03 Ocak 2006 22:00

Ecevit, Özel Harp'i 1974'te duydu

Emekli Orgeneral Kemal Yamak'ın kitabıyla yeniden gündeme gelen Özel Harp Dairesi Başkanlığı, daha önce eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in açıklamalarıyla tartışılmıştı. Ecevit, 28 Kasım 1990'da Milliyet gazetesinde yayınlanan röportajında "Özel Harp Dairesi"ni zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'dan öğrendiğini söylüyordu.

Paylaş
Emekli Orgeneral Kemal Yamak'ın kitabıyla yeniden gündeme gelen Özel Harp Dairesi Başkanlığı, daha önce eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in açıklamalarıyla tartışılmıştı. Ecevit, 28 Kasım 1990'da Milliyet gazetesinde yayınlanan röportajında "Özel Harp Dairesi"ni zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'dan öğrendiğini söylüyordu. Ecevit'in röportajda kaydettikleri şunlardı: "1974'teki başbakanlığım sırasında, zamanın Genelkurmay Başkanı rahmetli Orgeneral Semih Sancar başbakanlığın örtülü ödeneğinden acil bir ihtiyaç için birkaç milyon istedi. Benden istenen miktar örtülü ödenekteki paranın tümüne yakındı... Genelkurmay'dan bu paranın ne amaçla istendiğini sormak zorunda kaldım. 'Özel Harp Dairesi için istiyoruz' yanıtı geldi. Öyle bir resmi dairenin o zamana kadar adını bile duymamıştım... 'Şimdiye kadar bu dairenin giderleri nereden karşılanıyordu' diye sordum. O zamana kadar dairenin tüm giderlerini bir gizli ödenekle ABD'nin karşıladığı; ancak artık ABD'nin bu parasal katkıyı kestiği, o nedenle Başbakanlık'ın örtülü ödeneğinden para istemek zorunda kalındığı bana bildirildi... Özel Harp Dairesi'nin nerede bulunduğunu sordum. 'Amerikan Askeri Yardım Heyeti ile aynı binada' yanıtını aldım... Hayrete düşmem ve kaygılanmam herhalde doğaldı... Bu dairenin işlevleri ve kuruluş biçimi hakkında bilgi istedim... Benim için bir brifing düzenlendi. Bilgi vermek üzere de rahmetli Genelkurmay Başkanı Semih Sancar'la, o sırada Özel Harp Dairesi Başkanı olduğunu öğrendiğim General Kemal Yamak ve bir-iki subay katıldı."

Güvenilir 'vatanseverler' Ecevit, 1978-1979'daki başbakanlığı sırasında bir doğu gezisinde bir komutanın "Özel Harp Dairesi"nde çalıştığını öğrenince durumdan kuşkulanıp bilgi almak ister ve komutanla aralarında şöyle bir diyalog geçer: "Farz-ı mahal, bu ilçedeki MHP Başkanı aynı zamanda Özel Harp Dairesi'nin sivil uzantısındaki gizli elemanlardan biri olamaz mı?"

"Evet öyledir, ama kendisi çok güvenilir vatansever bir arkadaşımızdır."


GLADİO'NUN HİKAYESİ...

GAYRİNİZAMİ KUVVET VE KANUNSUZLUK İkinci Dünya Savaşı sonrasında SSCB'ne ve olası bir işgal durumuna karşı 1948'te NATO kuruldu. CIA bünyesinde ise komünizmle mücadele amacıyla; basını elde edip sendika ve siyasi partilere mali destek sağlayarak ve anti-komünist bir propaganda yaparak gizli kuvvet oluşturacak bir yapı oluşturuluyordu. Gladio örgütü bu gerekçeyle kuruluyordu. ABD'nin finanse ettiği bu örgütler bir işgal durumunda sabotaj ve gerilla eylemleri gerçekleştirerek, dışarıdaki hükümete bilgi göndereceklerdi. İdarecilerin eğitimi NATO üyesi ülkelerde, belli merkezlerde verilirken, diğer ülkelerde ise CIA ve NATO tarafından sağlanıyordu. Gladio, İtalya'daki örgütün kod adı. Örgüt Türkiye'de Kontrgerilla olarak biliniyor. Türkiye'deki örgüt 27 Eylül 1952'de Seferberlik Tetkik Kurulu adıyla kuruldu. Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan, Amerikan FM (Field Manuel) 31-15 adlı talimnamenin bağımlı ülkelerdeki benzer yapılanmaların ruhunu oluşturduğunu belirtiyor. Türkiye'de ise önce "Seferberlik Tetkik Kurulu" daha sonra ise Özel Harp Dairesi adıyla tanınan "kardeş kuruluşun" Kara Kuvvetleri Komutanlığı Sahra Talimatnamesi olan ST 31-15 numaralı yönergeyle düzenlendiğini ifade ediyor: "FM 31-15 işaret ve Mayıs 1961 tarihli Amerikan Sahra Talimnamesi, tercüme edilerek, ST-31-15 işaret ve Ocak 1965 tarihinde "Gayri Nizami Kuvvetlere Karşı Harekat" adı altında ve Org. Ali Keskiner imzası ile TSK'da uygulanmak üzere dağıtılmıştır." (Talat Turhan. Bomba Davası Savunma-1- shf. 133.İstanbul. 1986) Talat Turhan kontrgerillanın ne iş yaptığı sorusuna şöyle cevap veriyor: "ST 31-15 adlı talimnamede açık ve sinsi gayri nizami faaliyetler arasında; adam öldürme, bombalama, silahlı soygunculuk, işkence, kötürüm hale getirme, adam kaçırma suretiyle tedhiş ve olayları tahrik, misilleme ve rehinelerin alıkonması, kundakçılık, sabotaj, propaganda ve yalan haber yayma, zorbalık, şantaj sayılmakta ve 10. sahife, madde 9'da 'Bir gayri nizami kuvvetin yeraltı unsurları kaide olarak kanuni statüye sahip değillerdir' denilmektedir." 'Kanuni statü' içinde olmadıkları belirtilmesine rağmen, yaptıkları işlerin 'kanunsuzluk' olarak düşünülmesi işi daha da karıştırıyor. Turhan, Doruk Operasyonu kitabında ise ST-31-15 talimnamesinin 5. maddesine dikkat çekiyor: "Büyük bir gayrinizami kuvvet, kaide olarak biri açık faaliyet gösteren gerilla unsuru (komando birlikleri), diğeri gizli faaliyette bulunan yeraltı unsuru olmak üzere iki müşekkel unsurdan terettüp eder."

ÖNCEKİ HABER

"AİHM tazminatlarını sizden alabiliriz"

SONRAKİ HABER

TEKEL işçisi gemileri yaktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa