4 Mart 2004 22:00

Yargıtay, Bucak için 'çete başı' dedi

Devlet-siyasetçi-çete ilişkisini açıkça gözler önüne seren Susurluk kazası sonrası açılan davadan, önce milletvekili dokunulmazlığı arkasına sığınarak kaçan daha sonra da İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından beraat ettirilen DYP eski milletvekili Sedat Bucak'ın yeniden yargılanmasına karar veren Yargıtay 8. Ceza Dairesi, çok çarpıcı olayları bir kez daha gündeme getirdi. Bucak hakkındaki beraati bozan Yargıtay, sanığın olağan koşullar içinde çete oluşturmak suçundan mahkûm olan Çatlı, Kırcı, Eken, Şahin gibi şahıslarla bir araya gelmesinin olanaksız olduğuna dikkat çekerek, "Bucak'ın diğer sanıklar ile birlikte aynı teşekkül içinde yer aldığı ve konumu itibariyle yönetici durumunda bulunduğu gözetilmelidir" kararına vardı. Kararda, eski başbakanlardan Mesut Yılmaz'ın ifadelerine atfen, Bucak'ın kumarhane patronu Ömer Lütfi Topal'ı öldürttüğü ve çete örgütlenmesinde yönetici düzeyde olduğu belirtildi. Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin, DYP eski milletvekili Sedat Bucak'a Susurluk davasında "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan verilen beraat kararını bozma gerekçesi belli oldu. 3 sayfadan oluşan kararda, önce, 3 Kasım 1996 yılında meydana gelen kaza ayrıntılı bir şekilde anlatıldı. Olay tarihinde, Bucak'ın Urfa milletvekili, kazada ölen araç sürücüsü Hüseyin Kocadağ'ın polis müdürü, Abdullah Çatlı'nın uyuşturucu madde kaçakçılığı hükümlüsü, cezaevi firarisi ve katliam sanığı olarak aranmakta olan bir kişi olduğuna dikkat çeken Yargıtay, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait olan ve kayıp oldukları öne sürülen silahların kaza yapan aracın içinden çıktığını hatırlatarak, "Olay yerindeki incelemeler, bu silahların araca sonradan konulduğu iddiasını çürütmektedir" görüşünü dile getirdi.

İlişkiler ağı Teşekkülün diğer üyeleri hakkında verilen mahkûmiyet kararının onanarak kesinleştiği anımsatılan kararda, Abdülgani Kızılkaya'nın Bucak'ın özel şoförü ve koruması, Ercan Ersoy, Mustafa Altınok, Enver Ulu, Ayhan Çarkın ve Oğuz Yorulmaz'ın ise resmi korumaları olduğu, bu kişilerin koruma olarak atanmalarından çok önce Bucak ile tanıştıkları ve resmi görevleri dışında uzun yıllardır Bucak ile görüştükleri kaydedildi. Ayrıca, bu kişilerin bizzat Bucak tarafından koruma olarak seçildiklerine vurgu yapıldı. Yine, kumarhane patronu Ömer Lütfi Topal cinayetine karıştıkları iddiasıyla gözaltına alınan polis memurlarından Ercan Ersoy, Ayhan Çarkın ve Oğuz Yorulmaz'ın gözaltına alındıklarında Bucak'ın bu kişilerle yakından ilgilendiği ve durumları hakkında telefonla bilgi aldığı belirtildi. Söz konusu kişilerin gözaltındayken İçişleri Bakanlığı'nın emri ile Özel Harekât Daire Başkanı olan İbrahim Şahin'e teslim edilmeleri ve savcılığa hiçbir bilgi verilmemesi de Yargıtay tarafından dikkat çekici bulundu.

Çatlı'yı biliyordu Sedat Bucak'ın gıyabi tutuklu olarak kırmızı bültenle aranan Abdullah Çatlı ile en az iki yıldan beri tanıştığı, gerçek kimliğini bildiği belirtilen kararda, Çatlı'nın yanı sıra çete üyesi olmak suçundan haklarındaki mahkûmiyet hükümleri kesinleşen Emekli Yarbay Korkut Eken, Emniyet Müdürü İbrahim Şahin, polis memurları Ziya Bandırmalıoğlu ve Ayhan Akça, kumarhane işletmecileri Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir ile katliam hükümlüsü Haluk Kırcı'nın da sanık ile yakın ilişki içinde olduklarına işaret edildi. Kararda, bu açıklamalar ile dosyadaki bilgi ve belgeler karşısında, sanık Sedat Edip Bucak'ın, "cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan mahkûm olan ve haklarındaki mahkûmiyet kararları kesinleşen diğer sanıklar ile birlikte aynı teşekkül içinde yer aldığı ve konumu itibariyle yönetici durumunda bulunduğunun gözetilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda, Bucak'ın, TCK'nın 313/2-3-4. madde ve fıkraları uyarınca mahkûmiyeti gerekirken dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle yazılı biçimde beraatine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği kaydedildi. Yargıtay'ın kararından sonra Bucak, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanacak.


MİT ifadesindeki satırlar Kararda, eski ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'nda 24 Aralık 1996'daki ifadesine de yer verildi. Yılmaz, ifadesinde, Gaziantepli işadamı Mehmet Ali Yaprak'ın Bucak'ın adamlarınca kaçırıldığını belirterek, şu bilgileri vermişti: "Sedat Bucak'ın amca çocuğu olan Fatih Bucak isimli bir şahıs, bir ay kadar önce MİT'e başvurarak ifade vermek istediğini söylemiştir. Fatih Bucak bu ifadesinde, Sedat Bucak'ın bu cinayeti (Ömer Lütfi Topal cinayeti) azmettirdiğini ve bu cinayetin arkasında, o kumarhane sahibinden alınacak 6 milyon dolarlık bir haracın etkili olduğunu, tüm mensuplarını Sedat Bucak'ın daha önce tanıdığı şu anda korumasını yapan bu tim mensuplarının bu işle görevlendirildiğini, Abdullah Çatlı'nın bizzat bu olayın içinde olduğunu söylemiştir. Bütün bunlara ilaveten de ifadesinde, Sedat Bucak'ın Ankara'daki milletvekili lojmanındaki özel bürosunda yüzden fazla Kaleşnikof tüfeğin bulunduğunu, bu mahalleri silah deposu haline getirdiğini bildirmiştir.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


DYP'nin hedefi Aleviler Özgür Doğan - Oktay Akmeşe Seçim çalışmalarının hızlandığı Elazığ'da; partiler halktan oy alabilmek için her türlü yöntemi deniyorlar. Bütün kenti afiş ve pankartlarla donatan partiler, zaman zaman da toplantılar düzenliyor. Halk ise işsizliğe çare bulunmasını istiyor. Yıllardır "sağ" partilerin hâkim olduğu Elazığ'da bütün partilerin güçlü adayı var. AKP; Hasan Tahsin Fendoğlu, Saadet Partisi, iki dönemdir belediye başkanlığı yapan Hamza Yılmaz'ı, DYP Süleyman Selmanoğlu'nu aday gösterirken; seçimlere SHP çatısında girecek Güçbirliği ise Harun Veis Metin'i aday gösterdi. Birbirlerinin karşısında güçlü adaylar çıkaran "sağ" partiler oyları bölebilirlerse; Güçbirliği'nin aradan sıyrılıp belediye başkanlığını kazanabileceği dile getiriliyor.

Kamer Genç Ağar'ın yanında Elazığ'dan milletvekili seçilen DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Elazığ'a özel önem veriyor. Ağar'ın Alevilerden oy alabilmek için eski milletvekili Kamer Genç'i çalışmalara kattığı ifade ediliyor. Partiler çeşitli vaatler sıralarken; halk, işsizlik ve altyapı sorununa çözüm bulunmasını istiyor. Fevzi Çakmak Mahallesi'nde oturan ve bir fırında işçi olarak çalışan Vahap Halisdemir, bugüne kadar hiçbir belediyenin mahallelerinde çalışma yapmadığını söyledi. "Yağmur yağdığı zaman göletler oluşuyor. Mahallede yürüyemiyoruz" diyen Halisdemir, sokakların asfaltlanmasını istedi. Mahallelerinde çocuk parkı olmadığını anlatan Halisdemir, "Çocuklar şehrin merkezinde bulunan birkaç tane parka giderek oyun oynuyorlar. Yine aynı şekilde hafta sonları ailelerin gidebileceği yeşil bir alan yok. Benim isteğim seçilen belediye başkanının bunları yapması ve herkese eşit hizmet götürmesidir" dedi.

Seçildikten sonra uğramıyorlar Esentepe Mahallesi'nde oturan 40 yaşındaki Musa Rengel ise, mahallelerinin yoksul olduğunu ve bu yüzden kendilerine hizmet getirilmediğini dile getirdi. Rengel, "Mahallemiz şehir merkezine uzak olmamasına rağmen burada köy hayatı yaşıyoruz. Yol yok, zaten kanalizasyon da geçen yıl yapıldı. Bizim mahallemiz Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bir mahalledir. Seçim zamanlarında mahallemize gelen adaylar ayrım yok diyorlar ama seçildikten sonra buraya uğradıkları yok" diye konuştu.


işte mal varlıkları! Elazığ belediye başkan adayları, "şeffaflıklarını" göstermek için yerel seçimlerden önce mal varlıklarını açıkladılar. Süleyman Selmanoğlu (DYP): Elazığ Ticaret Lisesi'nde müdürlük yapan Selmanoğlu'nun Elazığ'da 7 dükkânı, 4 dairesi ve 2 arabası var. Selmanoğlu'nun ayrıca metrekaresi ve dönümü belli olmayan arsa ve arazileri de var. Raif Çiçek (MHP): 1976 yılında Elazığ Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptığı dönemde defalarca gözaltına alınan ve tutuklanan Raif Çiçek'in Elazığ'da 5 dairesi var. Bankada miktarı açıklanmayan nakit parası olan Çiçek'in işyerlerinden ayda 50 milyar lira geliri var. Orhan Şimşek (CHP): Maden-İş Sendikası'nda Genel Örgütlenme Sekreterliği yapan Orhan Şimşek'in Ankara ve İzmir'de birer evi bulunuyor. Bankada 40 milyar lira nakit parası olan Şimşek'in ayrıca Maden ilçesinde 300 dönümlük arazisi var. Hamza Yanılmaz (SP): İki dönemdir Elazığ belediye başkanlığı yapan Hamza Yanılmaz'ın Hilal kent konutlarında bir hissesi ve bir arabası var. Hasan Tahsin Fendoğlu (AKP): AKP'nin Elazığ belediye başkan adayı Hasan Tahsin Fendoğlu henüz mal varlığını açıklamadı. Harun Veis Metin (SHP): Demokratik Güçbirliği'nin adayı Harun Veis Metin'in bir arabası ve bir evi var.