25 Mayıs 2005 21:00
Attila József: Umutlu keder
Attila József, Macaristan'ın en ünlü şairi; Macaristan'la özdeşleşmiş bir isim. Nasıl Latin Amerika şiiri deyince Neruda'yı, Fransız şiiri deyince Aragon'u, Sovyet şiiri deyince Mayakovski'yi, Türk şiiri deyince Nâzım'ı anmadan edemezsek, Macar şiiri deyince de akla gelen ilk isim Attila József olur.
Attila József, Macaristan'ın en ünlü şairi; Macaristan'la özdeşleşmiş bir isim. Nasıl Latin Amerika şiiri deyince Neruda'yı, Fransız şiiri deyince Aragon'u, Sovyet şiiri deyince Mayakovski'yi, Türk şiiri deyince Nâzım'ı anmadan edemezsek, Macar şiiri deyince de akla gelen ilk isim Attila József olur. 2005, bu büyük şairin doğumunun 100. yılı. Başta Macaristan olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde çeşitli etkinlik ve sergilerle anılıyor şair. Attila József hakkında Türkiye'de yayınlanmış ilk ve temel kitap olan "Temiz Yürekle"nin yeni bir basımı da mutlu bir tesadüfle 2005 yılı Nisan ayında yapıldı. Türkiye'de şairi tanıtmaya dönük çabaların tarihi 30 yıl kadar gerilere gidiyor. 1975 yılının Mart ayında Militan dergisi "Çağdaş Macar Şiirinde Attila József" başlığı altında şaire 43 sayfalık yer verir. Şairin seçme şiirleri ile hakkındaki değerlendirmeleri içeren kitabın yayın tarihi ise 1986. Kemal Özer'in hazırladığı ve Haziran 1986'da Broy Yayınları'ndan çıkan kitap Evrensel Basım Yayın tarafından yeniden okurların dikkatine sunuldu. Kemal Özer'in yazara ulaşma serüveni şu şekilde olur : Özer 198O'li yılların başında Türkçe'den Macarca'ya çeviriler yapan Edit Tasnadi ile tanışır. Mektuplaşmaya başlarlar. Tasnadi Türkçe'ye çok hakim çevirileriyle Kemal Özer'in dikkatini çekmiştir. Kemal Özer, Macar ozanlardan özellikle de Attila József'ten ortak çeviriler yapmayı önerir. Kemal Özer o yılları anlatmayı şöyle sürdürüyor: "... Bunların başında yazışma yoluyla bu işin zor olacağı geliyordu. Bu zorluğu biraz şansın yardımıyla, biraz da kendi çabamızla, bir ya da iki kez İstanbul'da ya da Budapeşte'de bir araya gelip sürdürdük. İşte elinizdeki bu kitap bu çalışmaların ilk ürünü oluyor."
Çağdaş bir keder Eserde şair hakkında hem çeşitli yorumlara yer verilmiş, hem de şairin hayatı kendi kaleminden ve araştırmacıların yazdıklarından okuyucuya sunuluyor. Attila József 11 Nisan 1905'te Budapeşte'nin kenar mahallelerinden birinde dünyaya gelmiştir. O yıllar, savaş ve faşizmin halkları ayaklar altına aldığı yıllardır. Şair bu kuşağın sancılarını derinden yaşar, daha sonra "Toprağın ve sokağın çocuğuyum ben" diyecektir. Kemal Özer de şairin şiirleriyle tanışmasını anlatırken "Sanki karşımda, insan kesilmiş çağdaş bir keder vardı" diye belirtmektedir. Attila József, fakir bir ailenin üç çocuğundan biridir. Babası Aron József bir sabuncu, annesi ise bir hizmetçidir. Babası, şair daha üç yaşındayken evi terk eder. Bu yetmezmiş gibi annesi de hastalanır ve ona bakamaz hale gelir. Şair o yılları şöyle anlatmakta: "Macar Çocuk Esirgeme Derneği, Ocsöd köyüne evlatlık verdi. Yedi yaşına kadar orada yaşadım. Yoksul köy çocuklarının çoğu gibi ben de domuz çobanlığı yaptım." Anlaşılan verildiği ailede şiddete maruz kalmış ki yıllar sonra şu dizeleri söylemiştir:
"Böylesini düşünmedim düzenin
Oysa ben de çocukluğumda
nedensiz dayak yedim çoğu kez
bir tek iyi söz etseler
yapardım oysa istenen her şeyi
Biliyordum annem de uzakta akrabalar da beni dövenlerse yabancı". Attila József'in şiirlerinde acı, sevgi, yalınlık hakim. Onun düşleri insanlığın ortak düşleri olduğu için toplumcu gerçekçi bir şair. O, var olmanın anlamını toplumsal sorunların içinde aramıştır, sınıf bilinciyle. Varlığın diğer varlığa olan sorumluluğunun farkındadır. Ümitsizliğe düşmeden ezilenin onurlu başkaldırısı vardır şiirlerinde. Soyut somut gerçekliğin insan yüreğini kavuran yakıcılığı, eşyanın dile gelişi, doğa ile iç içe imgeler hiç ağırlaşmadan sade, duru ve içten ifadeler... Çocuksu bir duyuşla bilgece, sarsıcı ifadeler...
"Ey emekçi, sürdürebilirdim daha ama bıkarsın
biliyorsun -havyar değil yediğin her zaman-
sana parababaları iş verdiği sürece
parababaları olacak kârlı çıkan." 1930'lu yılların ortalarında faşizm Avrupa'yı dört koldan sarmıştır. Almanya'da Naziler, İtalya'da Mussolini, Macaristan'da ise Gyula Gömbös... Attila József, şiirleri ve makaleleriyle faşizm ile savaşa devam eder. Onun hem kişisel hem de toplumsal yaşamı travmalarla doludur. O kendi yalnızlığı ile toplumsal büyük yalnızlığı ilişkilendirir. Kurtuluşun tek başına olamayacağını görür. Kendi yaşanmışlıkları şairliğinin ve davasının nüvesidir, hareket noktasıdır. Kendinden toplumsal olana oradan evrenselliğe geçiş ilişkisi kurar. Açlığı, yoksulluğu, sefaleti yaşar. Ama kendine acımak aklına bile gelmez. Attila József gücünü zalimle alay etmekten, faşizmle savaşmaktan alır. "Bir İspanyol Çiftçisine Yazıt" adlı şirinde korkaklıkla alay eder:
"Asker aldı beni Franko, acımasız bir er yaptı
kaçmadım, çünkü korktum kurşuna dizer diye
korktum o yüzden savaştım hak ve özgürlüğe karşı
İrun surlarında. Ve böyle de buldu ölüm beni." Hayatının her anı iniş çıkışlarla dolu olan şair, her şeyi uç noktalarda yaşamış. Birkaç kere şizofreni tanısı ile tedavi görmüştür. Şairin ölümü de intihar neticesinde olmuştur. Kitapta kişisel olarak belki hayata yenilmiş bir şair ile karşılaşacaksınız. Ancak onun kişisel yenilgisi, bir zafere dönüşecek ve bütün Macar halkını saracaktır. En hüzünlü dizelerde dahi okuru karamsarlığa değil, düşünmeye ve mücadeleye sevk eden şiirler okuyacaksınız.
Attila József kimdir? Macaristan'ın ünlü toplumcu gerçekçi şairi. 11 Nisan 1905'te Budapeşte'de doğdu. Annesi hizmetçiydi. 3 yaşındayken babası evi terk etti. Attila József bir köylü aileye evlatlık verildi.1919 Macar Komünü ve arkasından gelen terör, belleğinde silinmez izler bıraktı. Okul yaşamı ise kesintiye uğradı, birkaç kez bırakıp sonra yeniden başladı. Yaşadığı dönem gibi hayatı da çelişkili, fırtınalı oldu. Çeşitli işlerde çalıştı, dergiler yönetti, Viyana ve Paris'te bulundu. Paris'te iken Marksist literatürü inceledi.1930'da o sıralarda gizli örgütlenmek zorunda kalan Komünist Partisi'ne girdi. Partiyle çelişkiye düştü. Özel hayatında da düş kırıklıkları yaşadı. Birkaç kez şizofreni tedavisi gördü, hastalık sık sık tekrarladı. 3 Aralık 1937'de kendini bir trenin altına atarak hayatına son verdi. On yedi yaşındayken ilk şiir kitabı yayınlandı. "Temiz Yürekle" şiiri şaire büyük ün kazandırdı.
100. doğum yılında anılıyor Macaristan'ın dünyaca tanınmış büyük şairi Attila József, Evrensel Basım Yayın'ın gerçekleştireceği bir toplantı ile anılıyor. Şairin seçme şiirleri ile hayatı ve şiir anlayışına ilişkin değerlendirmeler içeren "Temiz Yürekle" isimli kitabı yeniden basan yayınevi, Attila József'in başta Macaristan olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde sergi ve toplantılarla anılışına paralel olarak bir anma etkinliği düzenliyor. 27 Mayıs Cuma akşamı Saat: 18:00'da Beyoğlu İpek Sokak'ta bulunan Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'ndeki etkinlikte Attila József'in şiirlerini Türkçeye kazandırıp kitabı yayına hazırlayan Kemal Özer'in yanı sıra Turgay Fişekçi ve Müslim Çelik konuşmacı olacaklar. Etkinlikte ayrıca, dia gösterisi eşliğinde şiirlerinden örnekler sunulacak.
Çağdaş bir keder Eserde şair hakkında hem çeşitli yorumlara yer verilmiş, hem de şairin hayatı kendi kaleminden ve araştırmacıların yazdıklarından okuyucuya sunuluyor. Attila József 11 Nisan 1905'te Budapeşte'nin kenar mahallelerinden birinde dünyaya gelmiştir. O yıllar, savaş ve faşizmin halkları ayaklar altına aldığı yıllardır. Şair bu kuşağın sancılarını derinden yaşar, daha sonra "Toprağın ve sokağın çocuğuyum ben" diyecektir. Kemal Özer de şairin şiirleriyle tanışmasını anlatırken "Sanki karşımda, insan kesilmiş çağdaş bir keder vardı" diye belirtmektedir. Attila József, fakir bir ailenin üç çocuğundan biridir. Babası Aron József bir sabuncu, annesi ise bir hizmetçidir. Babası, şair daha üç yaşındayken evi terk eder. Bu yetmezmiş gibi annesi de hastalanır ve ona bakamaz hale gelir. Şair o yılları şöyle anlatmakta: "Macar Çocuk Esirgeme Derneği, Ocsöd köyüne evlatlık verdi. Yedi yaşına kadar orada yaşadım. Yoksul köy çocuklarının çoğu gibi ben de domuz çobanlığı yaptım." Anlaşılan verildiği ailede şiddete maruz kalmış ki yıllar sonra şu dizeleri söylemiştir:
"Böylesini düşünmedim düzenin
Oysa ben de çocukluğumda
nedensiz dayak yedim çoğu kez
bir tek iyi söz etseler
yapardım oysa istenen her şeyi
Biliyordum annem de uzakta akrabalar da beni dövenlerse yabancı". Attila József'in şiirlerinde acı, sevgi, yalınlık hakim. Onun düşleri insanlığın ortak düşleri olduğu için toplumcu gerçekçi bir şair. O, var olmanın anlamını toplumsal sorunların içinde aramıştır, sınıf bilinciyle. Varlığın diğer varlığa olan sorumluluğunun farkındadır. Ümitsizliğe düşmeden ezilenin onurlu başkaldırısı vardır şiirlerinde. Soyut somut gerçekliğin insan yüreğini kavuran yakıcılığı, eşyanın dile gelişi, doğa ile iç içe imgeler hiç ağırlaşmadan sade, duru ve içten ifadeler... Çocuksu bir duyuşla bilgece, sarsıcı ifadeler...
"Ey emekçi, sürdürebilirdim daha ama bıkarsın
biliyorsun -havyar değil yediğin her zaman-
sana parababaları iş verdiği sürece
parababaları olacak kârlı çıkan." 1930'lu yılların ortalarında faşizm Avrupa'yı dört koldan sarmıştır. Almanya'da Naziler, İtalya'da Mussolini, Macaristan'da ise Gyula Gömbös... Attila József, şiirleri ve makaleleriyle faşizm ile savaşa devam eder. Onun hem kişisel hem de toplumsal yaşamı travmalarla doludur. O kendi yalnızlığı ile toplumsal büyük yalnızlığı ilişkilendirir. Kurtuluşun tek başına olamayacağını görür. Kendi yaşanmışlıkları şairliğinin ve davasının nüvesidir, hareket noktasıdır. Kendinden toplumsal olana oradan evrenselliğe geçiş ilişkisi kurar. Açlığı, yoksulluğu, sefaleti yaşar. Ama kendine acımak aklına bile gelmez. Attila József gücünü zalimle alay etmekten, faşizmle savaşmaktan alır. "Bir İspanyol Çiftçisine Yazıt" adlı şirinde korkaklıkla alay eder:
"Asker aldı beni Franko, acımasız bir er yaptı
kaçmadım, çünkü korktum kurşuna dizer diye
korktum o yüzden savaştım hak ve özgürlüğe karşı
İrun surlarında. Ve böyle de buldu ölüm beni." Hayatının her anı iniş çıkışlarla dolu olan şair, her şeyi uç noktalarda yaşamış. Birkaç kere şizofreni tanısı ile tedavi görmüştür. Şairin ölümü de intihar neticesinde olmuştur. Kitapta kişisel olarak belki hayata yenilmiş bir şair ile karşılaşacaksınız. Ancak onun kişisel yenilgisi, bir zafere dönüşecek ve bütün Macar halkını saracaktır. En hüzünlü dizelerde dahi okuru karamsarlığa değil, düşünmeye ve mücadeleye sevk eden şiirler okuyacaksınız.
Attila József kimdir? Macaristan'ın ünlü toplumcu gerçekçi şairi. 11 Nisan 1905'te Budapeşte'de doğdu. Annesi hizmetçiydi. 3 yaşındayken babası evi terk etti. Attila József bir köylü aileye evlatlık verildi.1919 Macar Komünü ve arkasından gelen terör, belleğinde silinmez izler bıraktı. Okul yaşamı ise kesintiye uğradı, birkaç kez bırakıp sonra yeniden başladı. Yaşadığı dönem gibi hayatı da çelişkili, fırtınalı oldu. Çeşitli işlerde çalıştı, dergiler yönetti, Viyana ve Paris'te bulundu. Paris'te iken Marksist literatürü inceledi.1930'da o sıralarda gizli örgütlenmek zorunda kalan Komünist Partisi'ne girdi. Partiyle çelişkiye düştü. Özel hayatında da düş kırıklıkları yaşadı. Birkaç kez şizofreni tedavisi gördü, hastalık sık sık tekrarladı. 3 Aralık 1937'de kendini bir trenin altına atarak hayatına son verdi. On yedi yaşındayken ilk şiir kitabı yayınlandı. "Temiz Yürekle" şiiri şaire büyük ün kazandırdı.
100. doğum yılında anılıyor Macaristan'ın dünyaca tanınmış büyük şairi Attila József, Evrensel Basım Yayın'ın gerçekleştireceği bir toplantı ile anılıyor. Şairin seçme şiirleri ile hayatı ve şiir anlayışına ilişkin değerlendirmeler içeren "Temiz Yürekle" isimli kitabı yeniden basan yayınevi, Attila József'in başta Macaristan olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde sergi ve toplantılarla anılışına paralel olarak bir anma etkinliği düzenliyor. 27 Mayıs Cuma akşamı Saat: 18:00'da Beyoğlu İpek Sokak'ta bulunan Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'ndeki etkinlikte Attila József'in şiirlerini Türkçeye kazandırıp kitabı yayına hazırlayan Kemal Özer'in yanı sıra Turgay Fişekçi ve Müslim Çelik konuşmacı olacaklar. Etkinlikte ayrıca, dia gösterisi eşliğinde şiirlerinden örnekler sunulacak.