25 Mart 2004 22:00

Mahalle suya hasret

Yoğun göç alan Çamlıca Mahallesi sanki çölün ortasında. Kime sorsanız öncelikli sorunlarının su olduğunu söylüyor. Belediye, su getirmek için sadece etüd ve proje parası olarak 2.5 milyar lira istiyor.

Paylaş
Çamlıca, Eskişehir'in en büyük mahalleleri arasında. Başka illerden göçen ailelerin konak yerlerinin de başında geliyor. Mahalle sakinleri, kent merkezindeki "Avrupa kenti" oluyoruz yazılı panoların kendileri için bir şey ifade etmediğini söyleyerek, daha çamurdan bile kurtulamadıklarını anlatıyorlar. Beş yıl önce Niğde'den Eskişehir'e gelen Ersaçgül ailesi, Çamlıca Mahallesi'nin zorluklarını yaşayanlardan. Seher Ersaçgül, eşinin kağıt topladığını böylelikle geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını belirtiyor. Ersaçgül ailesinin biri liseye, ikisi ilköğretim okuluna giden 3 çocukları var. Onların en büyük sorunları, evlerinde su olmaması. Hergün 2 kilometre giderek camiden doldurdukları suyla günlük ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorlar. Tek istedikleri ise evlerine su getirilmesi.

Atık su parası ödemişler Daha yapımı süren evden içeriye giriyoruz. Tüm aile bir göz odada kalıyor. Diğer odalar inşaat halinde. "Buna da şükür" dedikten sonra, Seher Ersaçgül anlatmaya başlıyor: "Daha önce Kırım Caddesi'nde oturuyorduk. Kazandığımız paranın büyük bölümü kiraya gidiyordu. Çamılaca'da ufak bir arsa satın aldık. Eş dost hep birlikte üzerine iki katlı bina yaptık. Binaya su bağlatmak için belediyeye gittiğimizde bizden proje ve zemin etüdü için 2.5 milyar lira istediler. Bu parayı yatırmazsak evimize su bağlanmayacağını söylediler. Şimdi biz 2.5 milyar lirayı nerden bulacağız. Zaten evi zorla yaptık. Hiç kağıt toplamakla bu para kazanılır mı? Bizim bu parayı biriktirmemiz yıllarımızı alır. Eşim kağıt toplayarak günde bazen 5 milyon bazen 10 milyon lira kazanıyor. Karnımızı zor doyuruyoruz. Proje parasını nerden bulayım? Bunun kolay bir yolu olmalı. Elektriğimiz var. Ama keşke elektrik yerine suyumuz olsa." Eve su bağlanmadığı halde Ersaçgül ailesi 120 milyon liralık atık su parasını ödemiş bile. Mehmet Şen'de Çamlıca'daki arsasına akrabalarının, komşularının yardımıyla ev yapanlardan. Kısa bir süre önce malulen emekli olmuş. "Ben bizim komşulara göre biraz rahatım" diyor Şen. "Bizim evin yanında abimin evi var. Suyu cami yerine ondan alıyorum. Benim emeklim var. Az da olsa sosyal güvencem bulunuyor. Komşum hastalansa ne yapacaklar bilmiyorum" diye konuşurken, araya Seher Ersaçgül giriyor: "Geçenler çocuk hasta oldu. Hastaneye kim, nasıl götürecek. Komşudan öksürük şurubu aldım."

Bir tek su gelmiyor Mehmet Şen, emekli ikramiyesi ile evin projesini çizdirip belediyeye vereceğini böylelikle suya kavuşacağını başka çaresi olmadığını dile getiriyor. Şen, "Bizim buralara zaten asfalt, kaldırım geldiği yok. Şu an suyun peşinde koşuyorum. Adresimize har gün belediyenin yaptığı hizmetleri anlatan belediye gazetesi geliyor ama su bir türlü gelmiyor" diyor. Hemen iki sokak ötede Alkan ailesi oturuyor. Fatma Alkan suya kavuşalı çok olmuş. Fatma alkan, her şeyden para istenmesinden şikâyetçi. "Eşim Organize Sanayi Bölgesi'nde kaynakçılık yapıyor. Asgari ücretle çalışıyor. Zar zor başımızı sokacak bir ev yaptık. Durumumuz belli. Okuldan ikide bir bizden eğitime katkı parası istiyorlar. Bilgisayar parası istiyorlar. Oğluma sordum 'Sen bilgisayarda eğitim aldın mı' diye. 'Hayır' dedi. Bizim paralarımız nereye gidiyor belli değil. Evimize emlak vergisi ödüyoruz. Kent merkezinde oturanlar da aynı vergiyi ödüyor. Üstelik onların yolları asfalt kaldırımları var. Biz de vergi veriyoruz, bize de aynı hizmetlerin verilmesini istiyoruz" diye konuşuyor.


KADINLAR KREŞ İSTİYOR Çamlıca'nınkuzeyinde kalan mahalle Şirintepe. Mahallenin yolları, kaldırımları var. Şirintepe'de oturan kadınlar ise kendilerine iş olanaklarının yaratılmasını istiyor. Bir de kreş. Zahide Akça: "Bizim mahallemize doğalgaz gelmesini istiyorum. Alt yapı hizmetleri istediğimiz gibi gelmiyor. 15 yıldan bu yana Şirintepe'de oturuyorum. Hiçbir ilerleme yok. Yaşamım hastane ile ev arasında geçiyor. Mahallemize kadın kültürevi yapılsa, kadınlar hem orada üretken olurlar, hem de pek ilgilenmedikleri siyasetle ilgilenebilirler. Zuhal Kılıç: "İşsizlik ve enflasyondan en fazla biz etkileniyoruz. Biz bu sorunların üstesinden gelebilmek için bir araya gelmek zorunda olduğumuzu biliyoruz. Eşim trafik kazası geçirdi. Bu nedenle hayatın zorlukları daha da arttı. Tüm zorlukları kadınlar çekiyor, sürekli ikinci planda kalıyoruz. Bugün yaptığımız gibi daha çok bmir araya gelmeliyiz. Bu zorluklara karşı yürümekse yürümek, ne yapılması gerekiyorsa onu yapmalıyız. Canan Uyanık: "Mahalledeki bir çok işlemde muhtar para alıyor. Öncelikle bu hizmetlerin parasız yapılmasını istiyoruz. İnsanlar zaten zor geçiniyor. Kadınlar sürekli olarak cinsel bir meta gibi görülüyor. İşe girmemiz için bile güzel olmamız gerekiyor. Bunun için yaşamın her alanında hem emekçilerin hem de kadınların yönetimlerde yer alması gerekir Elvada Erdoğan: "Kadınlar siyasete katılmalı. Yerel yönetimlerde, muhtarlıklara kadınların da aday olmasını ve kazanmasını istiyoruz. En azından sorunlarımızı daha rahat paylaşırız. Ev kadınlarına iş olanakları yaratılmasını istiyoruz. Eğer mahallemizde bir kreş olsaydı bende çalışabilir evime katkıda bulunabilirdim"

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Mahpuslar çocukları için oynayacak

SONRAKİ HABER

'Her sorun çözülebilir'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa