15 Kasım 2005 22:00
İbrahim Ethem işçileri
sendikalaşmakta kararlı
Topkapı'da kurulu İbrahim Ethem Ulagay İlaç Fabrikası'nda çalışan işçilerin sendikalaşma mücadelesi sürüyor. Bakanlığın verdiği yetkiye itiraz eden patron, bilirkişinin hazırladığı rapora da itiraz etti. Mahkeme yeniden bilirkişi heyeti atanmasına karar verirken, işçiler sendikalaşmakta kararlı olduklarını sık sık yaptıkları eylemlerle gösteriyorlar.
Lastik-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Bülent Yavaş, İbrahim Ethem patronunun başka bölgelerde çalışan dağıtıcıları da işçi olarak göstermek istediğini, ancak atanan bilirkişi heyetinin "dağıtıcıların fabrika ile ilgisi olmadığını" tespit ettiklerini anlattı. Yavaş, "Fabrikada bulunmayan kişilerin bile ismi var. Amaçları zaman kazanmak, uzatmak. Mahkemeden önce işverene masa başında çözelim çağrısında bulunduk, ama mahkeme başladıktan sonra böyle bir çağrıda bulunmadık" diye konuştu. Yavaş, patronun bu tutumuna karşı, pazartesi sabahları işe girerken cuma günü de işten çıkarken alkışlı, sloganlı protesto eylemleri yaptıklarını kaydetti.
İbrahim Ethem'de 12 yıldır çalışan Cengiz Baş, tek isteklerinin bir an evvel sendikanın fabrikada faaliyetlere başlaması olduğunu söyledi. Baş, "Bizim haklarımıza saygı duymasını bekliyoruz. Diğer ilaç firmalarında çalışan işçi kardeşlerimiz ne haklara sahipse biz de onları istiyoruz. Çalıştığımız işyerine ihanet etmek istemiyoruz, birtakım olumsuz olayların da yaşanamasına karşıyız. İki tarafın masaya oturup çözmesini istiyoruz."
Salam dilimi gibi geri alındı Fabrikada daha önce örgütlü olan Petrol-İş Sendikası, yetkisini 1991 yılında kaybetmiş. 1992'de işbaşı yapan Haluk Altan, sendikasız çalışmanın sonuçlarını şöyle anlatıyor: "Sendika gittikten sonra 1997 yılına kadar devam eden sosyal haklarımız, bu yılın sonunda salam dilimi gibi küçük küçük elimizden alındı. Kuru bir maaşa düştük. Bazı zamanlarda krizler yaşandı, faturası bize çıkartıldı." İbrahim Ethem Ulagay ilaç sektöründe önemli bir yere sahip olmasına karşın, ücretlerin diğer fabrikalardan geride kaldığına işaret eden Altan, bütün bunlar nedeniyle sendikalaşmaya karar verdiklerini belirterek, emeğe değer veren bir sendika olduğu için Lastik-İş'i tercih ettiklerini söyledi. 14 Şubat'ta başlattıkları örgütlenme çalışmasını 8 Mart'ta tamamladıklarını hatırlatarak bütün işçilerin sendikanın gerekliliğine inandığını ifade eden Altan, "Patron işverenler sendikasına, TÜSİAD'a üye olabiliyor. Biz de çalışanlar olarak işçi sendikasına üye oluyoruz. Çok abartılı taleplerimiz yok. Bugün bir ekmek alabiliyorsak, yanına bir de zeytin almak amacındayız" diye konuştu.
Çalışma düzeni değişti Hakan Güven ise sendikalaşma faaliyetinin açığa çıkmasının ardından fabrikadaki çalışma düzeninin değiştirildiğine dikkat çekti. Düzenli olmayan, iş durumuna göre belirlenen vardiya sisteminin yaygınlaştırıldığını, protesto eylemlerine katılımın düşürülmesi için vardiya sayısının artırıldığını, yemek saatlerinin değiştirildiğini söyleyen Güven, önce sendikanın yönlendirmesi ile başlayan eylemlerin işçiler tarafından nasıl geliştirildiğini anlattı: "Bir ay yemek boykotu yaptık, fazla mesailere kalmadık. Bu, patronu çok etkiledi. Üretimde düşüş oldu. Bunun üzerine engellemeye dönük çabalar sarf etti. Vardiya sistemi bu dönem yaygınlaştırıldı. Fazla mesaiye kalmayınca işçi arkadaşlar tek tek çağrılarak, 'mazeretsiz kalınacağına' dair bir kağıt imzalatıldı. Ama buna rağmen alınan karara uyuldu." Güven, sendikalı çalışma konusunda kararlı olduklarını, sonuna kadar gideceklerini, gerek eylemleri gerekse sendikanın alacağı başka mücadele kararlarını uygulamaya devam edeceklerini söyledi.
GÖRSEL'DE DE YETKİYE İTİRAZ EDİLDİ Sendikalaşma çalışmalarının sürdüğü Görsel Plastik'te de yetkiye itiraz edildiğini bildiren Lastik-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Bülent Yavaş, 6 işçinin işten atıldığını, bilirkişi raporunun ise henüz açıklanmadığını ifade etti. Atılan işçiler için açtıkları iade davasının devam ettiğini belirten Yavaş, üyeleri olan işçilere sendikadan istifa etmeleri yönündeki baskıların devam ettiğini dile getirdi. Görsel Plastik patronunun işçilere, "Buraya sendika girmeyecek, sendika sizin hakkınız değil" dediğini aktaran Yavaş, fabrikada çalışan bir üyelerinin dövüldüğünü, bir üyelerinin de baskılara dayanamayıp istifa ettiğini ifade etti.
Salam dilimi gibi geri alındı Fabrikada daha önce örgütlü olan Petrol-İş Sendikası, yetkisini 1991 yılında kaybetmiş. 1992'de işbaşı yapan Haluk Altan, sendikasız çalışmanın sonuçlarını şöyle anlatıyor: "Sendika gittikten sonra 1997 yılına kadar devam eden sosyal haklarımız, bu yılın sonunda salam dilimi gibi küçük küçük elimizden alındı. Kuru bir maaşa düştük. Bazı zamanlarda krizler yaşandı, faturası bize çıkartıldı." İbrahim Ethem Ulagay ilaç sektöründe önemli bir yere sahip olmasına karşın, ücretlerin diğer fabrikalardan geride kaldığına işaret eden Altan, bütün bunlar nedeniyle sendikalaşmaya karar verdiklerini belirterek, emeğe değer veren bir sendika olduğu için Lastik-İş'i tercih ettiklerini söyledi. 14 Şubat'ta başlattıkları örgütlenme çalışmasını 8 Mart'ta tamamladıklarını hatırlatarak bütün işçilerin sendikanın gerekliliğine inandığını ifade eden Altan, "Patron işverenler sendikasına, TÜSİAD'a üye olabiliyor. Biz de çalışanlar olarak işçi sendikasına üye oluyoruz. Çok abartılı taleplerimiz yok. Bugün bir ekmek alabiliyorsak, yanına bir de zeytin almak amacındayız" diye konuştu.
Çalışma düzeni değişti Hakan Güven ise sendikalaşma faaliyetinin açığa çıkmasının ardından fabrikadaki çalışma düzeninin değiştirildiğine dikkat çekti. Düzenli olmayan, iş durumuna göre belirlenen vardiya sisteminin yaygınlaştırıldığını, protesto eylemlerine katılımın düşürülmesi için vardiya sayısının artırıldığını, yemek saatlerinin değiştirildiğini söyleyen Güven, önce sendikanın yönlendirmesi ile başlayan eylemlerin işçiler tarafından nasıl geliştirildiğini anlattı: "Bir ay yemek boykotu yaptık, fazla mesailere kalmadık. Bu, patronu çok etkiledi. Üretimde düşüş oldu. Bunun üzerine engellemeye dönük çabalar sarf etti. Vardiya sistemi bu dönem yaygınlaştırıldı. Fazla mesaiye kalmayınca işçi arkadaşlar tek tek çağrılarak, 'mazeretsiz kalınacağına' dair bir kağıt imzalatıldı. Ama buna rağmen alınan karara uyuldu." Güven, sendikalı çalışma konusunda kararlı olduklarını, sonuna kadar gideceklerini, gerek eylemleri gerekse sendikanın alacağı başka mücadele kararlarını uygulamaya devam edeceklerini söyledi.
GÖRSEL'DE DE YETKİYE İTİRAZ EDİLDİ Sendikalaşma çalışmalarının sürdüğü Görsel Plastik'te de yetkiye itiraz edildiğini bildiren Lastik-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Bülent Yavaş, 6 işçinin işten atıldığını, bilirkişi raporunun ise henüz açıklanmadığını ifade etti. Atılan işçiler için açtıkları iade davasının devam ettiğini belirten Yavaş, üyeleri olan işçilere sendikadan istifa etmeleri yönündeki baskıların devam ettiğini dile getirdi. Görsel Plastik patronunun işçilere, "Buraya sendika girmeyecek, sendika sizin hakkınız değil" dediğini aktaran Yavaş, fabrikada çalışan bir üyelerinin dövüldüğünü, bir üyelerinin de baskılara dayanamayıp istifa ettiğini ifade etti.
Evrensel'i Takip Et