19 Ocak 2006 22:00
Halka değil Çavuş'a inandılar
Şemdinli sanıklarından Uzman Çavuş Tanju Çavuş'un serbest bırakılması tepkilere neden oldu. Hakkari Milletvekili Esat Canan, "Başbakan Erdoğan Şemdinli halkının tanıklığına itibar edilemeyeceğini söylemişti.
Şemdinli'de halkın üzerine ateş açarak bir kişinin ölümü, 5 kişinin de yaralanmasına neden olan Uzman Çavuş Tanju Çavuş'un serbest bırakılması tepkilere neden oldu. Şemdinli esnafı, kepenk açmayarak tahliye kararını protesto ederken, Milletvekili Esat Canan, "Başbakan Erdoğan Şemdinli halkının tanıklığına itibar edilemeyeceğini söylemişti. Acaba o mu gerçekleşti" diye sordu. Hukukçular ise Ağca'yı tahliye eden anlayışın Şemdinli'de de ortaya çıktığına dikkat çektiler. CHP Hakkari Milletvekili Esat Canan, kimsenin böyle bir tahliye kararını beklemediğini söyledi. Tanju Çavuş'un yargılandığı dava ile ana davanın birleştirilerek, birlikte görülmesi gerektiğini başından beri söylediklerini anlatan Cana, "İki dava arasında bağlantı söz konusudur ve delillerin birlikte görüşülmesi gerekmektedir. Avukatların bu konuda mahkemeye sundukları görevsizlik talepleri reddedilmiştir" dedi.
Erdoğan'a atıf Mahkeme, delillerin tümü toplanmadan hele mağdur taraf, ölenin yakınları, müştekilerin ifadeleri alınmadan böyle bir tahliyenin gerçekleşmiş olmasını "sürpriz" olarak değerlendiren Canan şöyle devam etti; "Olay yerinde bulunan tanıkların hemen hemen hiçbiri mahkemece dinlenmedi. Sanığın sadece kendi savunması alındı ve kendisinin tanık gösterdiği eşi ve çocuklarının beyanları üzerine bu tahliye kararı verilmiştir. Bu ifadelerin yeterli olmadığı çok açık bir biçimde ortadadır. Gerçi daha önce Başbakan Erdoğan Şemdinli halkının tanıklığına itibar edilemeyeceğini söylemişti. Acaba o mu gerçekleşti diye düşünmekteyiz." Olayın bir cinayet ile kalmayıp orada yapılmakta olan keşfi de engellediğini hatırlatan Milletvekili Canan, "Tanju Çavuş'un açtığı ateş yüzünden keşif yapılmadı. Daha sonraki bir zamana ertelendi. Bu yüzden suçluluğunu ortadan kaldırabilecek bir değerlendirmeye tabi tutulması kabul edilemez. Kamuoyunda artık kamu görevlilerinin özellikle de askerlerin artık insanları öldürme ayrıcalıkları intibası oluşmaya başladı" diye konuştu.
Ağca kararı gibi Müşteki avukatlarından Dinçel Aslan ise, savcının tahliye talebinde belirttiği gibi "meşru müdafaa" değil, sanığın "kasten adam öldürmeye teşebbüsten" yargılanması gerektiğini ifade etti. Kararı doğru bulmadıklarını ifade eden Aslan, "Mehmet Ali Ağca nasıl serbest bırakıldıysa bu günde benzeri bir uygulama ile karşı karşıyayız" dedi. Avukat Mehmet Ekinci de, verilen kararın hukuka ve adalete aykırı oladuğunu söyledi. Davanın Hakkari'de görülmesine de tepkili olan Ekici, "Davanın Hakkari'de görülmesinden şüphe ediyorduk. Mahkemenini taraflı davrandığını biliyorduk. Bu tahliyeyi kabul etmiyoruz" diye konuştu. Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyesi Tahir Elçi, bölgedeki çeteleşme olaylarının çoğunlukla Jandarma istihbarat birimlerini de içine aldığını kaydetti. Bu nedenle mecvut yargı sistemiyle sorunun çözülemeyeceğini belirten Elçi sözlerini şöyle sürdürdü; "Çünkü bu örgütlenmeler bireysel değil, ya da bir grubun işi değil, tamamen hiyerarşik, organizeli ve bir disiplin içinde gerçekleştiriliyor. Bunun Ankara'ya kadar uzandığının da hep altını çizdik." Hakkari'deki sayısız patlamaları ayrı ayrı değerlendirmenin mümkün olmadığını ifade eden Elçi, "Ağca'nın arkasında olan güçlerin, yeniden ortaya çıktığını, kendisini hissettirdiğini görüyoruz" dedi.
'ŞEMDİNLİLERDEN TANIK OLMAZ' DEMİŞTİ Şemdinli olaylarının hemen ardından açıklama yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt, yargıyı etkilemekle eleştirilmişlerdi. Başbakan Erdoğan şöyle demişti; "Oradaki (Şemdinli) vatandaştan tanık olarak istifade edemezsiniz, çünkü tehdit altında, bölücü örgütün istemediğini söylerse yanar." Yaşar Büyükanıt ise, "Astsubay Ali Kaya'yı geçmişten tanıyorum. İyi çocuktur. 1997 baharında Kuzey Irak'ta bir operasyon yaptık. Barzani'nin peşmergeleri de bizi destekledi. Ben de orda komutandım. Bu insan iyi Kürtçe bildiği için yanıma aldım" diye konuşmuştu.
'ÇAVUŞ MAĞDURSA BİZ NEYİZ?' Öldürülen Ali Yılmaz'ın ağabeyi Ramazan Yılmaz, adalete artık güvenmediğini kaydetti. Yılmaz şunları söyledi; "Tanju Çavuş mağdur rolü oynadı, mahkeme de ona uydu, adam öldüren mağdursa ölen kişinin ailesi ne oluyor peki? Biz çok mağdur olduk. Devlet neden bizim mağdurluğumuz görmedi de Tanju Çavuş'u ödüllendirdi. Kardeşim delillerin ele geçirilmemesi için öldürüldü. Bunu ödül olarak da serbest bıraktılar."
Belediye Başkanı Tekin:
ZEMİN HAZIRLANIYOR Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit Tekin Tanju Çavuş'un tahliye edilmesiyle diğer uzman çavuşlara bir cesaret verildiğini savunarak, "Bugün bunu serbest bıraktı, yarın öbür gün diğer çavuşlar da kalkıp yine halkımızı öldürürler" dedi. İlçe halkının tedirgin olduğuna dikkat çeken Tekin, şunları dile getirdi: "Bundan sonra da herkes demokratik tepkilerini dile getirecektir. Ve yaşanacak olayların önüne de kimse geçemeyecek. Tanju Çavuş'un bırakılması diğer Şemdinli olaylarının faillerine serbest bırakılması zemini hazırlamaktadır. Yani biz dün gördük ki yargı tamamıyla taraflı davrandı. Bundan sonra da aynı kaygıyı taşımaktayız."
Erdoğan'a atıf Mahkeme, delillerin tümü toplanmadan hele mağdur taraf, ölenin yakınları, müştekilerin ifadeleri alınmadan böyle bir tahliyenin gerçekleşmiş olmasını "sürpriz" olarak değerlendiren Canan şöyle devam etti; "Olay yerinde bulunan tanıkların hemen hemen hiçbiri mahkemece dinlenmedi. Sanığın sadece kendi savunması alındı ve kendisinin tanık gösterdiği eşi ve çocuklarının beyanları üzerine bu tahliye kararı verilmiştir. Bu ifadelerin yeterli olmadığı çok açık bir biçimde ortadadır. Gerçi daha önce Başbakan Erdoğan Şemdinli halkının tanıklığına itibar edilemeyeceğini söylemişti. Acaba o mu gerçekleşti diye düşünmekteyiz." Olayın bir cinayet ile kalmayıp orada yapılmakta olan keşfi de engellediğini hatırlatan Milletvekili Canan, "Tanju Çavuş'un açtığı ateş yüzünden keşif yapılmadı. Daha sonraki bir zamana ertelendi. Bu yüzden suçluluğunu ortadan kaldırabilecek bir değerlendirmeye tabi tutulması kabul edilemez. Kamuoyunda artık kamu görevlilerinin özellikle de askerlerin artık insanları öldürme ayrıcalıkları intibası oluşmaya başladı" diye konuştu.
Ağca kararı gibi Müşteki avukatlarından Dinçel Aslan ise, savcının tahliye talebinde belirttiği gibi "meşru müdafaa" değil, sanığın "kasten adam öldürmeye teşebbüsten" yargılanması gerektiğini ifade etti. Kararı doğru bulmadıklarını ifade eden Aslan, "Mehmet Ali Ağca nasıl serbest bırakıldıysa bu günde benzeri bir uygulama ile karşı karşıyayız" dedi. Avukat Mehmet Ekinci de, verilen kararın hukuka ve adalete aykırı oladuğunu söyledi. Davanın Hakkari'de görülmesine de tepkili olan Ekici, "Davanın Hakkari'de görülmesinden şüphe ediyorduk. Mahkemenini taraflı davrandığını biliyorduk. Bu tahliyeyi kabul etmiyoruz" diye konuştu. Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyesi Tahir Elçi, bölgedeki çeteleşme olaylarının çoğunlukla Jandarma istihbarat birimlerini de içine aldığını kaydetti. Bu nedenle mecvut yargı sistemiyle sorunun çözülemeyeceğini belirten Elçi sözlerini şöyle sürdürdü; "Çünkü bu örgütlenmeler bireysel değil, ya da bir grubun işi değil, tamamen hiyerarşik, organizeli ve bir disiplin içinde gerçekleştiriliyor. Bunun Ankara'ya kadar uzandığının da hep altını çizdik." Hakkari'deki sayısız patlamaları ayrı ayrı değerlendirmenin mümkün olmadığını ifade eden Elçi, "Ağca'nın arkasında olan güçlerin, yeniden ortaya çıktığını, kendisini hissettirdiğini görüyoruz" dedi.
'ŞEMDİNLİLERDEN TANIK OLMAZ' DEMİŞTİ Şemdinli olaylarının hemen ardından açıklama yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt, yargıyı etkilemekle eleştirilmişlerdi. Başbakan Erdoğan şöyle demişti; "Oradaki (Şemdinli) vatandaştan tanık olarak istifade edemezsiniz, çünkü tehdit altında, bölücü örgütün istemediğini söylerse yanar." Yaşar Büyükanıt ise, "Astsubay Ali Kaya'yı geçmişten tanıyorum. İyi çocuktur. 1997 baharında Kuzey Irak'ta bir operasyon yaptık. Barzani'nin peşmergeleri de bizi destekledi. Ben de orda komutandım. Bu insan iyi Kürtçe bildiği için yanıma aldım" diye konuşmuştu.
'ÇAVUŞ MAĞDURSA BİZ NEYİZ?' Öldürülen Ali Yılmaz'ın ağabeyi Ramazan Yılmaz, adalete artık güvenmediğini kaydetti. Yılmaz şunları söyledi; "Tanju Çavuş mağdur rolü oynadı, mahkeme de ona uydu, adam öldüren mağdursa ölen kişinin ailesi ne oluyor peki? Biz çok mağdur olduk. Devlet neden bizim mağdurluğumuz görmedi de Tanju Çavuş'u ödüllendirdi. Kardeşim delillerin ele geçirilmemesi için öldürüldü. Bunu ödül olarak da serbest bıraktılar."
Belediye Başkanı Tekin:
ZEMİN HAZIRLANIYOR Şemdinli Belediye Başkanı Hurşit Tekin Tanju Çavuş'un tahliye edilmesiyle diğer uzman çavuşlara bir cesaret verildiğini savunarak, "Bugün bunu serbest bıraktı, yarın öbür gün diğer çavuşlar da kalkıp yine halkımızı öldürürler" dedi. İlçe halkının tedirgin olduğuna dikkat çeken Tekin, şunları dile getirdi: "Bundan sonra da herkes demokratik tepkilerini dile getirecektir. Ve yaşanacak olayların önüne de kimse geçemeyecek. Tanju Çavuş'un bırakılması diğer Şemdinli olaylarının faillerine serbest bırakılması zemini hazırlamaktadır. Yani biz dün gördük ki yargı tamamıyla taraflı davrandı. Bundan sonra da aynı kaygıyı taşımaktayız."