9 Eylül 2004 22:00
Hatay'ın İskenderun Körfezi'nde 2 bin 200 ton atık yüküyle batan 'MV Ulla' adlı zehir gemisiyle ilgili her gün yeni iddialar ortaya atılıyor. Zehir yüklü gemideki atıkların bir bölümünün Arsuz beldesi ile Dörtyol'da toprağa gömüldüğü iddialarına dün de kadminyum ve civa gibi metallerin de çevreye yayıldığı şüphesi eklendi.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Greenpeace Akdeniz Ofisi, Türk Tabipler Birliği, İstanbul Tabib Odası ve Çevre İçin Hekimler Derneği, ortak bir açıklama yaparak yaparak, sorumluları istifaya çağırdı.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Sekreteri Örgen Uğurlu, uluslararası sözleşmelerle (Basel Sözleşmesi ve Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği) yasaklanmasına rağmen, 'gelişmiş ülkeler'in kendi vatandaşlarına reva görmedikleri atıklarını, Cezayir, Türkiye gibi 'gelişmekte olan' ya da 'az gelişmiş' ülkelere gönderdiklerini belirterek, İskenderun'de 'geliyorum' diyen tehlikenin, 'bürokratik ihmal' ve uyarıların dikkate alınmaması nedeniyle felakete dönüştüğünü söyledi. Türkiye için bu durumun ilk olmadığını, böyle ihmalkâr davranıldığı sürece de son olmayacağını anlatan Uğurlu, meydana gelen çevre kirliliği ile ilgili şüphelere yenilerini ekleyerek, şöyle konuştu: "ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü tarafından hazırlanan 2.200 ton tehlikeli atığın analiz sonuçları doğrudan kamuoyuna açıklanmamıştır. Krom 6 elementinin yanısıra kadminyum ve civa gibi başka ağır metallerin olup olmadığını bilmiyoruz. Atık içeriğinin kamuoyuna açıklanmasını istiyoruz. Ayrıca atığın yayılmasının bir an önce önlenmesini, bu konuda bilim insanlarının katkısının alınmasını, batan geminin yüzeye çıkarılarak, batığı ile birlikte iade edilmesini, tüm masrafların taraflardan alınarak, gerekli cezai işlemlerin hemen uygulanmasını ve sorumlular hakkında soruşturma başlatılmasını talep ediyoruz." Akıntılarla birlikte tehlikeli atıkların diğer denizlere taşınabileceğini vurgulayan Uğurlu, oşinografları sorumluluğa davet etti. Uğurlu, "Türkiye'nin bir çevre politikası var mı?" sorusunun cevabının da verilmesini istedi.
Zehir varilleri Greenpeace Akdeniz Ofisi'nden Ertan Keskinsoy, sorumluların, İspanyol Hükümeti, TC. Dışişleri ve Çevre Bakanlığı ile 'Mavideniz' isimli acente olduğunu söyledi. Greenpeace'in analizden temizleme çalışmalarına kadar her türlü desteğe hazır olduğunu belirten Keskinsoy, İskenderun'un tek olmadığını, Aliağa, Sinop ve Samsun'da da aynı tehlikenin sözkonusu olduğunu belirtti. Keskinsoy ayrıca yetkililerden "Türkiye Avrupa'nın çöplüğü mü?" sorusunu yanıtlamalarını istedi. İtalya'ya ait olan ve 17 yıldır Samsun ve Sinop'ta depolarda bekletilen toksit atık dolu variller, halkın sağlığını tehdit ediyor. Aliağa'daki tehlikeli atık varillerinde bulunan asbest maddesi 'aspezoid' de çeşitli hastalıklara neden oluyor.
Tehlike büyük Çevre İçin Hekimler Derneği Başkanı Ümit Şahin ise atık içindeki krom elementinin son derece tehlikeli olduğunu vurgulayarak, astım, kanser, ülser ve hatta ölüme bile yol açabileceğini ifade etti. Özellikle çocukların ve İskenderun halkının korunması ve bu sezon balık tutulmaması gerektiği uyarısında bulunan Şahin, uzun vadede de deniz suyu analizlerinin süreklileştirilmesi gerektiğini söyledi. TTB İstanbul Tabip Odası'ndan Ali Çerkezoğlu da halkı duyarlı olmaya ve hesap sormaya davet etti.
Suç duyurusunda bulunuldu Zehir yüklü gemiyle ilgili endişeler hergeçen gün artarken, CHP Hatay Milletvekili Züheyir Amber, çevresel faciaya neden olan sorumlu ve yetkili kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi. Amber, "İskenderun Başsavcılığı hiçbir baskı altında kalmadan suçluları ortaya çıkarmalıdır" dedi. Yöre halkının ve geçimini balıkçılıktan temin eden insanların tedirginlik ve korku içinde olduklarını bildiren Amber, bağımsız bilimsel kuruluşlara bölgede inceleme yapmaları çağrısında bulundu. DYP Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir de TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde gemi ile ile ilgili iddiaların yanıtlanmasını istedi. İskenderun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ademoğlu ise geminin yurtdışına çıkarılması konusunda rüşvet istendiği ve sabotaj olup olmadığı konularıyla ilgili olarak başlatılan soruşturmanın devam ettiğini açıkladı.
KANSERE NEDEN OLABİLİR Hekimler, geminin atıkları arasında yer alan "krom 6" ve "krom 3"ün insan sağlığı üzerindeki olası etkilerine yönelik şu uyarılarda bulunuyorlar: Krom 6'nın solunması durumunda burunda akıntı, kanama, alerji ve astım oluşuyor. Bu maddeye uzun süre maruz kalınması durumunda ise akciğer kanseri tehlikesi başgösteriyor. Krom 6'ya maruz kalmaktan korunmak için öncelikle başta çocuklar olmak üzere krom 6 atığının bulunduğu yere yaklaşılmaması, bulaştığı düşünülen su ve besinlerin tüketilmemesi öneriliyor.
Zehir varilleri Greenpeace Akdeniz Ofisi'nden Ertan Keskinsoy, sorumluların, İspanyol Hükümeti, TC. Dışişleri ve Çevre Bakanlığı ile 'Mavideniz' isimli acente olduğunu söyledi. Greenpeace'in analizden temizleme çalışmalarına kadar her türlü desteğe hazır olduğunu belirten Keskinsoy, İskenderun'un tek olmadığını, Aliağa, Sinop ve Samsun'da da aynı tehlikenin sözkonusu olduğunu belirtti. Keskinsoy ayrıca yetkililerden "Türkiye Avrupa'nın çöplüğü mü?" sorusunu yanıtlamalarını istedi. İtalya'ya ait olan ve 17 yıldır Samsun ve Sinop'ta depolarda bekletilen toksit atık dolu variller, halkın sağlığını tehdit ediyor. Aliağa'daki tehlikeli atık varillerinde bulunan asbest maddesi 'aspezoid' de çeşitli hastalıklara neden oluyor.
Tehlike büyük Çevre İçin Hekimler Derneği Başkanı Ümit Şahin ise atık içindeki krom elementinin son derece tehlikeli olduğunu vurgulayarak, astım, kanser, ülser ve hatta ölüme bile yol açabileceğini ifade etti. Özellikle çocukların ve İskenderun halkının korunması ve bu sezon balık tutulmaması gerektiği uyarısında bulunan Şahin, uzun vadede de deniz suyu analizlerinin süreklileştirilmesi gerektiğini söyledi. TTB İstanbul Tabip Odası'ndan Ali Çerkezoğlu da halkı duyarlı olmaya ve hesap sormaya davet etti.
Suç duyurusunda bulunuldu Zehir yüklü gemiyle ilgili endişeler hergeçen gün artarken, CHP Hatay Milletvekili Züheyir Amber, çevresel faciaya neden olan sorumlu ve yetkili kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi. Amber, "İskenderun Başsavcılığı hiçbir baskı altında kalmadan suçluları ortaya çıkarmalıdır" dedi. Yöre halkının ve geçimini balıkçılıktan temin eden insanların tedirginlik ve korku içinde olduklarını bildiren Amber, bağımsız bilimsel kuruluşlara bölgede inceleme yapmaları çağrısında bulundu. DYP Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir de TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde gemi ile ile ilgili iddiaların yanıtlanmasını istedi. İskenderun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ademoğlu ise geminin yurtdışına çıkarılması konusunda rüşvet istendiği ve sabotaj olup olmadığı konularıyla ilgili olarak başlatılan soruşturmanın devam ettiğini açıkladı.
KANSERE NEDEN OLABİLİR Hekimler, geminin atıkları arasında yer alan "krom 6" ve "krom 3"ün insan sağlığı üzerindeki olası etkilerine yönelik şu uyarılarda bulunuyorlar: Krom 6'nın solunması durumunda burunda akıntı, kanama, alerji ve astım oluşuyor. Bu maddeye uzun süre maruz kalınması durumunda ise akciğer kanseri tehlikesi başgösteriyor. Krom 6'ya maruz kalmaktan korunmak için öncelikle başta çocuklar olmak üzere krom 6 atığının bulunduğu yere yaklaşılmaması, bulaştığı düşünülen su ve besinlerin tüketilmemesi öneriliyor.
Evrensel'i Takip Et