21 Mayıs 2005 21:00

Ortadoğu'da saldırgan diplomasi

Dünya Ekonomik Forumu toplantısında konuşan ABD'li Bakan Yardımcısı Zoellick, 'elçilikler eliyle yürütülen diplomasi devrinin sona erdiğini' ilan etti.

Paylaş
ABD liderliğindeki Dünya Ekonomik Forumu (WEF) katılımcıları, üçüncü kez Ürdün'de toplandı. Ölüdeniz kıyısında yapılan toplantıda, Amerikan yönetiminin Ortadoğu'ya yönelik yeni müdahalelerinin ipuçlarını veren dikkat çekici konuşmalar yapıldı. 1300'den fazla işadamı, siyasetçi ve diplomatın yer aldığı toplantıya katılan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Robert Zoellick, "Ortadoğu ile ilgilenme tarzını değiştireceklerini" belirterek, siyasi ve ekonomik "reform"a yoğunlaşan "daha müdahaleci" bir politikadan bahsetti. Yeni politikanın "büyükelçilikler üzerinden yürütülen geleneksel diplomasinin yerini alacağını" kaydeden Zoellick, amaçlarının "Ortadoğu'da serbest ticaret ve demokrasinin yayılması" olacağını ekledi. Amerikalı temsilci, WEF kürsüsünden yaptığı açıklamada, "Sadece diplomatik hünerin, toplantıların karakterize ettiği bir dış politikanın devri geçti" diye konuştu ve "Fas'tan Afganistan'a dek reformları teşvik etme" politikasını, kendisinin ve yardımcısı Liz Cheney'in takip edeceğini dile getirdi. "Değişimin hızı direnç yaratabilecektir. Statükoyu korumak, hatta bölgeyi yeniden karanlığa sürüklemek isteyenler olabilir" diyen Zoellick, bu sözleriyle yeni çatışmaların da sinyalini verdi.

BOP'un hedefleri Gözlemciler, bu "saldırgan diplomasi" döneminin, Bush yönetimin "Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi" ile yakından bağlantılı olduğuna dikkat çekiyor. Bu politika kapsamında hedef alınan ülkelerde "beşinci kol" faaliyeti için para sağlanacak, seçimlere müdahale edilecek, ülkelerin gümrük duvarlarını indirmesi ve Batılı tekellere açılması istenecek. Zoellick, "her ülkede reformculara para ve diplomatik destek sağlayacaklarını" açıkça ifade etti. ABD, bu kapsamda bir dizi Ortadoğu ülkesiyle ikili "serbest ticaret" müzakereleri yürütüyor. İsrail, 20 yıldır ABD ile "serbest ticaret" halinde. Bölgedeki en önemli Amerikancı rejimlerden olan Ürdün de, 2001'de benzer bir anlaşmaya imza attı. Sırada Fas, Bahreyn, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin olduğu belirtiliyor.

DTÖ dayatması Robert Zoellick; Suudi Arabistan, Lübnan, Cezayir ve Yemen'in Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) katılmasını istediklerini belirterek, ABD ile ikili ticaret anlaşmalarının bu katılımdan sonra gelebileceğini ekledi. Amerikalı temsilciye en büyük destek, evsahibi ülkenin lideri Kral 2. Abdullah'tan geldi. Abdullah, bölge hükümetlerine seslenerek, "reformlar yapılmasını" talep etti ve ardından, bu reformların "dışarıdan dayatılmaması gerektiğini" ekledi. WEF toplantısında başka gelişmeler de yaşandı. Ürdün ve İsrail, iki ülkenin Avrupa'ya gümrüksüz mal ihraç etmesini sağlayacak olan Avrupa-Akdeniz ticaret sistemine birlikte başvuracaklarını ilan ettiler. İki hükümet, bu katılım ile ekonomik sorunlarını nispeten çözmeyi umut ediyor. İsrail ve Ürdün, geçen yılki WEF toplantısında ikili ticaret anlaşmasına imza atmışlardı. Bu anlaşma ile, Ürdün topraklarında ABD-İsrail sermayeli şirketlerin faaliyet yürütmesi mümkün olmuştu. İşgalci İsrail ile kurulan yakın ilişkiler sayesinde Ürdün, 2003 yılında İsrail'e 24 milyon dolarlık ihracat yaptı. 2004'ün ilk 7 ayında ise, bu ihracat 60 milyon doları buldu. İsrail'in Ürdün'e yaptığı ihracat da, aynı 7 aylık dönemde 100 milyon dolara yükseldi.

Tek itiraz Musa'dan geldi Toplantıda Amerikan-İsrail politikalarına karşı tek itiraz, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa'dan geldi. Musa, "Onyıllardır böyle toplantılar yapıyoruz. Somut birşeyler gerekli. Bu toplantılar, Filistin'de Yahudi yerleşimleri inşasının durmasını sağlarsa iyi. Eğer bunu sağlayamazsa, unutun gitsin" diye konuştu. Filistin sorununda hiçbir ilerleme göremediğini kaydeden Musa, "İnsanları aldatmamalıyız. Süreçte hiçbir ilerleme yok" diye konuştu.

Toplantının "yıldızı" ilan edilen ABD Başkanı Bush'un eşi Laura Bush ise, dün kürsüye çıkarak "kadın hakları"ndan bahsetti.


RICE SURİYE'Yİ SIKIŞTIRIYOR ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Suriye'ye yönelik suçlamalarını artırdı. Rice, Washington'da Irak Planlama ve Kalkınma Bakanı Berham Salih ile görüşmesinden sonra düzenlenen basın toplantısında, "Suriye'nin topraklarının, masum Iraklılara saldırılar düzenleyen teröristler tarafından kullanılmasına izin verdiğini" yineleyerek, "bu ülkenin Iraklı direnişçilere mali destek sağlıyor olabileceğini" söyledi. Condoleezza Rice, Suriye'yi, Filistinli direniş örgütlerini desteklemekle de suçladı.

ÖNCEKİ HABER

Halata bağlanan hayat!

SONRAKİ HABER

Hayvanseverler de terörist!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa