14 Ocak 2006 22:00
Batı'nın enerji sınavı
ABD ve Avrupa Birliği, İran'ın uranyum zenginleştirmesine karşı tehditler savuruyor. Ama Batılıların yakın müttefiki Ukrayna hükümeti, enerjide Rusya'dan bağımsız olabilmek için aynı şeyi talep etmeye başladı. Batı'nın tutumu merak konusu.
Rusya ile çıkan doğalgaz krizi, Ukrayna hükümetini yeni arayışlara itti. Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko, enerji santralleri için kendi nükleer yakıtlarını üretmeleri gerektiğini söyleyerek, "Uranyum politikamızı değiştirmeliyiz. Siyasi ve ekonomik alanda uluslararası müttefiklerimizle işbirliği yapmalıyız ki, nükleer yakıt üretimine kavuşabilelim" diye konuştu. Ukrayna'nın bu talebi, Batılı devletleri zora sokacak bir talep olarak değerlendiriliyor. Çünkü ABD ve Avrupa Birliği, nükleer enerji üretmek istediği için İran'ı ambargoyla, hatta askeri saldırıyla tehdit ediyorlar. Bu şartlar altında, Batı'ya yakın bir rejimin aynı taleple ortaya çıkması, Batılı devletlerin nükleer enerji konusunda ikiyüzlü davrandığını ortaya çıkarabilecek bir gelişme olarak görülüyor.
Santrallerin yakıtı Rusya'dan Ukrayna, dünyanın en korkunç nükleer kazası olan 1986 Çernobil faciasının meydana geldiği ülkeydi. Bu kazadan 20 yıl sonra, 47 milyon nüfuslu Ukrayna, elektrik üretiminin yarısını 4 nükleer enerji santralinden gerçekleştiriyor. Bu santrallerin yakıtı ise, Rusya'dan alınan doğalgaz. Ukrayna Rusya'ya ham uranyum veriyor ve Rusya'nın bunu zenginleştirmesinin ardından geri satın alıyor. Şimdi ise Yuşçenko, uranyum zenginleştirme işleminin Ukrayna tarafından yapılmasını istiyor. Bu istek, İran'ın istediğiyle aynı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Muhammed El Baradey, dünyada artık yeni uranyum zenginleştirme tesisi inşa edilmemesini istemişti. ABD Başkanı Bush da, zenginleştirme teknolojisinin, sadece onu halen kullanan büyük güçler tarafından kullanılabileceğini söylemişti. Amerikalı bilimci Edwin Lyman, Yuşçenko'nun talebinin, Bush yönetimi için bir ikilem olduğunu belirtti. Lyman, "Ortada bir müttefik var. ABD, Rusya'ya karşı ayakta durabilen bağımsız bir Ukrayna'yı desteklemek istiyor. Ama bu istek yerine getirilirse, bizzat Bush'un önerdiği politika çiğnenmiş olacak" dedi.
Provokatif hamleler Öte yandan, Rusya ile imzalanan doğalgaz tedarik anlaşmasının ardından, Ukraynalı yetkililerin Moskova'dan "intikam alma" girişimleri sürüyor. Yetkililerin, Rus Karadeniz Filosu'na bağlı hidrografi servisinin kontrol merkezi olan Yalta Feneri'ni "ele geçirdiği" açıklandı. Kaynaklar, Yalta Feneri'nin Rus komutanı Viktor Polişçuk'un fenere girmesine izin verilmediğini, böylece Yalta Limanı nezdinde resmi görevini yapmasının engellendiğini belirttiler. Engellemeyi gerçekleştirenlerin, Ukrayna devletine ait Gosgidrografiya şirketinin yerel yöneticisi Vladimir Kolpakov ve adamları olduğu açıklandı. Rus Karadeniz Filosu komutanlığı, Ukrayna hükümetini bilgilendirerek, "bu tip yasadışı eylemlerin ikili anlaşmalara aykırı olduğunu ve bölgede istikrarsızlık yaratmayı amaçladığını" iletti.
Santrallerin yakıtı Rusya'dan Ukrayna, dünyanın en korkunç nükleer kazası olan 1986 Çernobil faciasının meydana geldiği ülkeydi. Bu kazadan 20 yıl sonra, 47 milyon nüfuslu Ukrayna, elektrik üretiminin yarısını 4 nükleer enerji santralinden gerçekleştiriyor. Bu santrallerin yakıtı ise, Rusya'dan alınan doğalgaz. Ukrayna Rusya'ya ham uranyum veriyor ve Rusya'nın bunu zenginleştirmesinin ardından geri satın alıyor. Şimdi ise Yuşçenko, uranyum zenginleştirme işleminin Ukrayna tarafından yapılmasını istiyor. Bu istek, İran'ın istediğiyle aynı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Muhammed El Baradey, dünyada artık yeni uranyum zenginleştirme tesisi inşa edilmemesini istemişti. ABD Başkanı Bush da, zenginleştirme teknolojisinin, sadece onu halen kullanan büyük güçler tarafından kullanılabileceğini söylemişti. Amerikalı bilimci Edwin Lyman, Yuşçenko'nun talebinin, Bush yönetimi için bir ikilem olduğunu belirtti. Lyman, "Ortada bir müttefik var. ABD, Rusya'ya karşı ayakta durabilen bağımsız bir Ukrayna'yı desteklemek istiyor. Ama bu istek yerine getirilirse, bizzat Bush'un önerdiği politika çiğnenmiş olacak" dedi.
Provokatif hamleler Öte yandan, Rusya ile imzalanan doğalgaz tedarik anlaşmasının ardından, Ukraynalı yetkililerin Moskova'dan "intikam alma" girişimleri sürüyor. Yetkililerin, Rus Karadeniz Filosu'na bağlı hidrografi servisinin kontrol merkezi olan Yalta Feneri'ni "ele geçirdiği" açıklandı. Kaynaklar, Yalta Feneri'nin Rus komutanı Viktor Polişçuk'un fenere girmesine izin verilmediğini, böylece Yalta Limanı nezdinde resmi görevini yapmasının engellendiğini belirttiler. Engellemeyi gerçekleştirenlerin, Ukrayna devletine ait Gosgidrografiya şirketinin yerel yöneticisi Vladimir Kolpakov ve adamları olduğu açıklandı. Rus Karadeniz Filosu komutanlığı, Ukrayna hükümetini bilgilendirerek, "bu tip yasadışı eylemlerin ikili anlaşmalara aykırı olduğunu ve bölgede istikrarsızlık yaratmayı amaçladığını" iletti.