İMES’te staj sömürüsü
Herhangi bir meslek edinecek olan kimsenin geçirdiği uygulamalı öğrenme dönemi stajyerlik olarak tanımlanıyor. Okul ve sanayi kurumlarının iş birliği sonucu her yıl on binlerce stajyer işçi fabrikalarda zorunlu çalışmaya tabi tutuluyor. Stajyere, bu zorunlu çalışma süresine katlanılması gerektiği, karşılığında hiçbir şey
Gerçekten de bu zorunlu sürenin sonunda, verili eğitim sistemi açısından bir hayli önem taşıyan bir ders notu verilecektir. Söz konusu not, genç işçinin başında demoklesin kılıcı gibi sallanır durur. Sırf iyi bir not alabilmek için 3 ay ile 1 yıl arasında değişen bir süre boyunca her türlü keyfi davranışa maruz kalarak, her türlü haktan mahrum bedavaya yakın bir ücretle çalışmak durumundadır. Ülkemizde yüz binlerce çocuk işçi, çeşitli büyüklükteki atölye ve fabrikalarda, çırak statüsünde, en ağır çalışma koşullarında, çok düşük ücretlerle çalıştırılmakta ve acımasızca sömürülmekte. Çalışma sürelerinin bir bölümü teorik eğitime ayrılan bu işçiler, Milli Eğitim Bakanlığına göre öğrenci sayılmaktadırlar.
TORBA SÖMÜRÜYÜ KATLADI
Son torba yasayla birlikte AKP Hükümeti, staj gören genç işçilerde ağır yükümlülükler bindirdi. Eski mevcut yasada “Meslek eğitimi gören öğrenci, aday çırak ve çırağa yaşına uygun asgari ücretin yüzde 30’undan aşağı ücret ödenemez.” ifadesi yer alırken, tasarı ile mevcut durumdan daha geri bir düzenleme yapılarak “asgari ücretin net tutarının yüzde 30’u” ifadesi getirildi. Sözde staj imkanını artırmayı amaçlayan bu düzenleme aslında var olan bir gerçeğin ifadesinden başka bir şey değil. Şöyle ki; öğrenciler staj yapmak zorunda kaldıklarından dolayı, sadece stajlarını tamamlayabilmek için ücretlerini almadan dahi çalışmak zorunda bırakılıyor. Gençlerin emeğinin karşılığını almaları yönünde hiçbir zorlayıcı hüküm getirilmeden onları küçük işletmelere daha da az ücretler karşılığında mahkum etmek, onları daha öğrenciyken köleliğe mahkum etmek anlamına geliyor,
TALEPLERİYLE KURULTAYA KATILACAKLAR
13 Martta İstanbul Anadolu yakasında yapılacak işçi kurultayına ilişkin görüşlerini aldığımız genç işçiler, hem işçi hem öğrenci olarak haklarını bilmediklerini, patronların bunu fırsat bilerek yasalara aykırı davrandığını ve her türlü kuralsız çalışmayı dayattıklarını, bu nedenle kurultaya katılacaklarını söylediler. Başta yasaların kendilerine tanıdığı hakları öğrenmek istediklerini belirten Perk ve Göze bunun yanında hayat şartlarının pahalılaşması ve genç işçilerin geleceksizliğe mahkum edilmesine karşı sendikaları daha duyarlı olmaya çağırdılar. (İstanbul/EVRENSEL)
GÜNDE 16 SAAT ÇALIŞTIRILIYORLAR
Duran Göze arkadaşını onaylayarak söze giriyor. İMES’te staj gören arkadaşlarının olduğunu ve aynı koşullarda çalıştıklarını dile getiriyor. Staj sömürüsüne tepki gösteren Göze, yapılan yeni düzenlemelerle hayatın kendileri için daha da zorlaştığının söylüyor. Sömürünün en katmerlisini yaşadıklarını söyleyen Göze, Bazı günler, sabah 08.00’den gece 24.00’e kadar çalıştıklarını, mesai ücreti almadıklarını anlatan Göze, sigortalarının da ödenmediğini ifade ediyor.
HİDROLİK HORTUMUN FİYATI ÜCRETLERİNDEN DAHA FAZLA
Emre Perk ve Duran Göze Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi’nde okuyan genç işçiler, haftanın 3 günü İMES Organize Sanayi Bölgesi’nde bir atölye de staj adı altında çalışıyor diğer günler ise okula gidiyorlar.
Torna tesviye bölümünde okuyup çalışan gençlerden Emre Perk, 5 aydır İMES’te staj görüyor. Şu ana kadar atölyede torna bölümü dışında her işi yaptıklarını, diğer işlerde çalıştığını söyleyen Perk, aylık 250 TL ücret aldıklarını belirtiyor. Aslında eğitim görmediklerini normal işçiler gibi çalıştıklarını söyleyen Perk, patronlar için ucuz iş gücü olduklarını ifade ediyor. Sipariş üzerine (Ortalama iki haftada 200 adet sipariş veriliyor yine hortumların kalınlığına göre fiyatı değişiyor) hidrolik hortumun kesim, döküm ve kaynağını yapıp fabrikalara gönderdiklerini, yaptıkları bu hortumların tanesinin 200 dolar olduğunu anlatan Perk, hortumdan onlarca yaptıklarını, karşılığında 250 TL ücret aldıklarını, emeklerinin karşılığını alamadıklarını ifade ediyor.