22 Mayıs 2005 02:00

Baraj Tunceli'yi güzelleştirecek

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, çeşitli temaslarda bulunmak üzere önceki gün Tunceli'ye geldi. Halkın karşı çıktığı barajın Tunceli'yi, "güzelleştireceğini" savunan Koç, Belediye Başkanı Songül Erol Abdil'e hitaben, "Deniz kıyısında bir yerin başkanı olacaksınız" dedi. Gittiği her yerde uyuklamasıyla bilinen Koç, Tunceli'de katıldığı etkinliklerde zor anlar yaşadı. Camları açtırmasına rağmen zaman zaman uyuklayan Koç, "Uyuyan bakan Tunceli'de" diye konuşunca; bir gazeteci de "Uyuyan bakan Tunceli'de uyandı" diye karşılık verdi. Bakan Koç'un ilk durağı Tunceli Valiliği oldu. Burada Tunceli hakkında brifing alan Koç, Tunceli'nin turizm potansiyeli hakkında bilgi aldı. Valiliğin ardından ödenek yetersizliği nedeniyle 13 yıldır bitirilmeyen Kültür Merkezi'ni ziyaret eden Koç, inşaatı yapan müteahhit ile pazarlık yaptı. İnşaatın tamamlanması için 3.5 trilyon lira gerektiğini savunan müteahhite, Bakan Koç, inşaatın 6 ay içinde bitirilmesi halinde 2.750 trilyon liranın ödeneceğini ifade etti. Belediye Başkanı Songül Erol Abdil'i de makamında ziyaret eden Koç, belediye çalışmaları hakkında bilgi aldı. Halkın baraj karşıtlığını Koç'a ileten Belediye Başkanı Abdil, bakandan ilginç bir cevap aldı. Barajların Tunceli'yi güzelleştireceğini iddia eden Koç, "Tunceli deniz kenarında bir şehir olacak. Sizde deniz kıyısında bir yerin başkanı olacaksınız" dedi. Koç, ayrıca konuşmasında Türkiye'nin hâlâ çok baraja ihtiyacı olduğunu da ileri sürdü.
Sorumlular belli!
Kayıplar Haftası dolayısıyla Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapan kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, kayıpların bulunmasını istedi. Dün saat 12.00'de Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen İnsan Hakları Derneği (İHD), Yakınlarını Kaybedenler Derneği (YAKAY-DER), ESP, Tekstil-Sen, TUYAB, DEHAP, EMEP ve Uluslararası Kayıplarla Mücadele Komitesi (ICAD) üyeleri ile aileler, kayıpların fotoğraflarını taşıdılar. "Yaşasın kayıplar mücadelemiz" şeklinde slogan atan grup adına basına bir açıklama yapan İHD Yönetim Kurulu Üyesi Leman Yurtsever, Şili, Arjantin ve Yunanistan'da kayıpların sorumlularının yargı önüne çıkartıldığını anımsatarak, "Ancak Türkiye'de kayıpların sorumluları hâlâ yargı önüne çıkarılmadı" dedi. Türkiye'de kayıpların sorumlularının kimler olduğunu bildiklerini dile getiren Yurtsever, "Bunun sorumluları JİTEM, kolluk güçleri ve MİT'tir" dedi. Kardeşi Cemil Kırbayır'ın 13 Eylül 1980 yılından beri kayıp olduğunu dile getiren abla Fatma Kırbayır ise, "Güvendiğimiz devlet bana kardeşimi getirsin. Yeter artık insanlara acı vermesin" şeklinde konuştu. 8 Ağustos 2004'ten bu yana kendisinden haber alınamayan Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan, "Hiçbir siyasi kimliği olmayan biz de böylesi bir olay yaşadık. Türkiye'de can güvenliğimiz yok. Ben, İstanbul Teknik Üniversite'sinde okuyan oğlumu istiyorum" dedi. Hasan Ocak'ın ablası Maside Ocak da, toplu mezarların açılmasını istedi. Bir süre oturma eylemi yapan grup ellerindeki karanfilleri yere bırakarak eylemi sona erdirdi.