25 Mayıs 2003 21:00
Diyarbekir, surlarda sesini haykırdı
GÜNÜN YAZILARI
Bu yıl üçüncüsü yapılan Diyarbakır Kültür ve Sanat Festival'inin sloganı; "Her şeye rağmen sanat." Evet, bu slogan önceki gün gerçekleştirilen açılış konserinde yaşam buldu. İnsanlar, Ben u Sen Burcu'nun önünde etraflarını surların ve polislerin çevirdiği bir alanda Kürtçe ve Türkçe söylenen ezgiler ve türküler eşliğinde haykırdılar. Ve 5000 yıldır uygarlıklara ve kültüre evsahipliği yapan Diyarbekir'e olan sevdalarını gösterdiler.
Ben u Sen Burcu'nun önünde türkülerle seslerini duyurmaya çalışan binlerce kişinin, Kürtçe ve Türkçe ezgileri birlikte ve coşkuyla söylemeleri de birilerine mesaj gönderir nitelikteydi. DEHAP Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu, Avrupa Parlamento üyesi Feleknas Uca ile DEHAP'lı belediye başkanları ile sendika ve kitle örgütleri temsilcileri de Diyarbakırlılarla birlikteydi.
'Her şeye rağmen...' Konser programı saygı duruşu ile başladı. Konsere gelen binlerce kişi surların diplerinde hep birlikte zafer işareti yaparak ellerini kaldırdılar yukarıya. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik yaptığı konuşmada; Diyarbakırlılara ilk kez Kürtçe tiyatro izletecek olmanın sevincini yaşadıklarını söyledi. Geçen yıl Nâzım Hikmeti ve Ahmed Arif'i festival boyunca tanımaya ve tartışmaya çalıştıklarını anlatan Çelik, bu yılda doğumunun 100.yılında Kürt Ozanı Cegerxwîn'i anacaklarını belirtti ve ekledi: "Her şeye rağmen sanat diyoruz." Çelik'in konuşmasının ardından sahneye Naşide Göktürk çıktı. Coşkuyla karşılanan Göktürk'ün, Ahmet Kaya şarkıları söylemesi alandaki binlerin Ahmet Kaya'ya olan sevgilerini haykırmasına vesile oldu. "Şehit namırın" sloganı attı Diyarbakırlılar. Ve "Biji aşiti" sloganları da eksik olmadı ağızlarından. O kadar barışa susamışlar ki, yıllardır ısrarla bu sloganı atıyorlar. Ve Xero Abbas çıktı sahneye. Xero Abbas, Diyarbakırlıların Newroz alanlarından tanıdığı bir isim. Xero Abbas, Diyarbakır'da bulunmanın onuru ve mutluluğunu anlatıyor. Nasıl ki, Naşide Göktürk'ün Türkçe seslendirdiği ezgilere coşkuyla katılan binler, bu kez Xero Abbas'ın Kürtçe seslendirdiği ezgilere ve türkülere katılıyorlar. Ne de olsa anadilleriydi... "Türkülerin asi sesi" diye çağrılan Selda Bağcan'ın seslendirdiği ezgilere ve türkülere konser alanında bulunanlar coşkuyla katıldı. Kurmanci ve Zazaki türküleri seslendiren Bağcan, Diyarbekirlilerin seslerine ses kattı.
Küreselleşme paneli sönük geçti Tüm hızı ve coşkusuyla devam eden Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali'nin ilk paneli, 600 izleyicinin katılımıyla dün gerçekleşti. "Küreselleşme ve Ulusal Kültürün Geleceği" gibi iddialı bir konunun ele alındığı panele katılacağı duyurulan Prof. Dr. Ahmet İnsel ve Virgül dergisi Yayın Yönetmeni Orhan Koçak'ın mazeret bildirerek katılmaması izleyicileri hayal kırıklığına uğrattı. Kürt Enstitüsü İstanbul Şube Başkanı Şefik Beyaz ve Atlas dergisi Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek'in katıldığı, yazar Ömer Faruk Kurhan'ın yönettiği panel geçen yıllarda festivallere damgasını vuran panellere oranla sönük geçti. İlk sözü alan Atlas dergisi Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek, Batı'nın Doğu toplumlarını eskiden olduğu gibi kaba yöntemlerle aşağılamadığını, daha incelikli yöntemler kullandığını belirterek şöyle dedi: "Artık batının bizden istediği; kendi kendini aşağılayacaksın, kendini küresel dünyanın etnik bir toplumu olarak göreceksin, ancak küreselleşmeden asla uzaklaşmadığını her fırsatta dile getireceksin." Küreselleşme ideolojisinin "Farklılıklarımızı ne kadar yitirirsek o kadar kürselleşiriz" mesajı verdiğine dikkat çeken Yüksek, bu durumun tehlikelerine işaret etti. Kürt Enstitüsü İstanbul Şube Başkanı Şefik Beyaz ise, "Küreselleşme yeni bir olgu değil. Ancak egemen bir süreç halini alması yeni bir olgudur. Küreselleşme bitmiş tamamlanmış bir süreç değil halen devam eden bir süreçtir" dedi. Beyaz, Batılı toplumların son elli yıllık süreçte azınlıkları ezerek denetim altına alamadığını gördüğünü belirterek, "Batılı demokrasilerin azınlıkları ezmekten düzenlemeye geçiş süreci, demokrasinin pekişmesi açısından önemli bir süreçtir" dedi. Panel daha sonra soru cevap şeklinde sürdü.
'Her şeye rağmen...' Konser programı saygı duruşu ile başladı. Konsere gelen binlerce kişi surların diplerinde hep birlikte zafer işareti yaparak ellerini kaldırdılar yukarıya. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik yaptığı konuşmada; Diyarbakırlılara ilk kez Kürtçe tiyatro izletecek olmanın sevincini yaşadıklarını söyledi. Geçen yıl Nâzım Hikmeti ve Ahmed Arif'i festival boyunca tanımaya ve tartışmaya çalıştıklarını anlatan Çelik, bu yılda doğumunun 100.yılında Kürt Ozanı Cegerxwîn'i anacaklarını belirtti ve ekledi: "Her şeye rağmen sanat diyoruz." Çelik'in konuşmasının ardından sahneye Naşide Göktürk çıktı. Coşkuyla karşılanan Göktürk'ün, Ahmet Kaya şarkıları söylemesi alandaki binlerin Ahmet Kaya'ya olan sevgilerini haykırmasına vesile oldu. "Şehit namırın" sloganı attı Diyarbakırlılar. Ve "Biji aşiti" sloganları da eksik olmadı ağızlarından. O kadar barışa susamışlar ki, yıllardır ısrarla bu sloganı atıyorlar. Ve Xero Abbas çıktı sahneye. Xero Abbas, Diyarbakırlıların Newroz alanlarından tanıdığı bir isim. Xero Abbas, Diyarbakır'da bulunmanın onuru ve mutluluğunu anlatıyor. Nasıl ki, Naşide Göktürk'ün Türkçe seslendirdiği ezgilere coşkuyla katılan binler, bu kez Xero Abbas'ın Kürtçe seslendirdiği ezgilere ve türkülere katılıyorlar. Ne de olsa anadilleriydi... "Türkülerin asi sesi" diye çağrılan Selda Bağcan'ın seslendirdiği ezgilere ve türkülere konser alanında bulunanlar coşkuyla katıldı. Kurmanci ve Zazaki türküleri seslendiren Bağcan, Diyarbekirlilerin seslerine ses kattı.
Küreselleşme paneli sönük geçti Tüm hızı ve coşkusuyla devam eden Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali'nin ilk paneli, 600 izleyicinin katılımıyla dün gerçekleşti. "Küreselleşme ve Ulusal Kültürün Geleceği" gibi iddialı bir konunun ele alındığı panele katılacağı duyurulan Prof. Dr. Ahmet İnsel ve Virgül dergisi Yayın Yönetmeni Orhan Koçak'ın mazeret bildirerek katılmaması izleyicileri hayal kırıklığına uğrattı. Kürt Enstitüsü İstanbul Şube Başkanı Şefik Beyaz ve Atlas dergisi Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek'in katıldığı, yazar Ömer Faruk Kurhan'ın yönettiği panel geçen yıllarda festivallere damgasını vuran panellere oranla sönük geçti. İlk sözü alan Atlas dergisi Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek, Batı'nın Doğu toplumlarını eskiden olduğu gibi kaba yöntemlerle aşağılamadığını, daha incelikli yöntemler kullandığını belirterek şöyle dedi: "Artık batının bizden istediği; kendi kendini aşağılayacaksın, kendini küresel dünyanın etnik bir toplumu olarak göreceksin, ancak küreselleşmeden asla uzaklaşmadığını her fırsatta dile getireceksin." Küreselleşme ideolojisinin "Farklılıklarımızı ne kadar yitirirsek o kadar kürselleşiriz" mesajı verdiğine dikkat çeken Yüksek, bu durumun tehlikelerine işaret etti. Kürt Enstitüsü İstanbul Şube Başkanı Şefik Beyaz ise, "Küreselleşme yeni bir olgu değil. Ancak egemen bir süreç halini alması yeni bir olgudur. Küreselleşme bitmiş tamamlanmış bir süreç değil halen devam eden bir süreçtir" dedi. Beyaz, Batılı toplumların son elli yıllık süreçte azınlıkları ezerek denetim altına alamadığını gördüğünü belirterek, "Batılı demokrasilerin azınlıkları ezmekten düzenlemeye geçiş süreci, demokrasinin pekişmesi açısından önemli bir süreçtir" dedi. Panel daha sonra soru cevap şeklinde sürdü.
Evrensel'i Takip Et