27 Kasım 2003 22:00

Sendikalar ve sosyal forum

Avrupa Birliği inşa sürecinde sendikalara, sistemin işleyişini zora sokmama ve patronların huzurunu bozmama görevi verilmişti. Sendikalar bu süreçte ayrıcalıklarını koruma derdine düşerek geri savruldular.

Paylaş
Fransa'nın başkenti Paris'te 12-15 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen 2. Avrupa Sosyal Forumu, onbinlerce kayıtlı üyenin izlediği toplantı ve panellerden sonra, 100 binden fazla emekçi ve gencin katıldığı görkemli bir gösteri ile son buldu. Sosyal forum boyunca üzerinde en çok tartışılan konulardan biri de, sosyal forumlar içinde sendikaların yeri oldu. Aslında son birkaç yıldan beri bilinçli olarak yürütülen ideojik bir çarpıtmanın ekseninde "sendikalar ve sosyal hareket" diye bir ayrıştırma bu forum boyunca da sürdürüldü. Sendikaların geleneksel rollerinden kopmaları ve patronların dizinin dibinde birer uzlaşma örgütlenmelerine dönüşmelerinin sonucunda işçi örgütlerinin yönetimlerindeki bürokratlara duyulan tepki, başka bir dizi biçimsiz örgütlenmeleri ortaya çıkarmıştı. "İşsizler" "evsizler", "kâğıtsızlar" vb. kategorilere bölünen toplumun ezilen kesimlerini ayrı ayrı çatılar altında bir araya getirmek, Fransa'da 90'lı yıllardan sonra epey yaygınlaşmıştı. İşsizlerin iş haklarını ve diğer sosyal haklarını savunma ve bu doğrultuda eyleme geçmeleri olumlu bir gelişme iken, bunları işçi hareketinden koparma ve toplumda bilinçli olarak yaratılan işsizler-işçiler ayrışmasına dolaylı destek, olumsuz ve hareketi bölücü bir rol oynuyordu. Bu kapsamda Paris'te 2. Avupa Sosyal forumu boyunca yapılan toplantılara İspanya'dan, CC.00 (İşçi Komisyonları Konfederasyonu) İtalya'dan FIOM (Metal işçileri sendikası), Almanya'dan IG Metall (Metal işçileri sendikası) ve Fransa'dan CGT (Genel İş Konfederasyonu) katıldı.

Sendikalar topluma uzak kaldı Avrupa Birliği inşa sürecinde sendikalara, sistemin işleyişini zora sokmama ve patronların huzurunu bozmama görevi verilmişti. Küreselleşme dünyanın birçok kıtasında işçi hak ve özgürlüklerine sınırsız bir saldırı dalgasıyla gelirken bunun karşısında işçi örgütlerinin yöneticilerinin tutumu, geleneksel sendikacılık çizgisinden de geriye savrulma, bu süreçte kendi yerini ve ayrıcalıklarını koruma güdüsü ve yönetenlerin yanında kendine yer bulma kaygısıydı.

Savaşa ve AB anayasasına karşı 2. Avrupa Sosyal Forumu'nda, yapılan kitle örgütleri genel toplantısında önümüzdeki dönemde gerçekleştirecek etkinlikler ele alındı. Toplantıda 2004 yılı için iki önemli mücadele günü çağrısı yapıldı. Birincisi önümüzdeki 20 Mart'ın, dünya çapında savaşa karşı eylem günü olarak planlanması. Diğer önemli bir konu da; neoliberal saldırılara karşı Avrupa çapında harekete geçme. Fransa ATTAC sorumlusu Pierre Khalfa "Önümüzdeki dönem neoliberal Avrupa Birliği'nin anayasasını oluşturma dönemidir. Eğer bizler sosyal bir Avrupa istiyorsak buna müdahele etmeliyiz, sosyal hakların, barışın ve insan haklarının hâkim olduğu bir Avrupa için güçlerimizi birleştirmeli ve sokağa çıkmalıyız" dedi. 9 Mayıs'ta yapılacak olan Avrupa Birliği hükümetler birliği zirvesi sonucunda Avrupa Birliği anayasası son halini almış olacak, sosyal forum organiazyon komitesi bu vesile ile Avrupa çapında bir eylem ve sokağa çıkma çağrısı yapıyor.


Sosyal haklara küresel saldırılar CGT Metal Federasyonu yöneticisi Alain Fillou durumu gazetemize şöyle değerlendirdi: "Sendikalar toplumsal hareketin önemli bileşenlerinden birisidir. Eğer son yirmi yılda işçi hareketinin belirli önemli zamanlardaki ileri çıkışları olmasaydı, bugünkü toplumsal kazanımlarımızın büyük bir bölümü olmazdı. Elbette tekellerin dünya çapında rekabeti ve pazar kavgasının sonucu olan küreselleşmeyle beraber; sosyal hakların ortadan kaldırılmasına yönelik saldırılar da o düzeyde küreselleşti diyoruz. Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Irak savaşını engellemek için Avrupa çapında greve çıkma hakkı yasaklandı, Fransa'da metal ve diğer sektörlerde ilan edilen grevler yasadışı ilan edildi. Tekeller artık üretimi ulusal, bölgesel, kıtasal düşünmüyorlar. Alstom örneğinde gördük, binlerce işçinin kapı dışarı edilme planı uluslararası tekellerin bir planıydı. Bunun karşısında işçi örgütleri neler yapabilir? En başta sendikaların mücadele örgütleri olduğunun bilince çıkarılması gerekiyor. Sosyal hareket; işçilerin, gençlerin, evsizlerin, işsizlerin her kesimin kendi kategorilerini kapsayan haklar için mücadelesinin bütünüdür. Fransa'da evsizlerin veya işsizlerin eylemi olduğu zaman bazı sendikalar açıklama düzeyinde destek verirler, bazıları bunu kendi dışında görür. Sendikaların sorunu, böyle bir meseleyi bilinçi olarak tabana götürme sorunudur.


Sendikaların eksikliği 2. Avrupa Sosyal forumu tertip komitesinde yer alan ve forum içinde aktif çaba sarf eden SUD sendikası merkezi yürütme komitesinden Leon Cremieuç (Sud Air France) sosyal forum ve sendikalar konusunda gazetemize şunları belirtti: "Sendikalar önce sosyal forumlara soğuk bakıyordu, ancak küreselleşme karşıtı hareketin genişlemesiyle ve sendikaların tabanlarının bir kısmının zorlamasıyla bazı sendikalar bunun içinde yer almak zorunda kaldılar. Sorun sadece bu sosyal forumla ilgili değil, örneğin Fransa'da emeklilik reform paketi kamuoyuna acıklandığında eğer eğitim emekçilerinin direnişi olmasaydı, diğer sendikaların merkezi olarak genel eylem günlerine katılmaları biraz şüpheli idi. Avrupa çapında sendikaları sosyal forumlara katmada her şeyden önce Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ASK) önemli bir engel oluşturuyor. ASK başından beri AB oluşumuna eşlik etme ve bunun içinde kendine yer bulma politikasıyla hareket ediyor. Bundan dolayı neoliberalizme ve küreselleşmenin tahribatlarına karşı bir mücadelenin içinde merkezi olarak yer alması şimdiki haliyle mümkün değil. Bir bütün olarak reform paketlerine karşı mücadele ve bunların iptali için mücadele çok cılız kalıyor. Emeklilik reformu örneğinde olduğu gibi eğer Avrupa çapında karşı koyuş güçlü olsaydı bugün bu noktada kalmazdık ve yeni saldırılar için zemin hazırlanmış olmazdı. Fransa'da sadece emeklilik değil, arkasından toptan sosyal güvenlik sistemine karşı bir yüklü saldırı dalgası geliyor. Sosyal forumlar içinde resmi düzeyde sendikalar yer alsalar da tabanı harekete geçirmede hâlâ önemli eksiklikler yaşanıyor.

ÖNCEKİ HABER

Yağmacıların Londra buluşması

SONRAKİ HABER

İsrail 'yerleşmeye' devam ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa