21 Mayıs 2005 21:00
Kayırmacılık dönemi geliyor
Şu anda çalışır halde olanlar, sahip oldukları haklarla emekli oluncaya kadar çalışabilirler; ama yeni kurulan geri sistemin sürekli baskısı altında emekliliğe zorlanacaklardır.
SUNU Sosyal güvenlik ve kamu yönetimini yeni baştan düzenleyen AKP Hükümeti'nin gündemdeki son reformu memurları yakından ilgilendiriyor. Devlet Personel Rejimi Reformu adı altında düzenlenen yasa tasarısı Başbakanlık'a sunuldu. Bu yıl sonuna kadar yasalaşması beklenen tasarı başta sözleşmeli çalışma olmak üzere birçok değişiklik getiriyor. Dünya Bankası kredileri ile hazırlanan, esnek çalışma, performansa göre ücret, iş güvencesiz çalışmayı yasa maddeleriyle düzenleyen reform, tüm toplumu yıkıcı etkisi altına alacak. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Birgül Ayman Güler ve Yard. Doç. Dr. Ahmet Alpay Dikmen tasarının getirdiklerini ve memurlara etkisini değerlendirdi.
Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, AKP Hükümeti'nin hazırladığı Devlet Personel Rejimi Reformu ile feodal dönemden kalan "kayırmacılık" sistemine geçileceğini kaydetti. Dünya Bankası kredileri ile hazırlanan düzenlemenin, "sözleşmeli" istihdamı getirerek, kamu personelinin iş güvencesi ve tüm kazanılmış haklarını yok edeceğini belirten Güler, "Herkes bu sürecin yıkıcı etkisi altındadır" diye konuştu. Güler'e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle: Devlet Personel Rejimi'nde yapılacak değişikliğin temelinde ne var? Çağdaş toplumların tanıdığı iki personel sistemi vardır. Biri liyakat, diğeri ise kayırmacılık sistemi. Kayırmacılık sistemi feodalizmin tasfiyesi ile birlikte tarihe karışmış ancak kapitalizmin kuruluş yıllarında bazı toplumsal gruplar tarafından savunulmuştur. Bugün de neoliberalizm feodalizme ve bu gruplara geri dönüş yaparak, kayırmacılık sistemini devlet örgütlenmesinin temeli olarak kabul eder. Bu sisteme göre, bir siyasal parti seçimleri kazanıp gelmişse, bütün memuriyet makamlarını doldurmak onun hakkıdır. "Savaşı kazanan ganimeti alır, dolayısıyla liyakat sistemi ile sınırlandırılmaları haksızlıktır." Devlet personel sistemindeki en temel değişikliğin liyakat ilkesinden vazgeçip, kayırmacılık ilkesine dönüş olduğunu söyleyebiliriz. Bu değişikliğin altyapısı hakkında neler söylenebilir? En bariz örneği, 1988 yılında 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 36 maddesinde yapılan değişiklikle, "odacı, şoför gibi yardımcı hizmetler sınıfındaki memurların yaptıkları işlerin üçüncü kişilere gördürülebilmesi"dir. Bunun anlamı kamu kurumlarında, kreşlerde, yemekhanelerde, temizlik, odacılık ve güvenlik hizmetlerinin ihaleye çıkarılması ve özelle