Üniversitelerin başarısı
   özerklikten geçiyor

İzmir Üniversiteleri Öğretim Üyeleri Derneği (İZÜNİDER) Başkanı Prof. Dr. Acar Savacı, AKP'nin ülke değerlerine saldırıda sınır tanımadığını dile getirerek, TÜBİTAK, TÜPRAŞ, Erdemir gibi üniversitelerin de AKP hükümetinden nasibini aldığını belirtti. Savacı, Tayip Erdoğan'ın Türkiye'deki üniversitelerden hiç birinin dünyadaki ilk 500 üniversite arasına girememesini eleştirerek, "Siz imam hatiplerle uğraşmayın ilk 500'e girin" sözlerinin TÜBİTAK ve Üniversiteler gibi saygın bilim kurumlarını toplumun gözünde küçültmeyi hedeflediğini kaydetti. Son günlerde çokça tartışılan üniversiteler ve öğretim üyeleri ile ilgili olarak görüştüğümüz İZÜNİDER Başkanı Prof. Dr. Acar Savacı, "Başbakan ilk 500'e girilmemesinin sebeplerini iyi biliyor olmalıydı. Üniversitelerin değeri toplumun verdiği destek ve değerle doğru orantılıdır" dedi. Savacı, üniversitelerin problemleri üzerinde durulması gerektiğini ifade ederek, "İktidarın neden ilk beş yüz arasına giremiyoruz diye öğretim üyeleri, üniversiteler arası kurullar ve üniversite temsilcilerinden görüşler alıp sorgulaması anlaması lazım" dedi.

Bağımsız olmalılar Üniversitelerin özerk olması gerektiğini vurgulayan Savacı şunları söyledi; "Halkın kendi çıkarlarını koruması için bağımsız kuruluşların olması lazım. O kuruluşlardan birisi de üniversitedir. Üniversitedeki öğretim üyesinin 'Bak bu vahşi kapitalizm dünyayı yok ediyor. Çevre ısınması, iklimlerin bozulması bu nedenledir' diyebilmesi gerekir. Bunu diyebilmesi için sanayide olmaması lazım. Sanayide birisinin yanında çalışırken bunu diyemez, işten atarlar. Örneğin cep telefonlarının zararlarını, küreselleşmenin etkilerini gösterebilmesi için üniversitede olması ve kamu kaynakları ile finanse edilmesi gerekir". Türkiye'de üniversitelerin birçok sorununun yanında parasal sorunun da bulunduğunu ifade eden Savacı, "Amerika'da Harward Üniversitesine ayrılan bütçe 26 milyar dolardır. Avrupa Birliği ve ABD üniversitelere ekonomik kaynak ayırmanın önemini kavramıştır" dedi. Köşe yazarlarının, üniversitedeki hocaların maddi sorunların arkasına sığındığını söylediklerini ve bazılarının da hocaları tembellikle suçladığını dile getiren Savacı, "Hocaları tembellikle suçlamak değerlere yapılan bir hakarettir. İktidarın ve o köşe yazarlarının şunu görmesi lazım, parayla her şey olmuyor ama, batıdaki üniversitelerin ve o ilk beş yüz üniversitenin gelişmesindeki neden oradaki zihniyettir. O zihniyet ki üniversiteye para verir ve üniversiteden kendisini geliştirmesini dolayısıyla toplumu geliştirmesini bekler. Oraya yatırım yapma ve oranın bağımsız olma gerekliliğini halkın da görmesi gerekir".

'Üniversite bir güçtür' AKP Hükümeti'nin üniversitelerde kendi uygulamalarına zemin hazırlamaya çalıştığını ifade eden Savacı, şöyle devam etti; "16 tane yeni üniversite kurulmasının sebebi de o. Üniversite bir güçtür. Bulunduğu yere hareket getirir. Bütün atamalarda hükümet kendi atamalarını gerçekleştirmek istiyor. Üniversite siyasal erkten bağımsız olmalı. Siyasal erk, 'Yaptığınız iş sanayiye hemen yansımıyor, bir işe yaramıyor' diyemez. Bugün matematikteki bir gelişmenin yansımasını belki 50 sene sonra görebilirsiniz. Bunu görmek için bilimi bilmek lazım". Samsun'daki On Dokuz Mayıs üniversitesinin üçe-dörde bölüneceğini belirten Savacı, "Bu çocuklara yapılan haksızlıktır. Eksik eğitimli insan yetiştirmektir belki de amaçları. Eksik eğitimli insan kendine güvenemez. Kendine güvenemediği için birilerinin peşinden sürü halinde gidebilir" dedi. TÜBİTAK'ın durumuna da değinen Savacı, TÜBİTAK'ın Türkiye'nin bilimsel gelişimi açısından önemli bir kurum olduğunu belirterek, "Çıkardığı kitaplar, dergiler, sağladığı burslar, yaptığı projeler yadsınamaz. TÜBİTAK'taki Öğretim üyeleri bugün olmadık nedenlerle yargı önüne çıkarılıyor. Suçlanıyor. Halkın gözünde küçük düşürülüyor. Ancak suçsuzlukları ortaya çıkınca bunu duyurmuyorlar" dedi. Ortaöğrenimde yapılmaya çalışılan değişikliklere de değinen Savacı, "İnsanların gelişiminde önemli bir yere sahip olan resim, müzik, spor gibi faaliyetleri ortaöğretimden kaldırıp seçmeli hale getiriyorlar halbuki insanların zihinsel gelişimleri için müzik gereklidir" dedi. Savacı, liselerin bu müfredatla dört yıla çıkarılmasının da bir kayıp olduğunu dile getirerek, "Ne eksikliğini gördü de Amerikalı danışmanlar bunun doğrultusunda bugün milli eğitimdeki müfredatlar değiştiriliyor" diye sordu.