7 Mayıs 2003 21:00

Unutulan Levanten semti: Pangaltı

Çocukluğumuzda, dilimize yabancı gelen, "Pangaltı" adının "Banka altı" tamlamasının halk diline dönüşmüş hali olduğunu söylerdi büyüklerimiz. Bizde küçüklüğün verdiği saflıkla, semtin üst taraflarında olduğunu hayal ettiğimiz meçhul bankayı merak edip dururduk. Meğer işin aslı öyle değilmiş!.. Şişli Belediyesi tarafından yayımlanan "Pangaltı" adlı kitap, bu eski Levanten semtinin tüm öyküsünü ve ayrıntılarını içeriyor. Büyükdedesi semtin ilk sakinlerinden olan Rinaldo Marmara'nın kaleme aldığı kitaba göre, semtin adı, İtalyan göçmen Giovanni Battista Pancaldi'den geliyor. Bugün Pangaltı denilen semt; Kurtuluş, Osmanbey, Harbiye ve Bomonti semtleri arasına sıkışmış ve sınırları tam olarak belli olmayan küçük bir bölgedir. Taksim'in ötesinde uzanan tepelik yeşil bölge, 1860'lara doğru Pangaltı (Pancaldi) adıyla anılmaya başladı. Kitapta anlatıldığına göre; "Giovanni Battista Pancaldi, Taksim'in ilerisindeki bölgede, avcıların ya da kıra gelenlerin mola verdiği bir han, bir birahane ya da buluşma yeri işletiyordu. İnsanlar Pancaldi'nin yerine gidiyorlardı. Kısa zaman sonra "Pancaldi'ye gidiyoruz" demeye başladılar. Türkçe diline uydurulan yazımı, semtin şimdiki adı olan Pangaltı'yı verecekti."

Tanzimatla birlikte Bu kırlık alanda ilk binalar 1830'larda boy göstermeye başladı. Surp Agop Hastanesi, Artigiana Düşkünler Evi, Saint Esprit Kilisesi. Ancak semt asıl gelişimini, Tanzimat Reformları'yla beraber Osmanlı İmparatorluğu'nun Levantenler için çekici bir yer olmasına borçludur. 1839 Tanzimat Fermanı'yla birlikte Osmanlı İmparatorluğu, din ve millliyet farkı gözetmeksizin tüm uyruklarına eşit haklar tanıdı. Ama asıl 1867'de çıkarılan bir kanunla yabancılara mülkiyet hakkının tanınması, daha iyi bir yaşam umuduyla Avrupa'dan gelen Latin göçmenlerin ya da Levantenlerin, kitlesel göçünü teşvik etti. Gelenler kendi inançlarını ve adetlerini de beraberlerinde getirdiler. Okullar ve kolejler açtılar. Mezarlıklar kurdular, kiliseler inşa ettiler. Eskiden beri Pera bölgesinde yaşayan Gayrimüslimler de, bu yeni gelişen semtte yerleşmeye başladılar.

Kozmopolit yapı Pangaltı altın çağını 19. yüzyılın sonlarında yaşadı. Kitaptaki ayrıntılı nüfus verilerine göre 1913 yılında Pangaltı hâlâ nüfusunun yüzde 95'i Hıristiyan olan bir semtti. Rinaldo Marmara'nın kitabında, semtte yaşamış Levanten ailelerin isimleri, yaşadıkları sokak ve meslekleri, eski kilise kayıtlarından yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkarılmış ve ayrıntılı tablolar halinde verilmiş. Kitabın bir diğer önemli yanı da, Kırım Savaşı'nda ölen ve Pangaltı'daki Latin Katolik mezarlığında yatan İtalyan ve Fransız askerlerine yer vermesi. Osmanlı Devleti'nin dağılma süreci ve büyük savaşlar İstanbul'daki Levanten ve gayrimüslim cemaatini de olumsuz etkiledi ve Pangaltı'nın çehresini bir daha geri dönülmemek üzere değiştirdi. Özellikle Cumhuriyet sonrası hız kazanan Türkleştirme politikaları ve yaşanan siyasi olaylar sonucunda kendine has özelliklerini giderek kaybeden ve daralan semtte bugün Levantenler yok denecek kadar az. Sayıları yüzlerle ifade edilen gayrimüslimler ise büyük bir sessizlik içerisinde yaşamlarını ve adetlerini devam ettirmeye çalışıyor. "Pangaltı" adını artık sadece Ergenekon Caddesi üzerindeki birkaç dükkân tabelası ve bir de otobüs durağında okumak mümkün. Acaba bu ismin anlamını merak eden çocuklar var mıdır hâlâ?

Evrensel'i Takip Et