'ın adı da benzer bir yolsuzluk skandalına karışmış ve Şaron, bakanının istifa etmesini zorunlu olduğunu söylemişti.
Paravan şirket Araştırma Şaron'a başbakanlık yolunu açan 1999'da Likud Partisi'nin genel başkanlığına seçilebilmek için başlattığı kampanyaya kadar uzanıyor. Bu kampanyanın Şaron ve oğulları tarafından Güney Afrikalı işadamının verdiği garantiyle bir bankadan alınan yaklaşık 1.5 milyon dolarla, yasalara aykırı şekilde finanse edildiği belirtiliyor. 2001 yılında, o tarihte Şaron'un avukatlığını yapan başbakanlık bürosu başkanı Dov Weisglass'ın, seçim kampanyasına yapılan 1 milyon doları aşan yasadışı bağışları kabul etmek için paravan bir şirket kurduğu ortaya çıkarıldı. İsrail mali denetmeni, yapılan yardımların, suç unsuru içermese bile seçim yasasına aykırı olduğunu belirterek Şaron'dan yardımları geri ödemesini istedi.
İpotek aldatmacası Başbakan ise, Negev çölünde bulunan aile çiftliğini ipotek ettirdi ve elde ettiği parayı, kampanya yardımlarını geri ödemek için kullandı. Ancak banka kısa bir süre sonra çiftliğin Şaron'a ait olmadığının farkına vardı. Çiftlik, İsrail toprak acentası tarafından tüm dünyadan gelen bağışlarla destekleniyor. Banka, ipoteğin acilen geri ödenmesini ve borçlar için yeni bir teminat gösterilmesini talep etti. Bunu üzerine Şaron ya da oğullarından biri, 1948'te İsrail askeri olarak Şaron'un komutasında savaşmış Cyril Kern'den 1.5 milyon dolar "borç" aldı. Şaron'un siyasi danışmanı Eyal Arad, paranın geçen yıl nisan ayında ipoteğin kaldırılması için kullanıldığnı söyledi. O süreçte Şaron'a yasadışı yardımları geri ödeyip ödemediği sorulduğunda, Şaron çiftliğin ipoteğine karşılık elde ettiğiyle parayla bağışları geri ödediğini iddia etmişti. Güney Afrika'ya gönderilen resmi raporlarda bu iddianın yalan olduğu belirtiliyor: "22 Nisan'da, çiftliğin bankadan alınan onbinlerce dolar karşılığında ipotek edilemeyeceği tüm yetkililer tarafından biliniyordu."
Aklama çabası Buna karşın Şaron, verdiği ifadede, işadamı Kern'den hiç bahsetmezken, borçları çiftliğin ipoteğiyle ödediğini öne sürmüştü. Şaron'u aklama çabasında olan siyasi danışman Arad, Başbakan'ın yasadışı kampanya bağışlarının nasıl ödendiği konusunda hiçbir bilgisi olmadığnı, suçlanması gereken kişilerin Şaron'un oğullarının olduğunu söyledi.
MUHALEFET GÜÇLENİYOR İsrail'de iki hafta sonra genel seçimlere gidilecek. Ancak İsrail Başbakanı Şaron'un koltuğunun tehlikede olduğu görülüyor. Ordu Radyosu tarafından yapılan bir kamuoyu yoklamasında, İsrail halkının üçte birinin "Şaron'un başbakanlık görevine layık olmadığını" düşündüğü görüldü. Bu sonuçta, son yolsuzluk skandalının etkili olduğu belirtiliyor. Ankette, Şaron'un kendi bakanı Naomi Blumenthal'ın istifasını isterken öne sürüdüğü kıstaslarla değerlendirilmesi istendi. Blumenthal, skandallar hakkında polise ifade vermeyi reddetmişti. Şaron da, kendisi ve oğullarının karıştığı yolsuzluklar hakkında açıklamada bulunmadı. Ordu Radyosu tarafından yapılan anketin sonuçlarına göre, İsrail halkının yüzde 31'i, polise yalan beyanda bulunma ve yasadışı bağışları geri ödemesini sağlayan paranın kaynağını saklaması nedeniyle, Şaron'un başbakanlık koltuğuna layık olmadığını düşünüyor.