03 Mart 2004 22:00

Sürgün sona erdi

Sanatçı Ali Baran, 15 yıl süren sürgün yaşamının ardından Türkiye'ye döndü. Geçtiğimiz hafta Türkiye'ye gelen Baran, çalışmalarını burada sürdüreceğini söyledi.

Paylaş
Sanatçı Ali Baran, 15 yıl süren sürgün yaşamının ardından Türkiye'ye döndü. Geçtiğimiz hafta Türkiye'ye gelen Baran, çalışmalarını burada sürdüreceğini söyledi. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından yurtdışına çıkan pek çok sanatçı Türk vatandaşlığından çıkarılmış, daha sonra bir kısmı yeniden vatandaşlığa alınmıştı. Müzikle genç yaşta ilgilenmeye başlayan Ozan Baran, Türkiye'de düzenlenen konserlerde Kürtçe şarkılar söyledi. Bu şarkılar hakkında pek çok soruşturmanın açılmasına neden oldu. Diyarbakır'da düzenlenen bir gecenin ardından gözaltına alınan ve iki ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Baran 1978 Eylül'ünde yurtdışına çıkmak zorunda kaldı. 1982'de ise, Melike Demirağ, Şanar Yurdatapan, Gültekin Gazioğlu'nunda aralarında bulunduğu 12 sendikacı ve sanatçıyla birlikte Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Müzik çalışmalarını Almanya'da sürdüren Baran, bundan sonra Alman vatandaşı olarak yurda giriş yapabildi. 1990'lı yıllarda Türkiye'ye gelerek Arif Sağ'la birlikte 'Destê Ma' adlı kaseti yaptı. Ancak bu kaseti yasaklandı.

Türkülerimizi koruyamadık Baran ve söz konusu 12 kişi hakkında verilen yasak kararı 1999 yılında kaldırıldı ve bu karar resmi gazetede yayımlandı. Hakkında verilen karardan henüz haberdar olduğunu vurgulayan Baran, "Üzerimdeki yasak kalkmış ama Alman vatandaşıyım hala. Birde bizi Türk vatandaşlığına geri almışlar. Bunu duyunca şoke oldum" diye konuştu. Karara sevindiğini belirten Baran, "Daha önce türkülerimizi koruyamıyorduk. Bazı müzik grupları ve sanatçılar türkülerimi söylemiş ancak ismimi dahi anmamışlar. Hatta bazılarını bozup üzerine Türkçe sözler yazmışlar. Şimdi MESAM'a üye oldum" dedi.

Ağaçtan elmayı almak Kürt dili üzerindeki baskıların yurda kesin dönüş yapıp yapmama konusunda kendisini kararsız bıraktığını ifade eden Baran "Kürtçenin yasak olması ve Kürt kültürünün engellemesi ortamında mağdur olacağımı düşündüm. Bir türlü buraya yerleşmeye karar veremedim" diye konuştu. AB'ye uyum yasalarıyla ortamın sanatçı açısından daha elverişli hale geldiğini vurgulayan Baran şöyle devam etti; "Sonra, düşündüm ki yurtdışında kaldıkça aslında hiçbir yararımız olmuyor. Uzakta kalıp elmayı taşlamak yerine artık ağaca çıkıp elmayı alabilmeli diye düşündüm. Bu konuda karar verdim burada kalacağım."

Yalnız bizim sorunumuz değil Konser ve etkinliklere katılarak müziğini halkıyla paylaşmaya hazırlanan Baran, "Yasaklar sadece bizim sorunumuz değil halkın özgürlük sorunudur. Buradaki barış mücadelesine de eskiden olduğu gibi yine katkıda bulunacaığım. Bunun dışında duramayız. Konserlere etkinliklere katılacağım. Türk vatandaşlığına alınmam bana ivme kazandırdı. Sanat olarak da burada üretmem benim için daha iyi olur. Çünkü en iyi müzisyenler burada. Bizi en iyi anlayan insanlarda burada" diye konuştu. Baran'ın Zazaca ve Kurmanca bestelerinin de içinde yer aldığı Çênê Çênê, Ey Dersimê, Ewina Min gibi albümleri bulunuyor.

ÖNCEKİ HABER

Kurultay çalışmaları başladı

SONRAKİ HABER

Gösteri kaldığı yerden sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa