1 Mart 2005 22:00
Dayakçı polise valilik koruması
Lise öğrencisi İ.K.'nın okulda polis memurundan dayak yemesi olayının, yargıya taşınmasından sonra yaşananlar, işkencecilerin nasıl korunduğunu ispatlar nitelikte. Ankara Valiliği, hakkında dava açılması istenen polisle ilgili olarak, fotoğraf teşhisi veya yüzleştirme bile yapmadan "dilekçenin işleme konulmaması" kararı verdi. Ankara Gazi Lisesi 2'nci sınıf öğrencisi iken 28 Ekim 2004 tarihinde, okulda "güvenliği sağlamakla" görevlendirilen polis memuru tarafından okulun hizmetli odasında dövülen İ.K., yaşadıklarının ardından okuldan ayrılmak zorunda kaldığı gibi, psikolojik rahatsızlıklar da yaşamıştı. Olayı yargıya taşıyan İnsan Hakları Derneği Ankara Şube Yöneticisi Avukat Mahmut Nedim Eldem, Solmaz Kılıçtepe Karakolu'nda görevli polis memuru ve okul yöneticileri hakkında bulunduğu suç duyurusuna, ibret verici bir cevap aldı. Ankara Valisi Kemal Önal'ın imzası ile tebliğ edilen kararda, suç duyurusu dilekçesinin niçin işleme konulmadığı belirtildi. 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Yasa'nın 4'ncü maddesine dayandırılan karara gerekçe olarak "olay saatinde okulun kapalı olduğu, İ.K.'nın geçici aldığı raporu kesin rapora çevirmediği, olayla ilgili herhangi bir yere şikâyette bulunmadığı, tanık olarak ifadelerine başvurulan şahısların ifadelerinde çelişkilerin ve tutarsızlıkların bulunduğu, iddia edilen olayın doğru olmadığı ve yönlendirmenin bulunduğu, darp veya yaralanmanın polisler tarafından yapıldığına dair somut delil bulunmadığı" gösterildi. Avukat Eldem, Emniyet'in, fotoğraf, canlı teşhis veya yüzleştirme bile yapmadan böyle bir karar vermesine tepki gösterdi. Eldem, Ankara Valiliği'nin İ.K.'nın işkence görmesiyle ilgili yedi günlük istirahat raporu, tanık ve diğer kanıtlar karşısında soruşturma izni vermesi gerektiğininin altını çizdi. Böylesine somut ve açık kanıtlar varken söz konusu yasanın 4'ncü maddesinde kişi ve olay belirtilmeyen, genel ve soyut şikâyetler için öngörülen işleme konulmama hükmünün uygulanmasını kınayan Eldem, bu konuda Danıştay'ın içtihad kararı olduğunu söyledi. Danıştay'ın bu içtihadına dayanarak, kararı Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne götüreceklerini belirten Eldem, 4483 Sayılı Yasa'nın, işkence iddialarının açığa çıkmamasında yasal zırh işlevi gördüğüne dikkat çekti. Eldem, bunun sadece işkencecilere ve işkencenin sistematik bir şekilde sürmesine yarar getireceğini, işkencecileri yargı sürecinden kaçırmak anlamına geldiğini söyledi.
Evrensel'i Takip Et