28 Ekim 2004 21:00
Antik kentler gömütlüğü
Antik çağdan günümüze kalan dünyanın üç önemli Asklepion'undan (sağlık merkezi) birisi olan Allianoi Kasım 2005 yılında su tutması planlanan Yortanlı Barajı'nın suları altında kalacak.
Bergama'nın 18 km kuzeyinde bulunan antik Allianoi kenti, ikinci bir Hasankeyf olma yolunda. Birinci derece Arkeolojik SİT olarak tescil edilen Allianoi, Kasım 2005 yılında su tutması planlanan Yortanlı Barajı'nın suları altında kalacak. Antik çağdan günümüze sıcaklığı halen 45-47 derece olan termal kaynağını koruyan Allianoi, dünyadaki 3 Asklepion'dan (sağlık merkezi) birisi durumunda. 1998 yılından bu yana kurtarma kazı çalışmaları devam eden antik kentten bugüne kadar çıkarılan 10.000'in üzerinde tarihi buluntunun çok az bir kısmı Bergama Müzesi'nde sergilenebiliyor. Bunun gerekçesi ise müzedeki yer darlığı! Antik kentte sürdürülen kurtarma çalışmalarına geçtiğimiz günlerde son verildi. Kentin sular altında kalmasını önlemek amacıyla oluşturulan "Allianoi Girişim Grubu" ve konuya duyarlı diğer insanların çabaları sonuç vermezse, insanlığın ortak mirası sayılan çok önemli antik bir kent daha sulara gömülecek.
Antik sağlık merkezleri Alliaonoi de 1998 yılından bu yana kurtarma çalışmalarına katılan arkeologlar, aralarında öğretim üyeleri, mimarlar, hukukçular ve doktorların da olduğu çeşitli mesleklerden yurttaşlar geçtiğimiz günlerde "Allianoi Girişim Grubu"nu kurdular. Antik kentin sular altında kalmasını önlemeye yönelik girişimlerde bulunmayı amaç edinen grup çeşitli eylem ve etkinlikler yapmayı planlıyorlar. Yıllardır Allianoi'de kazı çalışmalarını yürüten arkeologlardan Daniş Baykan Alliaonoi'nin dünyada bulunan sağlık tanrısı Asklepios'a adanmış sağlık merkezlerinden (Asklepion) birisi olduğunu dile getiriyor. Allianoi'nin yine Bergama da bulunan Bergama Asklepionu ile karıştırıldığını aktaran Baykan, "Yaptığımız kazılardan çıkardığımız önemli bir sonuç da şuydu; Bergama Asklepionu'nda daha çok su ve müzikle ruhi tedavi yöntemi uygulanırken, Alliaoni'de yine aynı yöntemlerle fizik tedavi gerçekleştiriliyordu. Bu iki asklepionu birbirinden ayıran, çok önemli bir özelliktir" dedi. Yaklaşık 6 yıldır sürdürülen kazı ve kurtarma çalışmalarında ortaya 10.000'e yakın buluntu çıkardıklarını, müzede yer olmadığı gerekçesiyle bu buluntulardan sadece birisinin sergilendiğini belirten Baykan, "Tek parça halinde bugüne kadar sağlam kalan son derece değerli bir Nypia (Su perisi) heykeli bu müzede sergileniyor. Diğer heykeller ve değerli buluntular depolarda tutuluyor" dedi. Baykan, kentin sular altında kalmasını önlemeye yönelik çeşitli projeler olmasına rağmen bunlarla ilgili bugüne kadar somut hiçbir adım atılmadığını söylüyor.
İş makinelerine karşı el arabaları Yortanlı Barajı Kurtarma Kazası Heyet Başkanı Ahmet Yaraş, Haziran 2000 yılında kurulan Allianoi Kurtarma Derneği'nin çıkardığı "Su içinde: Allianoi" adlı kitapçığın girişinde kazının öyküsünü şöyle anlatıyor; "1998 yılında bir avuç idealist gençle Paşa Ilıcası mevkiinde kazıya başlandığında, vadi tümüyle sarı buğday başaklarıyla kaplıydı. Bugün, aynı topraklarda, buğday başaklarının yerini sütunlar almış durumda. Her gün en az birkaç otobüs yerli ve yabancı turist, ortaya çıkartılan eserleri görmeye geliyor. Ancak iş çok, zaman az. Dev iş makinelerine karşı, gıcırtılı el arabalarının mücadelesine sahne olan Kaikos Vadisi, yaman bir yarışın içinde."
İlkler kenti Adını, antik dönemde kale anlamına gelen Pergamon'dan alan Bergama bir ilkler kentidir aynı zamanda. Parşömen, Asya kütüphanesi (200 bin kitaplı), büyük hastane (Asklepion), psikoterapi, doğal yöntemlerle tedavi (çamur, müzik, su) tıp eczacılık simgesi, afyon maddeli ilaç, kent-çarşı pazar yasası ve dört tiyatrolu kent, Bergama'nın ilklerinden bazıları. M.Ö. 248 yılında Bergama'da 1.Eugemenes'in eylem yapan ücretli askerlerine tanıdığı haklar ilk grev ve toplusözleşme olarak kabul edilir. 14 yılı aşkın bir süredir siyanürlü altın şirketine karşı mücadelesini sürdüren ve madeni kapattıran Bergama köylüsünün direnişi ilkler kenti yurttaşlarının geleneği devam ettirdiklerini de göstermektedir. Bergama Yunan işgalinin karşısında ilk işgali kıran kent olma onuruna da sahiptir (Haziran 1919). Arkeolog Ahmet Yaraş "Su içinde: Allianoi" kitapçığının önsüzünü şöyle bitiriyor; "Belki de, ilkler şehrinde bir ilk daha yaşanacak, dünyaya örnek olan; yanlışlar için artık Bağdat değil, Bergama dönüşü örnek gösterilecek."
'Taş yerinde ağırdır' İzmir'li şair Halim Yazıcı Bergama'nın Allianoi'si ile Birecik'in Zeugma'sını iki kız kardeşe benzetir. "İki sevgili, iki ay parçası, iki ateştopu ortasından kesilen. Onlar, yüzyıllardır bir araya gelmeye çalışıyorlar. Ateşler yanyana geldiğinde tekrar tek bir sevgili ateştopu olacaklar, yeryüzünü aydınlatacak" diyen yazıcı, "Allionoi Venüsü" için yazdığı şiirini Zeugma'ya da adar.
Antik sağlık merkezleri Alliaonoi de 1998 yılından bu yana kurtarma çalışmalarına katılan arkeologlar, aralarında öğretim üyeleri, mimarlar, hukukçular ve doktorların da olduğu çeşitli mesleklerden yurttaşlar geçtiğimiz günlerde "Allianoi Girişim Grubu"nu kurdular. Antik kentin sular altında kalmasını önlemeye yönelik girişimlerde bulunmayı amaç edinen grup çeşitli eylem ve etkinlikler yapmayı planlıyorlar. Yıllardır Allianoi'de kazı çalışmalarını yürüten arkeologlardan Daniş Baykan Alliaonoi'nin dünyada bulunan sağlık tanrısı Asklepios'a adanmış sağlık merkezlerinden (Asklepion) birisi olduğunu dile getiriyor. Allianoi'nin yine Bergama da bulunan Bergama Asklepionu ile karıştırıldığını aktaran Baykan, "Yaptığımız kazılardan çıkardığımız önemli bir sonuç da şuydu; Bergama Asklepionu'nda daha çok su ve müzikle ruhi tedavi yöntemi uygulanırken, Alliaoni'de yine aynı yöntemlerle fizik tedavi gerçekleştiriliyordu. Bu iki asklepionu birbirinden ayıran, çok önemli bir özelliktir" dedi. Yaklaşık 6 yıldır sürdürülen kazı ve kurtarma çalışmalarında ortaya 10.000'e yakın buluntu çıkardıklarını, müzede yer olmadığı gerekçesiyle bu buluntulardan sadece birisinin sergilendiğini belirten Baykan, "Tek parça halinde bugüne kadar sağlam kalan son derece değerli bir Nypia (Su perisi) heykeli bu müzede sergileniyor. Diğer heykeller ve değerli buluntular depolarda tutuluyor" dedi. Baykan, kentin sular altında kalmasını önlemeye yönelik çeşitli projeler olmasına rağmen bunlarla ilgili bugüne kadar somut hiçbir adım atılmadığını söylüyor.
İş makinelerine karşı el arabaları Yortanlı Barajı Kurtarma Kazası Heyet Başkanı Ahmet Yaraş, Haziran 2000 yılında kurulan Allianoi Kurtarma Derneği'nin çıkardığı "Su içinde: Allianoi" adlı kitapçığın girişinde kazının öyküsünü şöyle anlatıyor; "1998 yılında bir avuç idealist gençle Paşa Ilıcası mevkiinde kazıya başlandığında, vadi tümüyle sarı buğday başaklarıyla kaplıydı. Bugün, aynı topraklarda, buğday başaklarının yerini sütunlar almış durumda. Her gün en az birkaç otobüs yerli ve yabancı turist, ortaya çıkartılan eserleri görmeye geliyor. Ancak iş çok, zaman az. Dev iş makinelerine karşı, gıcırtılı el arabalarının mücadelesine sahne olan Kaikos Vadisi, yaman bir yarışın içinde."
İlkler kenti Adını, antik dönemde kale anlamına gelen Pergamon'dan alan Bergama bir ilkler kentidir aynı zamanda. Parşömen, Asya kütüphanesi (200 bin kitaplı), büyük hastane (Asklepion), psikoterapi, doğal yöntemlerle tedavi (çamur, müzik, su) tıp eczacılık simgesi, afyon maddeli ilaç, kent-çarşı pazar yasası ve dört tiyatrolu kent, Bergama'nın ilklerinden bazıları. M.Ö. 248 yılında Bergama'da 1.Eugemenes'in eylem yapan ücretli askerlerine tanıdığı haklar ilk grev ve toplusözleşme olarak kabul edilir. 14 yılı aşkın bir süredir siyanürlü altın şirketine karşı mücadelesini sürdüren ve madeni kapattıran Bergama köylüsünün direnişi ilkler kenti yurttaşlarının geleneği devam ettirdiklerini de göstermektedir. Bergama Yunan işgalinin karşısında ilk işgali kıran kent olma onuruna da sahiptir (Haziran 1919). Arkeolog Ahmet Yaraş "Su içinde: Allianoi" kitapçığının önsüzünü şöyle bitiriyor; "Belki de, ilkler şehrinde bir ilk daha yaşanacak, dünyaya örnek olan; yanlışlar için artık Bağdat değil, Bergama dönüşü örnek gösterilecek."
'Taş yerinde ağırdır' İzmir'li şair Halim Yazıcı Bergama'nın Allianoi'si ile Birecik'in Zeugma'sını iki kız kardeşe benzetir. "İki sevgili, iki ay parçası, iki ateştopu ortasından kesilen. Onlar, yüzyıllardır bir araya gelmeye çalışıyorlar. Ateşler yanyana geldiğinde tekrar tek bir sevgili ateştopu olacaklar, yeryüzünü aydınlatacak" diyen yazıcı, "Allionoi Venüsü" için yazdığı şiirini Zeugma'ya da adar.