31 Ekim 2003 23:00

Aidat var eğitim yok

İstanbul'un işçi semtlerinden Kıraç'ta eğitim sorunu bir türlü aşılamıyor. 1996 yılında Yenimahalle'de temeli atılan Sonnur Yalnızoğlu İlköğretim Okulu bir türlü tamamlanmadığı için binlerce öğrenci mağdur ediliyor. Üstelik açılmayan okul için velilerden aidat toplanıyor. Yenimahalle halkı, Sonnur Yalnızoğlu İlköğretim Okulu henüz eğitime açılmadığı için çocuklarını Kıraç İlköğretim Okulu'na gönderiyor. Ancak bu okul hem evlerine uzak olduğu hem de servis parası vermek zorunda kaldıkları için kendi semtlerindeki okulun bir an önce öğrenime açılmasını istiyorlar. Kıraç İlköğretim Okulu'nda sınıf mevcutlarının ortalama 80'i bulması da ayrı bir sorun oluşturuyor. 1996'da temeli atılan Sonnur Yalnızoğlu İlköğretim Okulu'nun inşaatı bir süre sonra durmuş, velilerin iki yıl önce yaptıkları eylem üzerine inşaat çalışmalarına tekrar başlanmıştı.

Açılış ertelendi Sonnur Yalnızoğlu İlköğretim Okulu'nun açılışı önce 23 Ekim 2003 olarak duyuruldu. Daha sonra 27 Ekim'e ertelendi. Ancak ne okulun inşaatı tamamlandı ne de öğretmen açığı giderildi. Toprak sıkıştırılmadan asfalt döküldüğü için çöken bahçe, su ulaşmadığı için baştan yapılan fen labaratuvarı gibi sorunlarla okul yeniden ve yeniden düzenlendi. Bu yüzden açılış 3 Kasım'a ertelendi. Okul Müdürü Sait Özyurt'un gazetemize verdiği bilgilere göre, okulun açılması beklenen 27 Ekim itibariyle 10 sınıf öğretmeni açığı bulunuyor. Branş öğretmenlerinden ise 2 Matematik ve 1 İş Bilgisi dersi öğretmeni dışında henüz öğretmen atanmadı. Müdür, son olarak 3 Kasım'da açılacağı duyurulan okulun eksiklerini o tarihe kadar 'yetiştirmeye' çalıştıklarını söyledi. Adı, Kıraç Belediye Başkanı'nın ismi verilerek Sonnur Yalnızoğlu İlköğretim Okulu yapılan okul, beldedeki bazı sanayicilerin bağışı ile "Kıraç İmar, Eğitim ve Dayanışma Vakfı" tarafından yaptırılmıştı.

Müdür ne diyor? Açılmayan okulda aidat toplanmaya ise çoktan başlanmış. 20-25 milyon arası para verdiklerini söyleyen veliler, pul parası, fotokopi parası denilerek bu miktarın 28 milyona kadar çıktığını anlatıyorlar. Velilerin kayıt parası dediğine Okul Müdürü Sait Özyurt ise "aidat" diyor. Özyurt'un anlattıkları, eğitime bütçe ayırmayan hükümetlerin, eğitimin paralı hale gelmesini nasıl teşvik ettiklerini de ortaya koyuyor. Okul müdürü, "Kayıt parası değil, eğitime katkı payı alıyoruz. Türkiye'de bir tane eğitime katkı payı almayan okul söyleyebilir misiniz bana? 1350 öğrenci kaydetmişiz. Bunların 3'te biri de vermemiş 'param yok' diye. Devlet bana elektrik parası, su parası, yakıt parası vermiyor. Kırtasiye parası vermiyor. Tebeşir parası vermiyor. Bu okulun en az 10 tane hizmetliye ihtiyacı var. Hep okul müdürlerinin üstüne gidiliyor. Ben ne yapayım?" sözleriyle hem kendini savunuyor hem de çaresizliğini ortaya koyuyor.

Açıkta mı kalacaklar? Yenimahalle'de ilköğretim okulu yapılmasının bir sebebi de, Kıraç'taki sınıfların aşırı kalabalık oluşu. 5400 öğrencisi olan Kıraç İlköğretim Okulu'ndan nakil yoluyla yeni okula gelecek öğrenciler, burada kalabalık olmayan sınıflarda eğitim göreceklerdi. Kıraç İlköğretim Okulu'nda da böylece öğrenci sayısı azalacak ve eğitim ortamı rahatlayacaktı. Ancak 32 dersliği olan yeni okulun sınıf başına düşen ortalama öğrenci sayısı şimdiden 50'yi buldu. Okulun kapasitesinin 1280 olduğunu söyleyen Müdür Sait Özyurt, 1900 öğrencinin naklinin yapıldığını söyleyerek, şu bilgileri verdi: "Sınıflardaki öğrenci sayısı 40 olmalıydı. İlkokul 1. sınıfta 47 kişi var. Bu kadar kalabalık birinci sınıf olur mu? Nasıl eğitim alır bu çocuklar? Veliler sürekli geliyor. Ben bu insanlara sizin öğrencinizi alamam diye nasıl söyleyeyim. Hepsine öğrenim belgesi verilmiş."

Veliler şaşkın Özyurt'la bu görüşmeyi yaparken, bir veli de söylenenleri doğruladı. Kıraç İlköğretim Okulu'ndan kendilerine 'artık gelmeyin' denildiğini belirten veli, çocuğu Sonnur Yalnızoğlu İlköğretim Okulu'na da kaydedilmediği için ne yapacağını bilemiyor. Çift zamanlı eğitimin çocukların ihtiyacını karşılamayacağını belirten müdür ise veliyi, kendisinin yapabileceği bir şey olmadığını söyleyerek gönderiyor. Bazı veliler de, nasılsa yenisi açılıyor diye çocuklarını okula göndermiyorlar. Bir anne, "Yollarımız yok. Her yer çamur. Çocukların yaşları da küçük. Yukarıdaki okula gidip gelmeleri çok zor oluyor. Yenisi açılacak diye göndermiyoruz çocukları. Boşuna eziyet çekmesinler" diyor. Böylece çocuklar zaten zar zor ulaştıkları eğitimlerine ara vererek, derslerinden de geri kalıyorlar. Fazla denilerek kaydı alınmayan 500 kadar öğrenciye ise ne olacağı belirsiz.


Veliler tepkili Veliler, Sonnur Yalnızoğlu İlköğretim Okulu Müdürü Sait Özyurt'un 'eğitime katkı payı' olarak talep ettiği 20 milyon liranın, büyük çoğunluğu asgari ücretle çalışan Kıraç halkı için önemli bir miktar olduğunu söylüyor.Saliha Özdemir çocuğunu henüz kaydettirmediğini ancak ailesinde para verip kayıt yaptıranların olduğunu söylüyor. Özdemir, "Ben bir fabrikada mutfakta çalışıyorum. Benim durumum iyi olsa zaten gidip fabrikalarda çalışmam. Talep edilen para bizim için fazla" diyor. "Hem nakil diyorlar hem de kayederken para alıyorlar" diyen Beyhan Engin ise, önce müdürle tartışmış, ancak sonunda 15 milyon lira vermiş. 5 milyonu da sonra getir demişler. Engin müdürden makbuz da istemiş ancak, "Makbuzu sonra vereceğiz" yanıtını almış. Çocuğunu okula yazdıracağını belirten Güllü İpek, para vermeye niyetinin olmadığını anlatıyor. "Benim eşim inşaat işçisi. Nereden bulacağız parayı. Hiç de veremem 20-25 milyon. Kavga ederim yine de vermem" diyor. 'lı öğrencilerin en büyük dertleri de bu yollar. Beldede bir düz lise bile yok. Ailelerin çocuklarını, Beylikdüzü'ndeki bir liseye göndermeleri bile pahalı geliyor. Başvuranları ise liseler almayabiliyor. Örneğin Beylikdüzü'nde bir liseden velilere, "Kıraç'tan Esenyurt'tan gelen çocuklar çok kirli. Ayakları hep çamur içinde. Okulu kirletiyorlar" denilmiş. Kıraç'lı aileleri reddetmişler. Aileler kavga ederek çocuklarının kaydını yaptırabilmişler.


Lise yok Kıraç, bir işçi beldesi. Kıraç'ta yolların çok küçük bir bölümü asfaltlı. Öğrencilerin en büyük dertleri de bu yollar. Beldede bir düz lise bile yok. Ailelerin çocuklarını, Beylikdüzü'ndeki bir liseye göndermeleri ise pahalı geliyor. Başvuranları da liseler almayabiliyor. Ailelere, çamurlu ayakkabıları nedeniyle çocukların okulu kirlettikleri söyleniyor. Kavga dövüş ancak kayıt yaptırabiliyorlar.

Evrensel'i Takip Et