30 Ocak 2003 22:00
Kürtçe davaların hukuki dayanağı yok
DEHAP yöneticileri hakkında seçim mitinglerinde seslendirilen Kürtçe şarkı ve atılan sloganlar nedeniyle açılan davaların ardı arkası kesilmiyor.
DEHAP yöneticileri, seçim çalışmaları boyunca seslendirilen Kürtçe şarkı ve atılan sloganlar nedeniyle yargı önüne çıkıyorlar. Hakkâri ve Kars'ta seçim mitinginde seslendirilen Kürtçe şarkı ve "Biji DEHAP" sloganlarına kayıtsız kaldıkları gerekçesiyle DEHAP yöneticileri hakkında dava açıldı. 3 Kasım seçimlerinde, Kürtçe konuşma, slogan ve türkülere müdahale etmedikleri gerekçesiyle haklarında dava açılan, DEHAP, EMEP Elazığ il ve İHD Elazığ Şube yöneticileri ise davanın hukuki değil siyasi olduğunu belirttiler. Elazığ Cumhuriyet Savcısı Mustafa Arslantürk, DEHAP'ın 3 Kasım seçimleri öncesinde açık toplantı, miting ve seçim irtibat bürolarının açılışında Kürtçe kullanılmasına göz yumdukları gerekçeksiyle; DEHAP Parti Meclisi Üyesi Hilmi Elçi, Milletvekili adayı Mehmet Artan, İl Başkanı Selahattin Bilin, EMEP İl Başkanı Ali Cemal Zülfikar ve İHD Şube Sekreteri Av. Kenan Çetin hakkında dava açmıştı. Arslantürk, söz konusu kişilerin Siyasi Partiler Yasası'nı ihlal ettikleri iddiasıyla ayrı ayrı cezalandırılması talep etmişti. Haklarında dava açılan yöneticiler ise açılan davanın hukukla uzaktan yakından bir ilişkisinin olmadığını vurguladılar. DEHAP Elazığ İl Başkanı Mehmet Artan, haklarında bu tür davalar açıldığını ve birçoğundan beraat ettiklerini ifade etti. Artan, "Türkiye'de halen demokratikleşme ve emeğin özgürleşmesi hazmedilemiyor. Bir yandan yasalar değişiyor. Anadilde yayın ve eğitimin önü açılıyor, bir yandan Kürtçe konuşmaktan yargılanıyorsun. Bu bir çelişkidir" dedi.
Kürt sorunu çözülmeli "Türkiye bir hukuk devleti değildir. Hukuk siyasallaştırılmıştır.Yasalar var, fakat hukuk yok" diyen DEHAP PM üyesi Hilmi Elçi ise Kürt sorunu çözülmeden demokrasiden, insan haklarından söz edilemeyeceğini vurguladı. Elçi, yasalardan herkesin eşit şekilde faydalanması gerektiğini de işaret etti. İHD Şübe Başkanı Cafer Demir ise herhangi bir dilin şu ya da bu nedenle yasaklanmasının demokratik bir uygulama olmadığını, ve insan hakları etiğiyle bağdaşmadığını belirtti. EMEP İl Başkanı Cemal Zülfikar da, davanın DEHAP'ın seçim kasetinde bulunan Kürtçe türküler dolayısıyla açıldığına dikkat çekerek, bu nedenle iddianamenin gerçek dışı olduğunu söyledi. Zülfkar şöyle konuştu: "Bırakalım propagandayı yüzyıllardır halkın kendi dilinden söylediği şarkılara dahi tahammül edilmemektedir. Bir partinin en doğal hakkı seçim çalışmasında kendisini halka anlatmadır. Tüm partilere seçim döneminde konvoy oluşturma, seçim büroları açma ve anonslu kasetlerle dolaşma izni verilerken, DEHAP'a soruşturma açılmaktadır. Bu nedenle açılan dava siyasi bir davadır."
Kürt sorunu çözülmeli "Türkiye bir hukuk devleti değildir. Hukuk siyasallaştırılmıştır.Yasalar var, fakat hukuk yok" diyen DEHAP PM üyesi Hilmi Elçi ise Kürt sorunu çözülmeden demokrasiden, insan haklarından söz edilemeyeceğini vurguladı. Elçi, yasalardan herkesin eşit şekilde faydalanması gerektiğini de işaret etti. İHD Şübe Başkanı Cafer Demir ise herhangi bir dilin şu ya da bu nedenle yasaklanmasının demokratik bir uygulama olmadığını, ve insan hakları etiğiyle bağdaşmadığını belirtti. EMEP İl Başkanı Cemal Zülfikar da, davanın DEHAP'ın seçim kasetinde bulunan Kürtçe türküler dolayısıyla açıldığına dikkat çekerek, bu nedenle iddianamenin gerçek dışı olduğunu söyledi. Zülfkar şöyle konuştu: "Bırakalım propagandayı yüzyıllardır halkın kendi dilinden söylediği şarkılara dahi tahammül edilmemektedir. Bir partinin en doğal hakkı seçim çalışmasında kendisini halka anlatmadır. Tüm partilere seçim döneminde konvoy oluşturma, seçim büroları açma ve anonslu kasetlerle dolaşma izni verilerken, DEHAP'a soruşturma açılmaktadır. Bu nedenle açılan dava siyasi bir davadır."