01 Nisan 2005 21:00
Aydınlık bir okul: Apê Osman Sebrî
Çağdaş Kürt şiirine ve edebiyatına yaptığı katkılar kadar, bir dava adamı olarak da bilinen Osman Sebrî, doğumunun 100. yılında. Yakın dostu ve mücadele arkadaşı Sîyamend İbrahimî, Sebrî'yi "aydınlık bir okul " olarak tanımlıyor.
Ali Rıza Kılınç
Diyarbakır/EVRENSEL
Çağdaş Kürt şiirine ve edebiyatına yaptığı katkılar kadar, bir dava adamı olarak da bilinen Osman Sebrî, doğumunun 100. yılında. Yakın dostu ve mücadele arkadaşı Sîyamend İbrahimî, Sebrî'yi "aydınlık bir okul " olarak tanımlıyor. Diyarbakır PEN'in Osman Sebrî için düzenlediği anma etkinliğine katılan İbrahimî, şu an Suriye'de Aso dergisini çıkarıyor. İbrahimî ile, Osman Sebrî'nin yaşamı, Kürt edebiyatına ve hareketine katkılarını konuştuk. Bu yıl Osman Sebrî'nin doğumunun 100. yılı. Bize, öncelikli olarak Osman Sebrî'nin yaşamından söz eder misiniz? 24 yıl Osman Sebrî'nin yanında Kürtçe eğitim gördüm. Osman Sebrî, Narincelidir. 1905 yılında doğdu 15 Yaşında iken, babasını kaybetti. Onu amcası büyüttü. Mirdêsa Aşireti'ndendi ve amcası onu aşiret liderliği için hazırlıyordu. Bu nedenle süvari eğitimini, savaşçılığı öğretiyordu. Şeyh Sait İsyanı'nda amcası Şükrü'nün Şeyh Sait'e yazdığı mektup Türk hükümetinin eline geçince, iki amcası da asıldı. Osman Sebrî de hapse girdi (1926). 1929 yılında Bin Xetê'ye (Suriye'ye) geçti. Orda Xoybun'a üye oldu. Sonra da Irak Kürdistanı'na Molla Mustafa'nın yanına geçti. 2 yıl kaldı. Orada onlarla anlaşamadı, Suriye'ye döndü. 1932'de Hawar'da çalışmaya başladı. Söz açılmışken, Osman Sebrî'nin Hawar'daki çalışmalarından söz edebilir misiniz? Mir Celadet Bedirxan 14 Haziran 1932'de Hawar'ı yayınlamaya başladı. Fransız yönetimi altındaki Suriye'de yönetim, Kürtlerin siyasetle uğraşmasını istemediği ya da Kürtleri siyasetten uzak tutmak için Hawar'ın çıkmasına izin verdiler. Osman Sebrî ikinci sayıdan sonra Hawar'da çalışmaya ve yazıları yayınlanmaya başladı. Mir Celadet Bedirxan Apê Osman Sebrî'nin Hawar'a yazmaya başlamasına çok sevindi. Onun yazılarında ortaya koyduğu edebi gücü fark etmişti. Nurettin Zaza ve Apê (Sebrî) güzel bir Kürtçe'yle, duru bir Kürtçe ile yazılar yazdılar. Tanınmış Fransız sosyal bilimcilerden Thomas Man bir kitabında Osman Sebrî'nin öykülerinden çok keyif aldığını; avcılar, aslan ve tilki üzerine olan öykülerini beğendiğini ifade eder. Osman Sebrî'nin Hawar'da 17 öykü ve şiiri yayınlandı. Osman Sebrî'nin yaşamına iki şey yön verdi. Bunlardan birincisi onun düşünce ve siyaset alanındaki çalışmalarıdır. Büyük bir coşku ve şevkle Kürtlerin davasını siyasi alanda savunurdu. Özel koşullarından dolayı siyasi çalışmalarına ara verdiği zaman da edebiyata zaman ayırırdı. Ama çok temiz bir Kürtçe ile yazardı, yedi sekiz sat aralıksız çalışırdı. Osman Sebrî'nin siyasi ve edebi yanları aynı doğrultuda mıydı? Onun siyasi ve edebi yönünü farklı görmek doğru değil, o hem Hawar'da büyük bir rol oynadı, hem de Ağrı İsyanı'nı örgütleyen Xoybun örgütünde önemli görevler üstlendi. 1957 yılında Suriye Kürdistanı Demokrat Partisi kurucularındandı. Bu partideki çalışmalarından dolayı, Türkiye'ye, Madagaskar'a, Irak'a sürgüne gitmek zorunda kadı. Onun öyküsündeki edebiyat çok kuvvetliydi; bunu kimse inkâr edemez. Ama siyasi çalışmalarında, yöneticilik yeteneğinde de, Kürtlerin davasını savunmada da bir o kadar başı dik, yiğitti. Kendisini kimseye satmadı, hiçbir çıkara satmadı. Osman Sebrî'nin kuşağından olup Kürt diline, Kürt davasına sahip başka önemli bir isim daha vardı. Qedrican'dan söz ediyoruz. Bu iki dava adamını karşılaştırabilir misiniz? Qedrîcan aslen Mazıdağlıdır. Celadet, onun Hawar'da yazmasından çok memnundu. O da Sebrî gibi şiirler öyküler yazdı Hawar'da. Ama aralarının pek iyi olduğunu söylersek abartmış oluruz. Qedrîcan, modern Kürt şiirinin öncülerinden idi. Daha 1935'lerde bile klasik şiirleri modern biçimle yazardı; bu Kürt edebiyatı şiiri için oldukça önemliydi. O modern Kürt şiirinin öncüsüdür. Ama o, yönünü komünizme çevirdi. Moskova'ya gitti, yaşamının sonuna kadar komünist kaldı. Ve Kürtçe yazardı. Osman Sebrî, Müslümanperver bir Kürt'tü. O sırf Kürtlük ve Kürtçe için yazardı diyebiliriz. Ama bazı solcu fikirlere sahipti. Beylere ve ağalara, zalimlere karşı savaş açmıştı. Osman Sebrî'nin insanlarla diyalogları nasıldı? 1965'te ben Sebrî'nin ailesinin yanına gittim. Yüzlerce genç gelirdi onun evine. Ağrı İsyanı'nda savaşmıştı. Gençler gelirdi, Kürt dili için aydınlanmak için. Gençler onun bu yaşama karşı tutumunu hep örnek aldılar. Onun evi bir okul gibiydi. Onu örnek alan pek çok genç ünlü siyasetçi oldu, Kürtlerin mücadelesinde önemli görevler aldılar. Osman Sebrî, Kürtçe okumaya yazmaya büyük önem vermiştir, Kürtçe eğitimi hep savunmuştur. Kürtlerin yaşadıkları ülkede kendi dillerinde yazmalarından, konuşmalarından yana olmuştur. 12.5 yıl Irak, Türkiye, Suriye zindanlarında yattı. Ve buna ek olarak Madagaskar'a sürgün edildi. Siyasi faaliyetlerinden dolayı 18 kez tutuklandı. O aramızdan ayrıldığından bu yana fikirleriyle yaşama karşı takındığı tutumla, şiirleriyle öyküleriyle aydınlık bir okuldur. Onun davası Kürt diline, halkına hizmet etme davasıdır. Ben onun yanında Kürtçe öğrendim. 1979'dan bu yana Kürtçe yazıyorum. Aso dergisini çıkarıyorum. Kürtçe şiirler yazıyorum. Çıkardığınız Aso dergisinden bahsedebilir misiniz? Şam'da üç arkadaş Aso dergisini çıkardık. 7 sayı gizlice çıkardık. Çünkü Suriye hükümeti Kürtçe'ye izin vermiyordu. Üç resmi sayımız var. Aso'daki arkadaşım Abdulsellam Esaddarî bir yıldır Şam zindanındadır. Sesimi dünyaya duyurmak istiyorum. Çünkü arkadaşım serbest kalsın istiyorum. Lübnan'da dergiyi tek başıma çıkartmaya çalıştım. Çünkü Suriye, Aso'yu kapattı. Ben 2000 yılında 3 ay hapishanede kaldım. Oradan Lübnan'a geçtim, dergiyi orada çıkarmaya başladım. Dergiyi gizlice Suriye'ye, Türkiye'ye, Irak'a sokuyorum. 700 taneyi tek başıma dağıtıyorum.