21 Mayıs 2005 21:00
Kirlenen sadece Bergama değil...
Danıştay dahil birçok mahkemenin, "açılmasında kamu yararı yoktur" şeklinde karar aldığı Ovacık Altın Madeni, her biri "hukuksuzluk örneği" olarak nitelenen yöntemlerle yeniden açıldı.
15 yıla yakın bir süredir gündemden düşmeyen Bergama'daki siyanürlü altın madeni İzmir Valisi'nin "skandal" olarak nitelenen bir kararıyla yeniden açıldı. Danıştay dahil birçok mahkemenin "açılmasında kamu yararı yoktur" şeklinde görüş bildirmesine rağmen her biri bir "hukuksuzluk örneği" olarak nitelenen yöntemlerle yeniden açılan madenin bu son açılışı da eskilerinden farklı olmadı. İzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu, önceki gün Bergama Kaymakamlığı'na gönderdiği yazı ile madenin yeniden açılması iznini onayladı. Hukukçular, İl Genel Meclisi'nin alabileceği böylesi bir kararı valinin tek başına vermesinin İl Genel Meclisi'nin by-pass edilmesi anlamına geldiğini bildirdiler. Valinin bu kararının ardından altın madeni, kurbanlar kesilerek, Bergama Sağlık Grup Başkanı İsmail Şeker tarafından üretime açıldı.
Meclisten kaçırıldı Konuyla ilgili bir açıklama yapan İzmir Barosu Avukatlarından Arif Ali Cangı, geçtiğimiz yıl çıkarılan Büyükşehir Belediyesi Kanunu'ndaki düzenlemelere göre, Bergama-Ovacık Altın Madeni'ne açılma ruhsatı verilip verilmeyeceği konusunda İzmir İl Özel İdaresi'nin yetkili ve görevli olduğuna dikkat çekerek, "İl Özel İdaresi'nin karar organı İl Genel Meclisi'dir" dedi. Yıllardır toplumsal ve hukuksal alanda mücadele yürütülen, çevre hakkı ve mahkeme kararlarının ihlali denilince ilk akla gelen yer olan Bergama Ovacık Altın Madeni'ne açılma ruhsatı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu kaydeden Cangı, bu konuda şunları söyledi: "İzmir 1.İdare Mahkemesi'nin 14.03.2005 tarihli yürütmeyi durdurma kararının, İzmir Bölge İdare Mahkemesi tarafından kaldırılmasının hemen sonrasında, karar henüz taraflara tebliğe çıkartılmadan, madeni devraldığını söyleyen Koza Davetiye şirketinin yetkilileri, 'İzmir Bölge İdare Mahkemesi, Bergama-Ovacık Altın madeninin açılmasına izin verdi. Madenin açılmasının önünde hiçbir engel kalmadı, kısa süre içinde faaliyete başlayacağız' açıklamasında bulunmuştur. Bu açıklamanın ardından maden işletmesine, Gayri Sıhhi Müessese (GSM) Açılma Ruhsatı verilmesi için İzmir Valiliği İl Özel İdaresi'ne şirket tarafından baskıya varan yoğun başvurular yapılmıştır."
Baskılar sonuç verdi Bu baskılar sonucunda işletmeye 20 Mayıs 2005 tarihi itibariyle, konu il Genel Meclisi'nin gündemine gelmeden, İzmir Valisi'nin imzasıyla açılma izni verildiğini belirten Cangı, önceki akşam saat 20.15 sularında kurbanlar kesilerek, madende faaliyete başlandığını dile getirdi. Cangı, "Defalarca hukuka aykırılığı mahkemelerce saptanan bir işlemin, küçük rötuşlarla gündeme getirilmesi, yurttaşların hukuksal güvenlik duygusunu yok etmektedir. Ovacık Köyü'nden bir yurttaşın, 'Yıllarca uğraştık, Danıştay kararı aldık, ama uygulatamadık, dağa mı çıkalım?" şeklindeki tepkisi, hukuk devletine olan güvensizliğinin ifadesidir. Bergama'da yalnızca hava, su, toprak kirletilmiyor, hukuk devleti de kirletiliyor. Geri dönüşü olanaksız sonuçlar doğurmadan, bu kirlenmenin mutlaka önüne geçilmelidir" dedi.
Köylüler AİHM yolunda Çamköy'de bir basın açıklaması yapan Bergama köylülerinin avukatı Senih Özay, "Madenin işletilmesi için gerekli olan izin, yargı kararlarının arkasından dolanarak, yetki İl Genel Meclisinde olmasına rağmen, bir birahane, bir benzin istasyonuymuş gibi İzmir Valiliği'nce veriliyor. Bu uluslararası sözleşmelere ve Türk yasalarına aykırıdır. En kısa sürede Bergamalı köylüler, sorumlular hakkında yüksek meblağlara varan davalar açacaklardır" diye konuştu. Özay, yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle AİHM tarafından köylülere tazminat ödenmesinin kararlaştırıldığını hatırlatarak, aynı yönde yüzlerce köylünün AİHM'e giderek tazminat talep edeceklerini söyledi.
Borsaya bildirmişlerdi Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında mahkeme kararıyla kapatılan maden, Amerikalı altın tekel Newmont tarafından, esas işi davetiyecilik olan KOZA A.Ş'ye 40 milyon dolara satılmıştı. Koza firması, kesinleşmiş tüm yargı kararlarına karşın yaptığı açıklamalarda, madeni en kısa sürede işletmeye açacaklarını vurgulamıştı. Şirket bu süreç içerisinde İMKB'ye gönderdiği yazılarda madenin çalışması yönünde karar aldırdığını bildirerek, yüzde 27 oranında kâr elde etmişti.
Meclisten kaçırıldı Konuyla ilgili bir açıklama yapan İzmir Barosu Avukatlarından Arif Ali Cangı, geçtiğimiz yıl çıkarılan Büyükşehir Belediyesi Kanunu'ndaki düzenlemelere göre, Bergama-Ovacık Altın Madeni'ne açılma ruhsatı verilip verilmeyeceği konusunda İzmir İl Özel İdaresi'nin yetkili ve görevli olduğuna dikkat çekerek, "İl Özel İdaresi'nin karar organı İl Genel Meclisi'dir" dedi. Yıllardır toplumsal ve hukuksal alanda mücadele yürütülen, çevre hakkı ve mahkeme kararlarının ihlali denilince ilk akla gelen yer olan Bergama Ovacık Altın Madeni'ne açılma ruhsatı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu kaydeden Cangı, bu konuda şunları söyledi: "İzmir 1.İdare Mahkemesi'nin 14.03.2005 tarihli yürütmeyi durdurma kararının, İzmir Bölge İdare Mahkemesi tarafından kaldırılmasının hemen sonrasında, karar henüz taraflara tebliğe çıkartılmadan, madeni devraldığını söyleyen Koza Davetiye şirketinin yetkilileri, 'İzmir Bölge İdare Mahkemesi, Bergama-Ovacık Altın madeninin açılmasına izin verdi. Madenin açılmasının önünde hiçbir engel kalmadı, kısa süre içinde faaliyete başlayacağız' açıklamasında bulunmuştur. Bu açıklamanın ardından maden işletmesine, Gayri Sıhhi Müessese (GSM) Açılma Ruhsatı verilmesi için İzmir Valiliği İl Özel İdaresi'ne şirket tarafından baskıya varan yoğun başvurular yapılmıştır."
Baskılar sonuç verdi Bu baskılar sonucunda işletmeye 20 Mayıs 2005 tarihi itibariyle, konu il Genel Meclisi'nin gündemine gelmeden, İzmir Valisi'nin imzasıyla açılma izni verildiğini belirten Cangı, önceki akşam saat 20.15 sularında kurbanlar kesilerek, madende faaliyete başlandığını dile getirdi. Cangı, "Defalarca hukuka aykırılığı mahkemelerce saptanan bir işlemin, küçük rötuşlarla gündeme getirilmesi, yurttaşların hukuksal güvenlik duygusunu yok etmektedir. Ovacık Köyü'nden bir yurttaşın, 'Yıllarca uğraştık, Danıştay kararı aldık, ama uygulatamadık, dağa mı çıkalım?" şeklindeki tepkisi, hukuk devletine olan güvensizliğinin ifadesidir. Bergama'da yalnızca hava, su, toprak kirletilmiyor, hukuk devleti de kirletiliyor. Geri dönüşü olanaksız sonuçlar doğurmadan, bu kirlenmenin mutlaka önüne geçilmelidir" dedi.
Köylüler AİHM yolunda Çamköy'de bir basın açıklaması yapan Bergama köylülerinin avukatı Senih Özay, "Madenin işletilmesi için gerekli olan izin, yargı kararlarının arkasından dolanarak, yetki İl Genel Meclisinde olmasına rağmen, bir birahane, bir benzin istasyonuymuş gibi İzmir Valiliği'nce veriliyor. Bu uluslararası sözleşmelere ve Türk yasalarına aykırıdır. En kısa sürede Bergamalı köylüler, sorumlular hakkında yüksek meblağlara varan davalar açacaklardır" diye konuştu. Özay, yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle AİHM tarafından köylülere tazminat ödenmesinin kararlaştırıldığını hatırlatarak, aynı yönde yüzlerce köylünün AİHM'e giderek tazminat talep edeceklerini söyledi.
Borsaya bildirmişlerdi Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında mahkeme kararıyla kapatılan maden, Amerikalı altın tekel Newmont tarafından, esas işi davetiyecilik olan KOZA A.Ş'ye 40 milyon dolara satılmıştı. Koza firması, kesinleşmiş tüm yargı kararlarına karşın yaptığı açıklamalarda, madeni en kısa sürede işletmeye açacaklarını vurgulamıştı. Şirket bu süreç içerisinde İMKB'ye gönderdiği yazılarda madenin çalışması yönünde karar aldırdığını bildirerek, yüzde 27 oranında kâr elde etmişti.