9 Mart 2004 23:00
Keçiburcu'nda diller, kimlikler...
Tarihi Keçiburcu'nda önceki akşam "Dilin Gücü 2: Minör Oluş" çağdaş sanat sergisinin açılışı yapıldı. Güncel sanatın dilini çeşitli araçlarla dile getiren sergide, bölgeden ve İstanbul'dan katılan 13 sanatçının, fotoğraf, pentur, video-animasyon ve enstalasyon (yerleştirme) çalışmaları yer alıyor.
Diyarbakır Sanat Merkezi ile Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa Birliği Bilgi Bürosu'nun ortak organize ettiği sergi 20 Mart'a kadar ziyaret edilebilecek. Daha önce 2003 Aralık ayında aynı mekanda "dilin gücü" altında bir sergi düzenlenmişti. Aynı temayı işleyen serginin Kuratörü yine Ali Akay ve Asistan Kuratör Şener Özmen. Doğrusu beklenenden daha çok sayıda davetlinin katıldığı serginin açılışı, oldukça renkli geçti. Aralarında Avrupa Komisyonu Türkiye Büyükelçisi Hansjörg Kretschmer'in de bulunduğu serginin açılışına "Demokratik Güçbirliği " Diyarbakır Büyükşehir ve alt kademe Belediye Başkan adayları ile çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
Bunun yanında çok sayıda Diyarbakırlı yazar, öykücü ve şair de sergiyi açılışında bulunanlar arasındaydı. Uzun sutunlarıyla mekanın iç tasarımını belirleyen Keçiburcu, gözü yormayacak şekilde loş bir ışıkla aydınlatılmıştı. Bu, farklı platformlarda ortak mekanı paylaşan video-animasyon çalışmalarıyla tatamen uyumluydu. Konuklarda en çok bundan memnun olsa gerek; hem biribirleriyle sohbet ediyorlar hem de istedikleri zaman göz uçlarıyla çalışmaları izleyebiliyorlardı.
Bunu kaçınılmaz kılan başka şeyler de belirleyiciydi. Çünkü her çalışma birbirinden farklıydı ve her biri başka bir yerden uyarı işaretlerini taşıyordu. Sergide gösterimi yapılan video gösterimlerine aynı mekanda eşlik eden Diyarbakır Büyükşehir Çocuk korosu beş ayrı dilden parçalar okuyor. Sesler, imgeler, görüntüler biribiriyle buluşuyor. Ayrılırken, başka bir yerden bütünlük sağlanıyor. Konuklar bu mekanda bir "üçüncü bir yeni kimlik" olarak sergide imgelerler, görüntü ve animasyonlarla anlatılanlara hem dışardan hem de içeriden başka bir parça oluyor. Örneğin konuklar-özellikle bölgeden olanlar-, Murat Gök'ün "Bu eğlenceyi defalarca gördünüz" adı altındaki video çalışmasının göndermelerine bir biçimde ortak olabiliyor.
Uyarı: "geri dön!" Eskimiş, yırtık elbiseler içinde bir kadın; bir elinde oyuncak ayı, diğer elinde ise Kürtçe'de "loğ" adı verilen ve toprak damların üstünde meydana gelebilecek çatlaklıkları kapatmak için iki yanı oyulmuş uzun, düzgün ve silindir şeklindeki taşa geçirilen demir parçasını çekiyor. Taşın üzerinde "geri dön uyarısı var." Ve kadın çıldırmışçasına bu uyarıyı yerine getiriyor. Başka bir video çalışması da, "Ronda Alla Turca" adı altında Cem Gencer'in çalışması dikkat çekiyor. Yüzünde maskelerle çocuklar, yıkılmış tarihi mekanda küçük bir parkta durmadan eyleniyorlar; sallıncaklarda durmadan sallanıyorlar. Bu görüntüler, konukların dikkatlerini çekiyor; dahası serbest çağrışımlarıyla çoğu zaman tanıdık bir yaşantıyı gösteriyordu. Kimlikler, nostalji, tıkanma ve çıkamama geçmişi bugüne getirerek sorgulamak, sorular sormak bakımından sergi, görülmeyi hak ediyor.
Uyarı: "geri dön!" Eskimiş, yırtık elbiseler içinde bir kadın; bir elinde oyuncak ayı, diğer elinde ise Kürtçe'de "loğ" adı verilen ve toprak damların üstünde meydana gelebilecek çatlaklıkları kapatmak için iki yanı oyulmuş uzun, düzgün ve silindir şeklindeki taşa geçirilen demir parçasını çekiyor. Taşın üzerinde "geri dön uyarısı var." Ve kadın çıldırmışçasına bu uyarıyı yerine getiriyor. Başka bir video çalışması da, "Ronda Alla Turca" adı altında Cem Gencer'in çalışması dikkat çekiyor. Yüzünde maskelerle çocuklar, yıkılmış tarihi mekanda küçük bir parkta durmadan eyleniyorlar; sallıncaklarda durmadan sallanıyorlar. Bu görüntüler, konukların dikkatlerini çekiyor; dahası serbest çağrışımlarıyla çoğu zaman tanıdık bir yaşantıyı gösteriyordu. Kimlikler, nostalji, tıkanma ve çıkamama geçmişi bugüne getirerek sorgulamak, sorular sormak bakımından sergi, görülmeyi hak ediyor.
Evrensel'i Takip Et