1 Temmuz 2003 21:00

SSK'lılar devlet hastanelerinde

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, dün SSK Okmeydanı Hastanesi Konferans Salonu'nda "SSK ve Sağlık Bakanlığı Sağlık Tesisleri Ortak Kullanımı" protokolünü imzaladılar. Protokolle, SSK'lıların 6 ilde devlet hastanelerinden yararlanmalarının önü açıldı. Protokolün yürürlüğe girmesi üzerine dün çok sayıda SSK'lı devlet hastanelerine hücum edince izdiham oluştu. Ancak hastaların birçoğu, birinci basamakta yer alan sağlık kurumlarından sevk almadıkları için geri gönderildiler.

Sevk gerekli İlk etapta İstanbul, Ankara, İzmir, Rize, Yalova ve Sivas'da yürürlüğe giren uygulama ile SSK'ya bağlı çalışan, sağlık ocakları, dispanserler gibi 1. Basamak Sağlık Kurumları'nın yanında "istedikleri" devlet hastanesinden de yararlanabilecekler. Devlet hastanelerine gidebilmek için sevk almak gerekiyor. SSK Okmeydanı Hastanesi'nde düzenlenen törende bir konuşma yapan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, uygulamanın özellikle SSK hastanelerindeki yoğunluğun azaltılması için başlatıldığını savunarak, "Türkiye'de sağlıkla ilgili kamu kaynakları kısıtlı. Bu kısıtlılık nedeniyle fiziksel ve insan kaynakları açısından hizmette kaliteli bir sunum yapmak zorlaşıyor" dedi.

Hedef; Genel Sağlık Sigortası Konuşmasına SSK ile ilgili istatiksel bilgiler vererek başlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ise, bu verilerin bakanlıklar arasında ortaklığı zorladığını söyledi. Uygulamanın iki bakanlığa bağlı hekimlere artı bir çalışma yükü getireceğini vurgulayan Başesgioğlu, sağlıkta en radikal çözümün Genel Sağlık Sigortası'nı getirmek olacağını iddia ederek, ileride bunu yapmayı hedeflediklerini söyledi. Bakan bir soru üzerine, projenin tüm Türkiye'de uygulamaya geçmesinin ilaç hariç 350 trilyonluk bir maaliyet getireceğini ifade etti.

'Bakmayan Bakan' Bu arada Sağlık Bakanı'nın hastaneye geleceği haberi SSK'lı hastaları heyecanlandırdı. Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu toplantı salonuna geldiğinde kendisini Sağlık Bakanı sanan bazı hastalar sorunlarını anlatmak için bakana ulaşmaya çalıştılar. Ancak bunda başarılı olamayan hastalar arasında "Bakan bakar mı, bize bakmaz", "Bakan değil bakmayan. Bir de adına bakan demişler" şeklinde diyaloglar yaşandı.


Alo 184 Hattı Hastanelerin ortak kullanımına ilişkin protokolün uygulaması sırasında karşılaşılan sorunlar, 184 Sağlık Danışma Hattı veya devlet hastaneleri içine kurulan SSK İrtibat Büroları aracılığıyla çözülmeye çalışılacak. Devlet hastanelerinden yararlanmak isteyen SSK'lı hastalar, ilk olarak Sağlık Bakanlığı ve SSK'ya ait tüm birinci basamak sağlık tesislerine doğrudan müracaat edebilecekler. Birinci basamak sağlık tesislerinde tanı ve tedavisi tamamlanamayan veya tedavileri mümkün olmayan hastaların, ikinci veya üçüncü basamak sağlık tesislerine sevki yapılacak. Resmi sevk belgesine, hastane ve hekim adı belirtilmeksizin sadece ilgili uzmanlık dalının ismi yazılacak.

Özel hastaneler Bu arada, devlet memurları, emekli, dul ve yetimleri ile bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin, özel sağlık kurumları ve kuruluşlarında da tedavi edilmelerine olanak sağlayan yasa, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasaya göre, ayakta veya meskende tedavi halinde kullanılacak ilaç bedellerinin yüzde 20'si memurlar tarafından ödenecek. Personel kanunu ve yönetmeliklerine göre ücretsiz izin kullananların başvuruları halinde, kesenek ve karşılıklarını her ay veya öngörülen süreler içinde defaten ödemeleri koşuluyla, aylıksız geçen izin süreleri emekliliklerine sayılacak. Muayene, tetkik ve tedavilerin usul, şekil ve şartları ile fiyatları ve uygulanacak esaslar, 6 ay içinde Emekli Sandığı tarafından hazırlanacak ve Maliye Bakanlığı tarafından onaylanacak yönetmelikle belirlenecek.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Ankara'ya imza yağmuru "Toplumsal Barış İçin 1 Milyon İmza Kampanyası" çerçevesinde birçok kentte toplanan imzalar Ankara'ya gönderilmeye başlandı. Diyarbakır'da toplanan 170 bin imza 22 klasör halinde DEHAP Genel Merkezi'ne sunulmak üzere DEHAP Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Veysi Unat, İl Yöneticisi Zübeyde Zümrüt ve Çağdaş Hukukçular Derneği'nden avukat Vedat Karaduman'ın oluşturduğu heyetle Ankara'ya gönderildi. Fatih Lisesi önünde toplanan kalabalık grup, "Pişman değiliz, onurluyuz biz" sloganı atarak heyeti uğurladı. Kampanya çerçevesinde şimdiye kadar Van'da 42 bin, Ağrı'da 37 bin 354, Hakkari'de 31 bin, Muş'ta 15 bin, Erzurum'da 10 bin, Bitlis'te 6 bin, Erzincan'da 2 bin 500, Kars ve Iğdır'da da 2 bin imzanın toplandığı öğrenildi. Bugün bir heyetle Ankara'ya gönderilecek imzalara ilişkin DEHAP Van İl Örgütü'nde basın toplantısı düzenleyen Dehap İl Başkanı Hasan Özgüneş, toplumsal barış ve demokratikleşmenin sağlanması için başlatılan imza kampanyası çerçevesinde birçok ilin önüne konulan hedefe ulaşıldığını söyledi.

Adana'da 50 bin imza Adana'da da yürütülen imza kampanyası çerçevesinde toplanan 50 bin imza 4 kişiden oluşan bir heyetle bugün Ankara'ya gönderilecek. Kampanyanın sonuçlarına ilişkin dün İnönü Parkı'nda yapılan basın açıklamasına çok sayıda kişi katıldı. "Jin şer naxvazîn", "Ne pişmanlık ne düşmanlık, çözüm demokratik cumhuriyet" dövizleri açan grup, sık sık "Pişmanlık değil kardeşlik yasası", "Pişman değiliz, onurluyuz", "Genel af", "Biji biratiya gelan" sloganları attı.

İzmir'de 40 bin imza İzmir'de, "Toplumsal Barış İçin 1 Milyon İmza" kampanyası çerçevesinde toplanan 40 bin imza Ankara'ya gönderildi. Emek, Barış ve Demokrasi Bloğu adına açıklama yapan DEHAP İzmir İl Başkanı Hüseyin Dağ, "Dileriz ki, İzmir'den yükselen 40 bin duyarlı, demokrat insanın sesi toplumsal barışa katkı sunabilecek bir duyarlılıkla algılanır ve çıkacak olan yasaya ön temel olur" dedi. Cumhuriyet Postanesi'nde yapılan faks çekme eylemine EMEP İl Başkanı Cabbar Demirci ve SDP İl Başkanı Ecevit Piroğlu da katıldı.

Cezaevi önünde eylem Sivas'ta hükümetin çıkarmak istediği yasaya tepki gösteren tutuklu yakınları, E tipi cezaevi önünde eylem yaptı. EMEP, Eğitim-Sen, Halkevleri ve Cumhuriyet Üniversitesi Öğrenci Gençliği Girişimi'nin destek verdiği eylemde, siyasi bir genel af ilan edilmesi istendi.


BARIŞ ANNELERİ 'ARABULUCULUK' ÖNERDİ Diyarbakır Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi Nezehat Teke, savaştan en çok acı çeken kesim olduklarını belirterek, toplumsal barışın sağlanması için devlet ile KADEK arasında arabuluculuk yapabileceklerini söyledi. Teke, Barış Anneleri İnisiyatifi olarak daha önce de Kuzey Irak'a heyet gönderdiklerini hatırlatarak, "2000 yılında Kuzey Irak'a iç barışın sağlanması için bir heyet gönderdik. O dönemin zor koşullarında böyle bir heyet gönderdik. Bunu bugün de yapabiliriz. Toplumsal barışın sağlanması için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yapmaya hazırız. Bunun için savaşta en çok acı çeken biz anneler, yeni bir savaşın olmaması için devlet ile KADEK arasında arabulucu olabiliriz" diye konuştu. Savaşlarda acı çeken tüm annelere çağrı yapan Teke, özellikle Türk annelerinden destek beklediklerini söyledi.