11 Nisan 2004 21:00
Perde yıkıldı, Karagöz göründü
GÜNÜN YAZILARI
Karagöz, Hacıvat, Beberuhi, Matiz, Tuzsuz Deli Bekir, Karagöz'ün karısı, Karagöz'ün oğlu; Rum, Ermeni, Arap, Cin, Laz, Çerkez, Argo, Bolulu, Kastamonulu ve Kayserili diğer pek çok karakter, yüzyıllardır gizlendikleri "perde"nin arkasından çıktı ve ziyaretçileri bekliyor. Gölgeleriyle toplumsal olayları, taşlamaları, günlük yaşamı anlatan; büyük küçük herkesi güldüren bu geleneksel tiyatro kahramanları, bugünlerde Yapı Kredi Kültür Merkezi Vedat Nedim Tör Müzesi'ndeki "Yıktın Perdeyi Eyledin Viran" sergisinde buluştular.
Ünlü Karagöz ustası Ragıp Tuğtekin'in 1950'li yıllarda deve derisinden yaptığı Karagöz tasvirlerini özel bir tasarımla sunan sergi, 15 Ağustos'a kadar görülebilecek. 187 parçalık orijinal Karagöz tasvirlerinin; gölge tiyatrosu ile ilgili araç gereçlerin yer aldığı sergi kapsamında, bu konuda hazırlanan belgeselleri izlemek ve hatta "perde"nin arkasına geçip, Karagöz'e hayat vermek de mümkün. Sergi, Vedat Nedim Tör Müzesi'nin yanı sıra, galeri fuayesine ve Galatasaray Meydanı'na da taşıyor; Karagöz'ün kültürel yansımaları; edebiyat, resim, karikatür, müzik gibi alanlardaki etkileri de izleyicilerle paylaşılıyor.
Osmanlının bir kesiti Sergiyi ve sergi kitabını hazırlayan isimler Sadık ve Ayşe Karamustafa. Kitapta, Enis Batur'un giriş yazısının yanısıra, Metin And, Turgut Çeviker, Cevat Çapan, Sabri Koz, Uğur Göktaş, Cemal Ünlü, İlyaz Bingül, Talat Parman gibi isimlerin Karagöz ile ilgili kendi uzmanlık alanlarından yola çıkan değerlendirmeleri de bulunuyor. Örneğin, Prof. Dr. Metin And, burada, Karagöz'ü ve gölge tiyatrosunu şöyle anlatıyor: "Türk gölge oyunu Karagöz, çok önemli bir kültür mirasıdır. Denebilir ki Osmanlı kültürünün ve toplumsal yapısının bir kesiti, bir mikrokozmosudur. Burada çok uyumlu ve zengin bir bütüncüllük buluruz. Çeşitli sanatlar bir gösterimde bir araya gelip güzel bir mozaik oluşturur. (...) Perde, bir yandan 'Karagöz suretlerinin' görünmelerini sağlamaktadır. Arkadan vuran ışıkla bu figürlerin gölgeleri perdeye yansır ve seyircinin görmesi sağlanır. Yani burada da perde, tıpkı sinemadaki gibi görüntüyü sağlayandır. Ancak aynı zamanda gizleyendir de. Çünkü arada perde olmamış olsa da seyirciler bu figürleri göreceklerdi".
Bugünlere uzanıyor Karagöz'ün Osmanlı toplumsal ve siyasal hayatının bir parçası haline gelmesi, bugünlere kadar uzanan bir etkiyi de içinde barındırır. Osmanlılar'a Mısır'ın fethinden sonra geldiği söylenen bir gölge oyunu olan Karagöz'ün Mısır'a da Uzakdoğu'dan geldiği sanılıyor. Ancak, Osmanlıların yeniden yorumladığı bu gölge oyunu, içeriği ortaoyunu, masallar, halk söylenceleri, dönemin güncel olayları gibi pek çok yeni unsur ile geliştirilerek ve dönemin toplumsal hayatından karakterler ile zenginleştirilerek Osmanlı'ya ait özgün bir gölge oyunu ortaya çıkıvermiştir. Karagöz ve Hacıvat'ın sembolize ettiği karşıtlıkların, bizim halk edebiyatımız ile fazlasıyla benzeşen yönleri, bugüne kadar etkilerini sürdüregelir. Kentli Hacıvat ile saf köylü Karagöz'ün mizahını bugün bile pek çok eserde görmüyor muyuz?
Bir barış bildirisi... Karakterlerinde Arap, Çerkez, Rum, Yahudi gibi Osmanlı'nın kültürel zenginliği yansıtan Karagöz, aynı zamanda bir arada yaşamayı anlatan bir barış bildirisiydi de... Geleneksel halk tiyatrosu ile benzeşmesi ve "doğaçlama"yı içeren özelliği, Karagöz'ü o dönem oldukça güncel de kılıyordu. Tanzimat Dönemi mizahında ve Osmanlı karikatürünün ilk yıllarında da, bu açıdan belirleyici olabilen Karagöz, döneminin en önemli toplumsal ve siyasal yergi aracı olarak da düşünülebilir. Öyle olmalı ki, dönem dönem yasak ve baskılara maruz kalmıştır Karagöz perdesi... Perdenin ışığının sönmesinde, bu yasak ve baskıların da içeriğini sınırlaması da etkili olsa gerek. Sonuçta, tiyatro, sinema ve gelişen teknoloji karşısında giderek zayıfladı Karagöz; ve içinde doğduğu imparatorluğun "yeni çağ"a uyum sağlayamayarak çöküşü ile aynı akıbeti, aynı zaman diliminde yaşadı. Bugün, sınırlı sayıda insana ulaşabilen, eski parlak günlerinin çok uzağındaki Karagöz perdesi, yıkılmadı belki, ama epeyce örselendi. Bugün, daha çok çocuklara yönelik güldürü yönü ağır basan, maalesef salt bir Ramazan eğlencesi gibi de algılanan Karagöz'ün, dünü hakkında çok şey söylüyor "Yıktın Perdeyi Eyledin Viran".
Karagöz Kadıköy'de Geleneksel Türk Tiyatrosu'nun son dönem ustalarından Ünver Oral, Karagöz'ü Kadıköy'de izleyicilerle buluşturuyor. Barış Manço Kültür Merkezi'nde "Karagöz ve Geleneksel Türk Tiyatrosu" üzerine bir dizi çalışma yapan Ünver Oral, çeşitli konferansların ardından Nisan ayı içinde Karagöz gösterileri gerçekleştirmeye başladı. Her cumartesi saat 13.00'te tüm Karagöz severler için Barış Manço Kültür Merkezi'nde sahne alan Oral, birbirinden güzel Karagöz oyunlarını ustalıkla canlandırıyor. Ünver Oral'ın, 10 Mart'ta başladığı atölye çalışması da bir ayın ardından tamamlanmak üzere. Atölye kapsamında, Karagöz ve kukla yapım ve oynatım teknikleri öğretildi. (0216 4181646)
Osmanlının bir kesiti Sergiyi ve sergi kitabını hazırlayan isimler Sadık ve Ayşe Karamustafa. Kitapta, Enis Batur'un giriş yazısının yanısıra, Metin And, Turgut Çeviker, Cevat Çapan, Sabri Koz, Uğur Göktaş, Cemal Ünlü, İlyaz Bingül, Talat Parman gibi isimlerin Karagöz ile ilgili kendi uzmanlık alanlarından yola çıkan değerlendirmeleri de bulunuyor. Örneğin, Prof. Dr. Metin And, burada, Karagöz'ü ve gölge tiyatrosunu şöyle anlatıyor: "Türk gölge oyunu Karagöz, çok önemli bir kültür mirasıdır. Denebilir ki Osmanlı kültürünün ve toplumsal yapısının bir kesiti, bir mikrokozmosudur. Burada çok uyumlu ve zengin bir bütüncüllük buluruz. Çeşitli sanatlar bir gösterimde bir araya gelip güzel bir mozaik oluşturur. (...) Perde, bir yandan 'Karagöz suretlerinin' görünmelerini sağlamaktadır. Arkadan vuran ışıkla bu figürlerin gölgeleri perdeye yansır ve seyircinin görmesi sağlanır. Yani burada da perde, tıpkı sinemadaki gibi görüntüyü sağlayandır. Ancak aynı zamanda gizleyendir de. Çünkü arada perde olmamış olsa da seyirciler bu figürleri göreceklerdi".
Bugünlere uzanıyor Karagöz'ün Osmanlı toplumsal ve siyasal hayatının bir parçası haline gelmesi, bugünlere kadar uzanan bir etkiyi de içinde barındırır. Osmanlılar'a Mısır'ın fethinden sonra geldiği söylenen bir gölge oyunu olan Karagöz'ün Mısır'a da Uzakdoğu'dan geldiği sanılıyor. Ancak, Osmanlıların yeniden yorumladığı bu gölge oyunu, içeriği ortaoyunu, masallar, halk söylenceleri, dönemin güncel olayları gibi pek çok yeni unsur ile geliştirilerek ve dönemin toplumsal hayatından karakterler ile zenginleştirilerek Osmanlı'ya ait özgün bir gölge oyunu ortaya çıkıvermiştir. Karagöz ve Hacıvat'ın sembolize ettiği karşıtlıkların, bizim halk edebiyatımız ile fazlasıyla benzeşen yönleri, bugüne kadar etkilerini sürdüregelir. Kentli Hacıvat ile saf köylü Karagöz'ün mizahını bugün bile pek çok eserde görmüyor muyuz?
Bir barış bildirisi... Karakterlerinde Arap, Çerkez, Rum, Yahudi gibi Osmanlı'nın kültürel zenginliği yansıtan Karagöz, aynı zamanda bir arada yaşamayı anlatan bir barış bildirisiydi de... Geleneksel halk tiyatrosu ile benzeşmesi ve "doğaçlama"yı içeren özelliği, Karagöz'ü o dönem oldukça güncel de kılıyordu. Tanzimat Dönemi mizahında ve Osmanlı karikatürünün ilk yıllarında da, bu açıdan belirleyici olabilen Karagöz, döneminin en önemli toplumsal ve siyasal yergi aracı olarak da düşünülebilir. Öyle olmalı ki, dönem dönem yasak ve baskılara maruz kalmıştır Karagöz perdesi... Perdenin ışığının sönmesinde, bu yasak ve baskıların da içeriğini sınırlaması da etkili olsa gerek. Sonuçta, tiyatro, sinema ve gelişen teknoloji karşısında giderek zayıfladı Karagöz; ve içinde doğduğu imparatorluğun "yeni çağ"a uyum sağlayamayarak çöküşü ile aynı akıbeti, aynı zaman diliminde yaşadı. Bugün, sınırlı sayıda insana ulaşabilen, eski parlak günlerinin çok uzağındaki Karagöz perdesi, yıkılmadı belki, ama epeyce örselendi. Bugün, daha çok çocuklara yönelik güldürü yönü ağır basan, maalesef salt bir Ramazan eğlencesi gibi de algılanan Karagöz'ün, dünü hakkında çok şey söylüyor "Yıktın Perdeyi Eyledin Viran".
Karagöz Kadıköy'de Geleneksel Türk Tiyatrosu'nun son dönem ustalarından Ünver Oral, Karagöz'ü Kadıköy'de izleyicilerle buluşturuyor. Barış Manço Kültür Merkezi'nde "Karagöz ve Geleneksel Türk Tiyatrosu" üzerine bir dizi çalışma yapan Ünver Oral, çeşitli konferansların ardından Nisan ayı içinde Karagöz gösterileri gerçekleştirmeye başladı. Her cumartesi saat 13.00'te tüm Karagöz severler için Barış Manço Kültür Merkezi'nde sahne alan Oral, birbirinden güzel Karagöz oyunlarını ustalıkla canlandırıyor. Ünver Oral'ın, 10 Mart'ta başladığı atölye çalışması da bir ayın ardından tamamlanmak üzere. Atölye kapsamında, Karagöz ve kukla yapım ve oynatım teknikleri öğretildi. (0216 4181646)
Evrensel'i Takip Et