16 Ocak 2003 22:00
Savaş bizi sefalete iter
Musul'dan İskenderun-Erzin limanına petrol ürünleri getiren tanker şoförleri, savaştan çok etkileneceklerini belirtti.
İskenderun-Erzin limanına petrol ve petrol ürünleri getiren yüzlerce tanker sürücüsü, getirdikleri malları yabancı ülkelerden gelen gemi tankerlerine boşaltmak için günlerce soğuk, yağmur, çamur vs. olumsuz koşullar altında beklemek zorunda kalıyorlar. Tanker şoförleri beklemek şöyle dursun Amerikanın olası bir Irak saldısında kendilerinin çok etkileneceğini işlerinden olacaklarını ve zaten zor geçindiklerini savaşla birlikte iyice sefaletin kucağına itileceklerini söylüyorlar.
'Hiçbir neden yok' Günlerce yabancı ülkelerden gelen gemi tankerlerini beklediklerini dile getiren İzzettin Budak adlı kamyon tankeri şoförü, "On gündür Irak-Musul'dan getirdiğimiz petrolle burada bekliyoruz. Burada tanker sırasında bekleme ücreti olarak bağlı olduğumuz firmadan saat başı 2 milyon ücret alıyoruz ama günlerce beklediğimiz zaman aldığımız iki milyon gibi cüzi bir ücretinde anlamı kalmıyor. Borç içindeyiz, karnımızı zor doyuruyoruz. Şimdilerde tüm bu zorluklar yetmiyormuş gibi bir de Amerika Irak'a saldırmak istiyor. Bizler savaş değil barış istiyoruz. Herkesin aç kalmayacağı bir işte çalışmasını istiyoruz. Savaştan çok zarar görürüz, bizim işimiz biter. İşsiz kalırız. Bu kış günlerinde çoluk çocuk ne yaparız? Aç, sefil oluruz, Türkiye'nin savaş için bir nedeni yok" diye konuştu.
'Savaş işimizden eder' Petrolü Irak'tan Türkiye'ye geçirinceye kadar kendilerinden türlü adlar altında paraların alındığını kaydeden Abdullah Ortak da şunları söyledi: "Bizden mesai ücreti olarak 17 milyon, bağış olarak 15 milyon ve su ücreti adı altında 3 milyon lira alınıyor. Ama alınan paraların nereye gittiği belli değil, paralar ortadan kayboluyor. Irak'tan buraya getirdiğimiz petrolün tonuna göre bağlı olduğumuz firmadan dolar olarak kira geliri alıyoruz ama biz gittiğimizde doların fiyatı başka oluyor geldiğimizde başka. İşte bu yüzden aldığımız ücret belli oluyor, değişiyor. Savaş, Türkiye'nin çıkarına değil, tabii Irak halkının da, eğer savaş olursa biz işimizden oluruz. Amerika bu petroller için savaşmak istiyor, peki Türkiye ne için savaşacak. Bizler tanker şoförleri olarak savaş istemiyoruz."
'Hiçbir neden yok' Günlerce yabancı ülkelerden gelen gemi tankerlerini beklediklerini dile getiren İzzettin Budak adlı kamyon tankeri şoförü, "On gündür Irak-Musul'dan getirdiğimiz petrolle burada bekliyoruz. Burada tanker sırasında bekleme ücreti olarak bağlı olduğumuz firmadan saat başı 2 milyon ücret alıyoruz ama günlerce beklediğimiz zaman aldığımız iki milyon gibi cüzi bir ücretinde anlamı kalmıyor. Borç içindeyiz, karnımızı zor doyuruyoruz. Şimdilerde tüm bu zorluklar yetmiyormuş gibi bir de Amerika Irak'a saldırmak istiyor. Bizler savaş değil barış istiyoruz. Herkesin aç kalmayacağı bir işte çalışmasını istiyoruz. Savaştan çok zarar görürüz, bizim işimiz biter. İşsiz kalırız. Bu kış günlerinde çoluk çocuk ne yaparız? Aç, sefil oluruz, Türkiye'nin savaş için bir nedeni yok" diye konuştu.
'Savaş işimizden eder' Petrolü Irak'tan Türkiye'ye geçirinceye kadar kendilerinden türlü adlar altında paraların alındığını kaydeden Abdullah Ortak da şunları söyledi: "Bizden mesai ücreti olarak 17 milyon, bağış olarak 15 milyon ve su ücreti adı altında 3 milyon lira alınıyor. Ama alınan paraların nereye gittiği belli değil, paralar ortadan kayboluyor. Irak'tan buraya getirdiğimiz petrolün tonuna göre bağlı olduğumuz firmadan dolar olarak kira geliri alıyoruz ama biz gittiğimizde doların fiyatı başka oluyor geldiğimizde başka. İşte bu yüzden aldığımız ücret belli oluyor, değişiyor. Savaş, Türkiye'nin çıkarına değil, tabii Irak halkının da, eğer savaş olursa biz işimizden oluruz. Amerika bu petroller için savaşmak istiyor, peki Türkiye ne için savaşacak. Bizler tanker şoförleri olarak savaş istemiyoruz."
YAZARLAR
İhsan Çaralan
Ülkemiz işçi emekçileri 2025'i emek yılı yapacak güce ve deneyime sahiptir!
Sultan Özer
Asgari ücreti yükseltmenin yolu!
Adnan Özyalçıner
Yumruklar sıkılı
Ayşen Şahin
Öngörü, strateji ve bir film üzerine
T. Gül Köksal
Kültürel değerin sınıfsallığı: Haydarpaşa Garı
Pınar Öğünç
Bağlantılar | Aziz Luigi, komünizm alerjisi, asalaklar
